Ebû Abdullah Kuraşî

Ebû Abdullah Kuraşî

Günahtan sonra hemen tevbe etmek farzdır. Nûr sûresinin otuzbirinci âyetinde meâlen, (Ey müminler! Allaha tevbe ediniz!) buyuruldu. Tahrim sûresinde, sekizinci âyet-i kerimesinde meâlen, (Allaha tevbe-i nasûh yapınız!) buyuruldu. Bekara sûresinde ikiyüzyirmiikinci âyetinde meâlen, (Allahü teâlâ, tevbe edenleri sever) buyuruldu. Ebû Ümâme'nin rivâyet ettiği hadis-i şerifte, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Sağda bulunan melek, sol tarafta bulunan meleğin amiridir. Kul bir iyilik yaptığı zaman, sağ taraftaki melek sol taraftakine: O iyiliği bu kul için yaz, diye emir verir. O kul kötülük yaptığı zaman, sağ taraftaki melek sol taraftakine: O kötülüğü onun için hemen yazma, yedi saat bekle. Belki yaptığı kötülük için istiğfar eder (Allahü teâlâdan affını ister) der."

Akıllı kimseye yakışan, tövbeyi kendisine âdet edinmesi, işlediği hatâ ve günahlardan sonra pişman olması ve istiğfar etmesidir. Umulur ki, böyle yapan kimse, nefsinin şerrinden ve amelinin kötülüğünden kurtulur. Çünkü tövbe ve istiğfar kalbi düzeltir. Allahü teâlânın rızâsını kazandırır. Ömer (radıyallahü anh) buyurdu ki: "Tövbe edenlerle beraber oturup kalkınız. Çünkü onlar, en ince kalbli kimselerdir." İmam-ı Mücâhid, "(Hesab için) Rabbi huzûrunda durmaktan korkan için iki Cennet var" (Rahmân-46) meâlindeki âyet-i kerimenin tefsirinde; "Bu öyle bir kimsedir ki, günah işlerken Allahü teâlâyı hatırlar ve o kötülükten, günahtan vazgeçer. Bu, tövbe edenin derecesinden daha üstündür. Çünkü, tövbe eden kimse, günahı işledikten sonra pişman olmaktadır. Bu ise, günah üzerinde iken, Allahü teâlâyı hatırlayarak o günahtan vazgeçmektedir." İbn-i Abbâs'ın (radıyallahü anhüma) rivâyet ettiği hadis-i şerifte, Resûlullah efendimiz şöyle buyurdular. "Kim istiğfarı çoğaltırsa, Allahü teâlâ ona her keder ve gamdan bir rahatlık, her darlıktan bir çıkış yolu ve ummadığı yerden rızık nasib eder."

Anlatılır ki, Zuheyr es-Selûli dâima ağlarken görülürdü. Arkadaşlarından birisi onu azarladı. "Allahü teâlâ sana merhamet etsin. Niçin böyle devamlı ağlıyorsun?" dedi. O da: "Günahlarıma ağlıyorum. Suçum çok. Rabbine âsi olana elbette ağlamak yaraşır" cevâbını verdi.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek