Avrupa'da Yedi Yıl Harpleri bitip, iki ayrı ittifaktan olmalarına rağmen, Prusya ve Rusya'nın anlaşmasıyla, Lehistan paylaşıldı. Rus işgâl ve zulmüne karşı hürriyet ve istiklâlin vazgeçilmez savunucusu Osmanlı Devletinden yardım isteyen Leh milliyetçileri (Polonezk) Osmanlı hudûdundan geçerek Balta'ya sığındılar. Bunları, Rus ordusunun tâkip etmesi ve tecâvüz ettikleri topraklarda Lehlilerle berâber Osmanlı ahâlisini de kılıçtan geçirip, kasabayı yakıp yıkmaları 18 Eylül 1739'da Belgrad'da kabul edilen süresiz Osmanlı-Avusturya-Rusya Antlaşmasının bozulmasına sebep oldu. Osmanlı Devletinin hükümranlık hakkını korumak, Rusya'nın Lehistan'a yerleşmesine engel olmak ve sahte beyânatlarla Lehistan işgâlini dünyâ kamu oyunda geçiştirmeye çalışıp dostu Kont Stanislaw Doniatowski vâsıtasıyla Balta da zulüm yaptıran Rus Çariçesi İkinci Katerina'ya haddini bildirmek için toplanan divanda Rusya'ya sefer için karar verildi. 8 Ekim 1768'de Rusya'ya savaş açıldı. Rusya'da bulunan Osmanlı ticâret heyetinin iâdesi için İstanbul'daki Rus sefiri Obreskoff Yedikule'de hapsedildi. Osmanlı Devletine tâbi Kırım Hanı Kırım-Giray'ın orduları 1769 Şubatında Güney Rusya'ya girerek Rusları yendi ve yüz binden çok esir alarak, döndü. Târihte ahlâksızlığı ile meşhur olan Çariçe Katerina Kırım-Giray Hanı, Bağçesaray şehrinde saray hekimi olan bir Rum doktoru vâsıtası ile zehirleterek öldürttü. 27 Mart 1769'da Serdar-ı ekrem vazifesiyle Rus Seferine çıkan Sadrâzam Yağlıkçızâde Mehmed Emin Paşa, 1 Mayıs 1769'da ilk Hotin Zaferini kazandı.Lehistan'ı himâye için girişilen savaşta Birinci Hotin Zaferinin ardından tekrar saldıran Ruslara karşı 12 Ağustos 1769'da Hotin'de ikinci bir zafer daha kazanıldı. Yağlıkçızâde'den sonra sadrâzamlığa getirilen Moldovanlı Ali Paşa, Rus Seferine serdar tâyin edildi. Ali Paşa, Turla Nehrinden orduyu geçirirken köprünün yıkılmasıyla büyük bir fâcia meydana geldi. Ayrıca Yeniçerilerin artan itâatsizliği ve muhârebelerden kaçması, ateşli silahların gereği gibi kullanılmamasından, Rus orduları Kırım Hanlığı topraklarına veRomanya'ya girdi. 21 Eylül 1769'da Hotin Rusların işgâline uğradı. İngiltere ve Fransa'nın askeri yardım ve siyâsi desteğiyle, Baltık Denizinden gönderilen Rus Donanması Cebelitârık Boğazını geçerek Akdeniz'e girdi. Bununla, Çar Deli Petro(1682-1725) tarafından sistemleştirilen sıcak deniz lere inme projesi Batıdan da destek ve yardım görmüş oldu. Bir Osmanlı Ülkesi olan Mora Yarımadasında ortodoksluğun hâmisi rolüyle slavlık propagandası yapan Rus donanmasın daki subaylar, Koron, Modon, Navarin, Patras, Anabolu, Tripoliçe, Kalamota ve Isparta'da âsi Rumlar ile işbirliğine girerek, buradaki Müslüman ahâliye müttefikleri Avrupa devletlerince de tepki gören vahşice katliamlar yaptırdılar. Bunun üzerine Mora Serdarlığına tâyin edilen Kaptan-ı Deryâ Mandalzâde Hüsâmeddin Paşanın Mora Çıkartmasıyla Rumlar geri çekilip, yetmiş bin kişilik Maynot-Rum ordusu, Tripoliçe'de 9 Nisan 1770'te bozuldu. Hüsâmeddin Paşaya "Mora Fâtihi" ünvânı verilip, bölgedeki âsiler temizlendi. Ruslar geri çekildi.Akdeniz'deki Rus donanması, Osmanlılar tarafından devamlı tâciz edildiyse de fırsatlardan istifâde eden Ruslar, İngiliz subaylarının da yardımı ile Çeşme limanındaki Osmanlı donanmasını yaktılar.Osmanlı donanması yanarak imhâ olunca İngiliz amirali ve Rus donanma komutanı, Boğazları tehdit etmek istediler. Fakat tahkim ve müdâfaadan ürküp, cesâret edemediler. Çeşme fâciasından sonra, Tuna boyundaki Kartal Ovasında bulunan Osmanlı ordusu Yeniçerilerin itaatsizliği yüzünden 1 Ağustos 1770'te bozguna uğradı. 1771 yazında Kırım'ın işgâlinden başka General Tatloben idâresindeki Rus ordusu Ahıska bölgesinde bozguna uğrayıp, geri çekildi.2 Ağustos 1771'de Özü (Kırım) 12 Eylül 1771'de Yerköyü (Romanya), 29 Haziran 1773'te Silistre (Romanya), 20 Ekim 1773'te Varna (Bulgaristan), zaferleri kazanıldı. Sultan Üçüncü Mustafa Han, beş yıldan beri devâm eden Rus Seferini neticelendirmek için hazırlanırken, 21 Ocak 1774'te vefât etti. 1768-1774 Osmanlı-Rus Harbi, Birinci Abdülhamid Han devrinde, zafer kazanılmasına bakılmaksızın, 21 Temmuz 1774'te imzâlanan Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla aleyhte neticelendi. Üçüncü Mustafa Han devrinde, Osmanlı ülkesi içeride sulh ve sükûn içindeydi. 22 Mayıs 1766 İstanbul zelzelesinden başka tabii âfet olmadı. Osmanlı Rus Harbi esnâsında, Mısır'daKölemenli Cin Ali Beyin Suriye, Filistin ve Arabistan'daki isyânı, 1 Mayıs 1773'te Sâlihiyye'de mağlûbiyetiyle bastırıldı. Balkanlarda Rus yayılma siyâsetinde ortodoksluğun hâmisi rolüyle Mora'da Slavlık propagandası yapılıp, isyân çıkarıldı. Kısa zamanda bastırılıp, Osmanlı ordusunun 9 Nisan 1770 zaferiyle neticelendirilerek, bölgede sulh ve sükûn sağlandı. Dış politikada, devletlerin büyük menfaatları karşılığı teklif ettikleri siyâsi ve askeri ittifaklar kabûl edilmedi. Osmanlı-Rus Harbinde de görüldüğü gibi ittifak tekliflerinin samimiyetsizce ve menfaatkâr olduğu meydana çıktı. Lehistan (Polonya) milliyetçilerinin "Türk atları Vistül'de" sulanmadıkça Polonyalılara hürriyet yok." sözü Osmanlılardan yardım istemelerinden kalmıştır.Bütün Osmanlı sultanları gibi yüksek din ve fen ilimlerinde devrin en iyi hocalarından ders görerek yetiştirilen Üçüncü Mustafa Han, dindâr, âdil, çalışkan, azimli hamiyetli, metin, hassas ve ilme, âlimlere hürmetkârdı. Devrin âlimleri seviyesinde ilmi vardı. Güzel konuşur ve yazardı. "Cihângir" mahlasıyla yazdığı şiirleri vardır. Çok kitap okurdu. Dış ülkelerden yazılmış kitapları da getirtir, incelerdi. Doğu ve Batı kültürüne vâkıftı.Yapılan icraatları bizzât yerinde kontrol ederdi. Askeri ve donanmayı teftiş etmeyi, tebdil gezmek, ata binmek, avlanmak ve gezi yapmayı severdi. Askeri, idari ve mâli birçok ıslahatlarda bulundu. Çok hayırseverdi. Âlimlere ve ahâliye cömertçe ihsânlarda bulunurdu. Süveyş'te kanal açmak, Sakarya Nehrini, Sapanca Gölü üzerinden İzmit Körfezine bağlamak gibi düşünceleri vardı.Birçok hayır müessesesi, askeri ve sivil eser yaptırdı. Lâleli Câmii ve yanındaki türbesi, Çakmakçılar'da kendi adıyla bir câmi, Kadıköy'de İskele Câmii Paşabahçe'de İncirliköy Câmii, Üsküdar'da Ayazma Câmii ve zelzelelerde hasara uğraması üzerine yenilediği Fâtih Câmii, yaptırdığı eserlerden bâzılarıdır. 1773'te Deniz Harb Okulunun temelini teşkil eden Mühendishâne-i Bahr-i Hümâyûn ve teknik üniversite mâhiyetindeki Mühendishâne-i Berr-i Hümâyûn açıldı. Zamânında Tüfeklere süngü takıldı. Islahatçı bir hükümdâr olan Üçüncü Mustafa Hanın icraatlarını oğlu Üçüncü Selim Han (1789-1807) devâm ettirdi.