Hizmet Uğruna...
"BİR ÇARE BUL ÖMER BABA!"Arabgirli Ömer Baba, önceleri çok zengindi ve bir paşanın kız kardeşi ile evliydi. Her şeyini din-i İslâm uğruna, hizmet için harcadı. Kendisi fakir bir hâle düştü. Geçimini sağlamak için çalıştırdığı bir değirmeni vardı. Değirmenini çalıştırdığı sıralarda, bir gün su kesik olduğundan değirmen taşı dönmez. Buğday öğütmek isteyenler, çâresiz suyun gelmesini beklerler. Uzun zaman su gelmeyince buğday sâhipleri:
"Baba ekmek yok, çocuklar aç. Bize bir çâre bul!" derler. Bunun üzerine değirmenin koca taşının yanına yaklaşır. Allahü teâlâya yalvarıp, eliyle dönmesini işâret ederek taşa doğru üfürür. Koca taş, onun kerâmetiyle birdenbire gürültülü bir sesle dönmeye başlar. Buğdayları öğütür. Bu kerâmeti karşısında halk onu sever, hürmet gösterir. Sözlerini sohbetlerini can kulağıyla dinler...
Arabgirli Ömer Baba vefat etmeden kısa bir zaman önce sohbetinde buyurdu ki:
Resûlullah efendimizin yolu tevhid, birlik ve muhabbet yoludur. Onun için birçok âlim ve evliyâullah; "İnsanı doğru yoldan ayıran, sapıklığa götüren yollardan çok sakınınız. Biliniz ki, orta yol daha hayırlıdır" demişlerdir. Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi de bu konuda; "Herkes gücü yettiği kadar, hak yoldan ayrılmadan çok sakınıp, sırât-ı müstekim üzere olmalıdır" buyurmuştur.
SIRÂT-I MÜSTEKÎM...
Fahreddin-i Râzi de sırât-ı müstekimi tefsir ederken buyuruyor ki: "Allahü teâlâ niçin sırât-ı müstekim buyurdu da sebil-i müstekim buyurmadı. Çünkü sırât lafzı, Cehennem'deki sırâtla ilgilidir. Öyle ki, insan bu dünyâda olan sırâtta, korku ve ümid üzere bulunmalıdır..."
Bir kısım müfessirler de "Sırât ikidir; biri dünyevi, dünyâ ile, diğeri uhrevi, âhiretle ilgilidir. Dünyâda olan sırât; Allahü teâlânın Kur'ân-ı keriminde ve Peygamber efendimizin hadis-i şeriflerinde buyurduklarını Ehl-i sünnet âlimlerinin tefsir ederek bildirdiği doğru yoldur. Uhrevi, âhiretle ilgili sırât ise, hadis-i şeriflerde bildirildiği gibi bütün insanların üzerine sevk edildiği, Cehennem üzerine kurulan kıldan ince, kılıçtan keskin, köprüdür...