Günah Işleyenin Îmanı Gitmez
Ehl-i sünnet mezhebine göre, büyük günah işleyenin imanı gitmez. Yâni kâfir olmaz. Günah işleyen Müslümana (fâsık) denir. İtikadı, yâni imanı sağlam olan fâsıklar, âhirette Cehennem azâbını yâ görür veya görmez. Görür ise, sonra mağfirete kavuşarak, Cehennemden çıkar. Müslümanlığın temeli, Allahü teâlânın birliğine ve Allahın peygamberi olan Muhammed aleyhisselâmın bildirdiği belli olan ahkâmın, yâni emirlerin ve yasakların hepsini Allah tarafından getirmiş olduğuna inanmaktır. Yâni emirleri yapmak ve yasak edilenleri yapmamak imanın şartı değil ise de, yapmak ve yapmamak lâzım olduğuna inanmak imanın şartıdır. Böyle imanı olmayan, yâni Müslüman olmayan kimseye (kâfir) denir. Kâfirler, ne kadar iyi iş ve insanlara faydalı buluşlar yapsa da, âhirette azâbdan kurtulamaz. İbâdetler ve bütün iyi işler kıymetli ise de, bunları yapmak, bunlara imanın yanında ikinci derecede kalır.
Nûr sûresi otuzdokuzuncu âyetinde meâlen, (Kâfirlerin dünyada yaptıkları iyi işleri, [insanlara faydalı keşfleri], çölün ilerisinde görünen serâba benzer. Susuz kalan adam onu uzaktan su sanır. Fakat, yanına varınca, umduğunu bulamaz. Kâfirler de, kıyâmet günü, dünyada yaptıkları iyilikleri serâb gibi yapan, yâni yok eden Allahı bulur ve Hesabını Ona verir) ve İbrâhim sûresi onsekizinci âyetinde meâlen, (Allaha iman etmeyenlerin yaptıkları faydalı işler, fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu küller gibidir. Âhirette o işlerin hiçbir faydasını bulamazlar) ve Furkan sûresi yirmiüçüncü âyetinde meâlen, (Kıyâmet günü onların iyi işlerini, bizim için yapmadıklarından kimler için yaptılar ise, onlara doğru saçılan ince toz hâline getiririz) ve Kehf sûresi yüzüçüncü ve sonraki âyet-i kerimelerinde meâlen, (Emekleri en ziyâde boşa gidenleri haber verelim mi? Onlar dünyada güzel iş yaptıklarını sanır. Hâlbuki boşuna uğraşan kimselerdir. Onlar, Rablerinin âyetlerine ve kıyâmette Onun huzuruna çıkacaklarına inanmadılar. Biz de onların iyiliklerini yok ederiz. İyilikleri ile kötülüklerini ölçmeyiz) buyurulmaktadır.
Bu âyet-i kerimeler, Ehl-i sünnet itikadının doğru olduğunu göstermektedir.