Kâfirlere Şefaat Edilmeyecektir

Kâfirlere Şefaat Edilmeyecektir
Mekke kâfirleri, "Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ölecek, ondan kurtulacağız" diyorlardı. Bunun üzerine Zümer sûresi, otuzuncu âyet-i kerimesi geldi, meâlen, (Sen öleceksin. O kâfirler de ölecekler. Sonra, kıyamet günü, Rabbinizin huzurunda hesaplaşacaksınız. Senin haklı olduğun, müşriklerin, bâtıl, bozuk olduğu meydana çıkacak) buyuruldu. Bu âyet-i kerime, kâfirlerin yanlış yolda olduklarını bildirmek için geldi. Yoksa Resûlullah Efendimiz öldükten sonra, duymaz, ruhsuz toprak olur gibi bir şey bildirmediği gibi, bununla bir ilgisi bile yoktur. Ölmek, dünya hayatından ayrılmak demektir. Bundan, kabir hayatının yok olması, ruhun da ölmesi anlaşılmaz.
Zümer sûresinin kırkdördüncü âyet-i kerimesine gelince, (Kureyş kâfirleri, putların kendilerine şefaat edeceklerini söylüyor. Onlara söyle ki, Allahü teâlânın izni olmadan, hiç kimse şefaat edemez) buyuruldu.
Resûlullah Efendimize şefaat etmesi için izin verilecek. O da, dilediği müminlere şefaat edecektir. Bakara suresindeki Âyet-el Kürsi'de de, böyle olduğunu bildirmektedir.
Müddessir sûresinin kırksekizinci âyet-i kerimesi de, (Şefaat etmelerine izin verilenler, kâfirlere şefaat ederlerse, şefaatleri onlara fayda vermez) demektedir. Bu âyet-i kerimelerin hepsi, şefaat etmek için, müminlere yardım etmek için izin verileceğini, kâfirlere şefaat edilmeyeceğini bildirmektedir. Resûlullah Efendimizin müminlere şefaat edeceğini bildiren çeşitli hadis-i şerifler vardır. Kıyamet günü her Peygamber şefaat edecektir. Sonra âlimler, sonra şehidler, sonra salihler, sonra Kur'ân-ı kerimi tecvid ile, teganni etmeden ve Allah rızası için okuyan hafızlar, küçük çocuklar şefaat edecektir. Böyle olduğunu bildiren hadis-i şerifler Kütüb-i sittede yazılıdır. Çocukların cenaze namazını kılarken, (Yâ Rabbi! Bu çocuğu şefâatçi eyle!) diye okunacağı, bütün fıkıh kitaplarında yazılıdır.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek