Habîb-i Acemî Hazretleri

Habîb-i Acemî Hazretleri
"Her kimin Habib'e borcu varsa, bundan vazgeçti. Aldığı fâizleri de geri dağıtacaktır!" diye ilân ettirdi. Servetinin hepsini fakirlere dağıttı...
Günün birinde bir kimse geldi. Dağıtacak malı kalmadığından, üzerindeki gömleği gelen kimseye verdi. Sonra Fırat Nehrinin kenarında bir kulübe yapıp orada ibâdetle meşgûl oldu.
Habib-i Acemi hazretleri, vefat etmesine yakın, kendisinden nasihat isteyenlere buyurdu ki:
Zikir demek, kendini gafletten kurtarmak demektir. Gaflet, Allahü teâlâyı unutmak demektir. Zikr, yalnız (Kelime-i tevhidi) söylemek ve tekrâr tekrâr (Allah) demek değildir. Her ne şekilde olursa olsun, kendini gafletten kurtarmak, zikir olur. O hâlde, İslâmiyyetin emirlerini yapmak ve yasaklarından sakınmak, hep zikirdir. İslâmiyyetin emrlerini gözeterek yapılan alışveriş zikirdir. İslâmiyyete uygun olarak yapılan nikâh, talâk [boşanma] zikir olur. Çünkü, bunları yaparken, emirlerin, yasakların sâhibi hep hâtırlanmaktadır. Yani gaflet gitmektedir.

ÇABUK?KAVUŞTURAN?ZİKİR
Şu kadar var ki, Allahü teâlânın isimleri ve sıfatları ile yapılan zikir, çabuk tesir eder ve sevgisini hâsıl eder ve çabuk kavuşturur. Emirlere, yasaklara yapışmakla hâsıl olan zikir, böyle değildir. Bununla berâber, böyle zikirlerden bazısının da, çabuk netice verdiği, pek az olarak görülmüştür... Bundan başka, isim ve sıfat ile yapılan zikir, İslâmiyyete uymakla olan zikre sebep olur. Çünkü, dinin sâhibini tam sevmedikçe, her işte İslâmiyyeti gözetmek çok güç olur. Tam muhabbeti elde etmek için de, isim ve sıfatla olan zikir lâzımdır. O hâlde, İslâmiyyete uyarak zikir ile şereflenmek için, önce isim ve sıfatla olan zikir lâzımdır. Evet, cenâb-ı Hakkın lütfu ve ihsânı ayrıdır. Hiç sebep olmadan, dilediğini, dilediğine ihsân eder...

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek