Ebû Bekr Bin Haddâd

Ebû Bekr Bin Haddâd

Hadis-i şerifte, (Başkalarına gösteriş için namazını güzel kılan, yalnız olduğu zaman böyle kılmayan, Allahü teâlâyı tahkir etmiş olur) ve (Dünyada riyâ ile ibâdet edene, kıyâmet günü, ey kötü insan! Bugün sana sevap yoktur. Dünyada kimler için ibâdet ettin ise, sevaplarını onlardan iste denir) ve (Allahü teâlâ buyuruyor ki: Benim şerikim yoktur. Başkasını bana şerik eden, sevaplarını ondan istesin. İbâdetlerinizi ihlâs ile yapınız! Allahü teâlâ, ihlâs ile yapılan işleri kabûl eder) buyuruldu... İbâdet, Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için yapılır. Başkasının muhabbetine, ihsânına kavuşmak için yapılan ibâdet, ona tapınmak olur. Allahü teâlâya ihlâs ile ibâdet etmemiz emrolundu. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlânın birliğine iman edenden ve namazı ve zekâtı ihlâs ile yapandan Allahü teâlâ râzı olur) buyuruldu.

Resûlullah Mu'âz bin Cebel'i, Yemen'e vâli olarak gönderirken, (İbâdetlerini ihlâs ile yap. İhlâs ile yapılan az amel kıyâmet günü sana yetişir) ve (Dünyada haram edilmiş olan şeyler mel'ûndur. Ancak Allah için yapılan şeyler kıymetlidir) buyuruldu.

Dünya nimetleri geçicidir. Ömürleri pek kısadır. Bunları ele geçirmek için dinini vermek ahmaklıktır. İnsanların hepsi âcizdir. Allahü teâlâ dilemedikçe, kimse kimseye fayda ve zarar yapamaz. İnsâna Allahü teâlâ kâfidir. Allahü teâlâdan korkmalı, Onun rahmetinden Ümidi kesmemelidir. Ümit, recâ, korkudan çok olmalıdır. Böyle olanın ibâdetleri zevkli olur. Gençlerde korkunun daha fazla olması, ihtiyârlarda recânın daha fazla olması lâzımdır denildi. Hastalarda recâ fazla olmalıdır. Korkusuz recâ ve recâsız korku câiz değildir. Birincisi emin olmak, ikincisi Ümitsiz olmaktır. Hadis-i kudside, (Kulumu, beni zannettiği gibi karşılarım) buyuruldu. Zümer sûresindeki elliüçüncü âyet-i kerimesinde meâlen, (Allah bütün günahları affeder. O gafûrdur, rahimdir) buyuruldu. Bunlardan, recânın fazla olması lâzım geldiği anlaşılmaktadır. (Allah korkusundan ağlayan, Cehenneme girmez) ve (Benim bildiğimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız) hadis-i şerifleri de, havfın, korkunun fazla olması lâzım geldiğini göstermektedir.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek