Fâtıma-i Nişâbûriyye

Fâtıma-i Nişâbûriyye
MEKKE-İ MÜKERREMEDE YAŞADI
Fâtıma-i Nişâbûriyye Mekke-i mükerremede ikâmet etti. Evliyânın büyüklerinden Bâyezid-i Bistâmi hazretlerinin medh ve iltifâtlarına kavuştu. Bâyezid-i Bistâmi hazretleri onun hakkında şöyle buyurdu:
"Ömrümde veli bir hâtun tanıdım. O da Fâtıma-i Nişâbûriyye'dir. Kendisine herhangi bir konuda haber vermek istesem, ona açıkça belli olur ve o şeyi kendisi bana bildirirdi."
Zünnûn-i Mısri hazretleri de kendisini bilir ve çok hürmet ederdi. Ona birçok meselelerde suâl sormuş, danışmıştır. Zünnûn-i Mısri hazretleri onun hakkında;
"Mekke-i mükerremede yaşlı bir hâtun vardır. Adı Fâtıma-i Nişâbûriyye'dir. Bu veliyye hanım, Kur'ân-ı kerimin mânâ ve esrârı ile inceliklerinden öyle şeyler söylerdi ki, bana hayret verirdi" buyurdu.
Fâtıma-i Nişâbûriyye hikmetli sözler söyledi ve nasihatlerde bulundu. Kendisine;
"Nasıl zikir yapıp Rabbimizi analım?" dediler. O;
"Allahü teâlâyı zikrettiğin, andığın zaman, Allahü teâlânın seni gördüğünü düşün ve zikre devâm et" cevabını verdi.
"İhlâs sâhibi kime denir?" dedikleri zaman da;
"Kim, Allahü teâlâyı düşünerek amel ve ibâdet yaparsa, o kimse ihlâs sâhibidir" buyurdu.

"BANA NASÎHAT EDER MİSİN?"
Fâtıma-i Nişâbûriyye bir ara Kudüs'e Beyt-i Makdise gelmişti. Zünnûn-i Mısri hazretleri ona;
"Bana nasihat eder misin ey veli hâtun!" dedi. O da;
"Doğruluğa sarıl. İşlerinde nefsinle mücâdele et" buyurdu.
Kendisinden sıdk ve takvâ sâhiplerinin halleri soruldu. O zaman;
"Sıdk ve takvâ sâhipleri bu zamanda bir deryâ içindedirler. O deryânın dalgaları onlara çarpmaktadır. O deryâ içinde boğulmuşçasına Allahü teâlâya duâ ve feryâd ederler. Kâdir-i mutlak olan Hak teâlâdan saâdet, necât ve kurtuluş taleb ederler" buyurdu.
Fâtıma-i Nişâbûriyye hazretleri vefat etmeden evvel buyurdu ki:
"Dünyâda üç çeşit insan vardır:
1) Her zaman dünyâyı sevip ona tapanlar. 2) Dünyâyı kendilerine düşman bilip onu terk edenler. 3) Dünyâyı ne dost, ne de düşman bilmeyip, orta yol tutanlar. Bunlar, diğer iki sınıftan daha iyidirler."

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek