Ey Allahım, Ömer’i Sen Uyandır!

Ey Allahım, Ömer’i Sen Uyandır!
Ömer-ül Fârûkun "radıyallahü anh" şânı ile alâkalı inzâl olan âyet-i kerimeler vardır. Bunlardan ikisi şöyledir: Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" bir hizmetçisini, hazret-i Ömer'i çağırması için gönderdi. Kaylûle vakti idi. Hazret-i Ömer uyumuştu. O hizmetçi bağırdı. Uyanmadı. Kapıyı açıp, içeri girdi. Hazret-i Ömer'in teninden bir miktâr açılmıştı. O hizmetçi hemen dışarı çıktı. Dedi ki, ey Allahım, Ömer'i sen uyandır. Bir kerre dahâ bağırdı. Hazret-i Ömer uyandı. Hizmetçinin içeri girip, açılan yerini gördüğünü anladı. Üzüldü. Ne olaydı, sabâh vakti ve kaylûle vakti ve akşam vakti, bu üç vakitte, halk evlerinde uyurlar. Allahü teâlâdan vahiy nâzil olsaydı da, birbirinin evine izin ile girselerdi. Hazret-i Ömer'in sözüne muvâfık Allahü teâlâ meâl-i şerifi (Ey imân edenler! Sizin mülk-i yemininizde olan kız, erkek, köle ve hür çocuklarınızdan, bülûğ çağına ermeyenler, üç vakitte yanınıza girerken, izin istesinler. Zirâ sabâh nemâzından önce, öğle vaktinde ve yatsı nemâzından sonra örtünmeniz zor olur. [Elbiseler değiştirilir.] Bu üç vaktin dışında, birbirinizin yanına girmenizde size, hizmetçi ve çocuklarınıza günâh yoktur. Allah size hüküm âyetlerini böylece bildiriyor. Allah sizin hâlinizi bilir. Ve İslâmiyyetin hikmetini icrâ eder. Çocuklarınız bülûğ çağına erişince, onlardan önce bâliğa olanların izin istediği gibi her vakitte izin istesinler) olan Nûr sûresi 58. âyet-i kerimeyi inzâl buyurdu.
Ömer bin Hattâb "radıyallahü teâlâ anh" bir gün dedi ki: ''Keşke emir geleydi de, Resûlullahın saadethânelerine destûrsuz girmeselerdi!'' Allahü teâlâ, hazret-i Ömer'in sözüne muvâfık, meâl-i şerifi (Ey imân edenler! Resûlümün evine yemeğe davet olunmaksızın ve vaktine bakmaksızın girmeyin) olan Ahzâb sûresi 53. âyet-i kerimeyi inzâl buyurdu.
İbni Abbâs "radıyallahü anhümâ" buyurdular ki: Bu âyet-i kerime bir grub hakkında nâzil olmuştur. Onlar Resûlullahın yemek vaktini gözleyip, o vakitte varıp, Resûlullahın yanında otururlar idi. Taam gelir yerler idi. Sohbet ederlerdi. Dışarı gitmezlerdi.

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek