Dünyâda âfiyet Üzere Olanlar

Dünyâda âfiyet Üzere Olanlar
Allah adamlarının sohbeti bereketiyle takvâ, zühd, tâat, ibâdet, huzûr ve kalp topluluğu, Allahü teâlâ ile ünsiyet ve yakınlık halleri hâsıl olur. Onların sohbetinde bulunarak bu mânevi nimetlere kavuşanlar, Allah için sâlihler, sâdıklar ve müttakiler ile bulunanlar dünyâda Allahü teâlânın himâyesinde ve âfiyet üzeredirler. Yâni günahlardan uzaktırlar. Âhirette de oraya mahsus nimet ve ihsânlara kavuşurlar. Âhiretin dehşetli ve korkulu hallerinden korunurlar. Peygamber efendimiz; "Kim şeref ve izzet sâhibi olmak istiyorsa, zâhidler ve Allah adamları ile bulunsun, Allah için âlimler ve salihler meclisinde otursun. Hakiki âlimler Allahü teâlâyı âriftirler, onu tanırlar, O'na kulluk vazifelerini tam olarak yerine getirirler, aslâ nefislerinin isteklerine uymazlar. Onlar öyle kıymetlidirler ki, Allahü teâlâ onları insanlar arasından seçip ayırmış, yüceltmiştir."
Şakâyik-ı Nu'mâniyye'nin müellifi olan Taşköprüzâde, bir gün sohbet esnâsında Mahmûd Çelebiye dedi ki:
"Efendim! Bâzı tasavvuf kitaplarında anlaşılamayan, hattâ görünüş itibâriyle dinin açık olarak bildirilen hükümlerine aykırı olan kısımlar bulunuyor. Bunları inkâr etmemiz câiz olur mu?"
Mahmûd Çelebi buna cevâben buyurdu ki:
"O tasavvufi hâller sizde meydana gelinceye kadar inkâr edersiniz. Ama o hâller sizde de meydana gelince, artık inkâr etmenize lüzûm kalmaz. Çünkü o bilgilerin hakikatte dinimizin hükümlerine aykırı olmadıklarını, öyle anlaşıldığını anlamış olursunuz. Yâni tasavvuf büyüklerinin söyledikleri sözlerden bâzılarının uygun değil gibi görünmeleri, o zâtın yanlış şeyler söylemek istediğinden değildir. Kendisini kaplayan tasavvufi hâl sebebiyle, o hâlde iken anlatmak istediğini, şuuru yerinde olmadığından, uygun olmayan kelimelerle söylemesinden veya hâli ifâde için o anda başka kelime bulamamasındandır. Her hâlükârda tasavvuf büyüklerinin o sözlerinin yanlış bir mânâyı anlatmak için değil, doğru bir şeyi yanlış mânâya gelecek kelimelerle anlattığından yanlış anlaşılabilmektedir."

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek