İlmi Olmadan Fetvâ Verenler

İlmi Olmadan Fetvâ Verenler
Biz, İmâm-ı a'zam hazretlerini sever, mezhebine tâbi oluruz. Bunun sebebi sorulursa, şöyle cevap veririz: "Hanefi mezhebi, mezheplerin en ilki, en kuvvetlisi, en ince olanı, en veciz, en geniş, en emniyetli, en kolay, en şerefli olanı olup, en açık mezheptir. Çünkü kitaba (Kur'ân-ı kerime) ve sünnete en uygun, Selef-i sâlihinin hepsine ve Eshâb-ı kirâma tâbiiyyeti en güzel olandır. Hanefi mezhebini takdim ettim. Çünkü Selef-i sâlihinin (önce gelen âlimler) yoluna en uygun olan, halef (sonra gelen) âlimlerce ençok tercih edilen, âlimleri ençok bilinen, cevapları en kesin olan, temelleri en sağlam olan, kıyâsı en kuvvetli olan mezheptir... Bu sayılan üstünlükleri anlamak, akıl sahipleri için zor değildir. Çünkü Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) indirdiği İslâm dinini koruyacağını Allahü teâlâ vadetmiş, Hicr sûresi dokuzuncu âyet-i kerimesinde meâlen;
"Hiç şüphe yok ki, Kur'ân-ı kerimi biz indirdik ve muhakkak ki, onu tahrif ile tebdilden (değişikliğe uğramaktan) biz koruyacağız" buyurmuştur.
Fıkıh usûl ve kaidelerini ilk ortaya koyan İmâm-ı a'zam Ebû Hanife efendimizdir. Onda önce Tâbiin-i ızâm'dan (radıyallahü anhüm) hiç kimse fıkıh, usûl ve fürû'u üzerinde onun gibi durmamış, fıkıh ilmini kısımlara ayırıp düzenli bir şekilde kitaplara geçirtmemiştir. Ondan öncekiler, bu konuda hâfızalarına ve anlayışlarına itimat etmişler ve ilim hazinesi olarak kitapları değil, kalblerini görmüşlerdi. O mübârek insanların son zamanlarına yetişen Ebû Hanife, önce gelenlerin yaydığı sağlam ve güzel ilmi, sonra gelenlerin zayi etmelerinden korktu, ilmin kaidelerini koyup, tedvin ve tasnifini yaptı. O, Allahü teâlânın insanlara bir lütfu idi. Nitekim Resûlullah efendimiz bir hadis-i şerifinde;
"Allahü teâlâ, ilmi (yeryüzünden) çekip alarak kaldırmaz. Ancak, âlimlerin ölümleriyle insanlar arasından ilmi çeker alır. (Yeryüzünde) câhil reisleri bırakır. Bunlar, ilimsiz olarak fetvâ verirler. Böylece hem kendileri saparlar, hem de başkalarını saptırırlar" buyurdu.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek