İslâmiyette Üç Türlü Yemin Vardır

İslâmiyette Üç Türlü Yemin Vardır
Yemin, bir şeyi yapacağına veya yapmayacağına dair, Allahü tealanın ismi ile verilen sözdür. İslâmiyette yemin üç türlüdür:
a) Yemin-i Gamûs: Geçmişteki bir şey için, bilerek yalan yere yemin etmektir. Büyük günahlardandır. Böyle yeminlere kefaret lâzım olmaz. [Hemen pişman olup, tevbe ve istiğfâr etmelidir.]
b) Yemin-i Lağv: Boş yere bir işi yaptığı zannı ile, yanlış yemin etmektir. Daha sonra yapmadığı ortaya çıkınca, hiç hükmüne girer. [Yâni günah da olmaz, kefaret de icap etmez.]
c) Yemin-i Mün'akıde: İleride yapacağım veya yapmayacağım diye yalan yere yemin etmektir. Bir kimse yarın şu işi yapacağım diye vaatte bulunup (Vallahi) diyerek yemin etse, daha sonra sebât etmeyip, o işi yapmasa (Hânis) yâni yalancı olup, kefaret vermesi lâzım olur. Bu kısm yemine kefaret verilmesi husûsunda Kur'an-ı kerimde açık beyanlar vardır. Mâide sûresinin seksendokuzuncu âyetinde meâlen (Allahü teâlâ sizi yemin-i lağv ile muâheze etmez [cezâlandırmaz]. Fakat akdettiğiniz [mün'akid] yeminlerde muâheze eder. Onun kefareti, çoluk çocuğunuza yedirdiğinizin orta hâli ile on fakiri doyurmaktır veya çoluk çocuğunuza giydirdiğinizin orta hâliyle birer elbiseyi, on fakire giydirmektir veya bir köle âzâd etmektir. Bu üçünden birini yapmaya gücü yetmeyenin, üç gün müte'âkıben [peş peşe] oruç tutmasıdır. İşte bunlar sizlerin yeminlerinize kefarettir. Lisanlarınızı [yalan yere yemin etmekten veya] yemininizi bozmaktan hıfz ediniz) buyurulmuştur.
Allahü teâlânın isminden başka, yer, gök ve başın için ve evladın için diyerek, yemin etmek ise, çeşitli hadis-i şerifler ile menedildiğinden, şer'an câiz değildir. Mün'akıde yeminin sahih olması için, yemini yerine getirebilmek, aklen veyâ fiilen mümkün olmalıdır. Zaman bildirmiş ise, zamanın sonuna kadar mümkün olmalıdır. Çünkü yemini yerine getirmek, zamanın sonunda vâcib olur. Mümkün olmayan bir şeye yemin etmek günâhtır. Vallahi hakkını yarın sabâh vereceğim deyince, sabâh olmadan, ikisinden biri ölürse, yemin sahih olmaz.

Fâtih'in, Kapısından Giremediği Dergâh!

Vehbi Tülek

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek