Dünya Ve âhiret Saadeti Için

Dünya Ve âhiret Saadeti Için
Tasavvuf yolundaki kimse, sadece Kur'ân-ı kerim okumak suretiyle, zikrin en yüksek mertebesine ulaşabilir. Bu da, Kur'ân-ı kerim çok okunduğu, kalp ile dil birbirine muvafık olduğu zaman mümkün olur. Kalp ile dilin birbirine muvâfık olması, Kelime-i tevhide devam etmekle olur. Kur'ân-ı kerim okumaktan daha üstün bir zikrin olduğunu ve ona yapışmak lâzım geldiğini söyleyen kimsenin sözüne bakılmaz. Çünkü Kur'ân-ı kerim okuyan kimse, namazda ve namaz hâricinde okuduğu Kur'ân-ı kerim sebebiyle dünya ve âhiret saadeti için Allahü teâlâdan temenni ettiği şeylerin hepsine kavuşur.
Geceleri, teheccüd namazı kılmak ve Kur'ân-ı kerim okumak suretiyle ihyâ etmekten gâfil olmamak lâzımdır. İşrâk, Duhâ ve Evvâbin namazlarını da unutmamak lâzımdır. Çok konuşmak terk edilmeli, yalnızlığa yapışmalıdır. İnsanlardan uzak kalmak her yönden daha iyidir, maksada kavuşturma bakımından pek mükemmeldir. Denilir ki: Sıddikların maksadı, tasavvuf yolunda bulunanların neşesi, yalnızlıktır. Çünkü yalnızlık, kalpleri manevi kirlerden temizler. Aksi ise vakitleri zayi eder. Bununla ebdâl ve evtâdın kavuştuklarına kavuşulur. Bahsedilen bu amellere, gevşeklik yapmadan, bıkmadan, usanmadan devam etmeli, Allahü teâlânın kapısına acziyetini ve muhtaç olduğunu arz ederek yapışmalıdır. Böylece, Allahü teâlânın lütuf ve ihsân kapısı açılır ve bu hâl üzere vefât eder. Nitekim Hicr sûresi 99. âyet-i kerimesinde meâlen "Yakin elde etmek için, Rabbine ibadet et" ve Zâriyât sûresi 56. âyet-i kerimesinde meâlen; "İnsanları ve cinnileri ancak, beni bilip itaat, ibâdet etmeleri için yarattım" buyurulmuştur.
Büyüklerin rûhâniyetleri tarafından yetiştirilen, onlar tarafından terbiye edilen kimseye, Üveys bin Amir el-Karni'ye nisbetle "Üveysi" denir. Çünkü Üveys-i Karni (Veysel Karâni), Resûlullah efendimizin zamanına yetişti. Fakat göremedi. Ancak Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatlarında ve vefâtlarından sonra Resûlullah efendimizin mübârek rûhâniyetlerinden istifâde etti. Manevi gıdasını aldı, yetişti. Bu yolla yetişen pekçok evliyâ vardır. Bâyezid-i Bistâmi, Ebü'l-Hasen Harkâni, Şeyh Attâr, İsmâil Tillovi, Şeyh Ahmed Nâmıki Câmi ve daha başka zâtlar bu yolla yetişmişlerdir.

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek