Yolumuzu Aydınlatanlar • 04.09.2024
Ahmed Şâkir Hamevî hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. 1709 (H.1121) senesinde Suriye’nin Hama şehrinde doğdu. Oradaki âlimlerden ilim okudu. İlmini ilerletmek maksadıyla bulunduğu yerden ayrılıp çeşitli beldelere gitti. 1779 (H.1193) senesinde Şam’da vefât etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 05.09.2024
Abdürrahmân Şebrîsî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. On beşinci asırda yaşamıştır. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Âlim, sâlih, verâ sâhibi bir zât idi. Çok kerâmetleri görüldü.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 06.09.2024
Muhammed Şemseddîn-i Tebrîzî hazretleri, Mevlanâ Celâleddîn-i Rûmî’nin hocasıdır. Şems-i Tebrîzî lakabıyla meşhûr oldu. Tebriz'de doğdu. 1247 (H.645) târihinde Konya'da şehîd edildi. Şeyh Fahreddîn-i Irâkî ders aldı. Sonra Tebriz'den Konya'ya geldi. Mevlanâ Celâleddîn-i Rûmî ile karşılaştıklarında, Mevlanâ bütün talebelerini bırakıp onunla baş başa sohbet etmeye başladı. Fakat Mevlanâ’nın talebeleri bu durumdan rahatsız oldular ve tekrar hocalarına kavuşmak maksadıyla Şems-i Tebrîzî’yi şehîd edip bir kuyuya attılar...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 07.09.2024
Ebü'n-Nu'mân el-Îcî hazretleri Şâfiî mezhebi âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. İsmi, Muhammed’dir. Acem beldelerinden Îc'de doğup yetişti. Zamânındaki büyük âlimlerin sohbetlerine kavuştu. Uzun zaman Muhammed bin Irak ile berâber bulundu. 1577 (H.985) senesinde Şam'da vefât etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 08.09.2024
İbn-i Münîr hazretleri Şâfiî mezhebi âlimlerinden ve büyük velîlerdendir. İsmi, Muhammed bin Abdürrahîm, lakabı Şemsüddîn'dir. Daha çok İbn-i Münîr diye tanınır. Lübnan’da Baalbek'te doğdu. 1531 (H.937) senesinde Baalbek'te vefât etti. İbrâhim Metbûlî hazretlerinin yetiştirdiği talebelerin önde gelenlerindendir. Abdülvehhâb-ı Şa'rânî şöyle anlatır:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.09.2024
Hâce Şemseddîn Türk hazretleri büyük velîlerdendir. Seyyiddir. Türkistan’da Verşâne şehrinde doğdu. Bir mürşid-i kâmil aramak üzere, şehir şehir dolaşmaya başladı. Hindistan’da Mültan şehrinde Hâce Ferîdüddîn-i Genc-i Şeker ile karşılaştı. O büyük zâtın sohbetlerinde bulunup, icâzet aldı. Genc-i Şeker hazretlerinin emri ile Kalyar şehrinde Hâce Alâüddîn Sâbir hazretlerini bulup, onun bereketli sohbetlerine kavuştu. Evliyâlık yolunda üstün derecelere kavuştu. İcâzet ve hilâfet verilip Pânipüt şehrine gönderildi. 1336 (H.736) senesinde orada vefât etti.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.09.2024
Ebû Ali Kalender hazretleri büyük velîlerdendir. Hindistan'ın Pânipüt şehrinde doğdu. 1323 (H.723) senesinde Hindistan'da Kirnâl'in Bûte Kihtar kasabasında vefât etti. Hâce Kutbüddîn-i Bahtiyâr Kâkî hazretlerinin talebelerindendir.
Ebû Ali Kalender hazretleri, yazdığı kıymetli mektuplarından birinde buyuruyor ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.09.2024
Şerefüddîn Ahmed Münîrî hazretleri Hindistan'da yaşayan evliyânın büyüklerindendir. 1263 (H.661) senesinde Münîr'de doğdu. İlk tahsîlini kendi kasabasında yaptı. Delhî'deki Nizâmüddîn Evliyâ ile görüşmek üzere yola çıktı. Fakat vefât ettiğini öğrendi. Halifesi Necîbeddîn Firdevsî'nin sohbetlerine devam ve ona hizmet etti. İcazet verilerek Bihar şehrine gönderildi. 1380 (H.782)de orada vefât etti. Mektûbât kitabı çok kıymetlidir. Yetmiş altıncı mektubunda buyuruyor ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.09.2024
Ebû Abdullah Tlemsânî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh ve kelâm âlimlerdendir. 1310 (H.710) senesinde Cezayir’de Tlemsân şehrinde doğdu. Tunus'a giderek meşhur âlimlerin derslerine devâm etti. Sonra memleketine dönerek talebe yetiştirdi. 1370 (H.771) senesinde Tlemsân’da vefât etti. Fıkıh usûlüne dâir "Miftâh-ul-Usûl fî Binâ-il-Fürû" isimli eseri yazdı. Kazâ ve kadere dâir herkesin anlayabileceği bir tarzda yazılmış eseri de vardır. Bu kitap, bütün Magrib âlimlerinin bu konuda temel kitabı oldu. Bu eserinde şöyle buyuruyor:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.09.2024
Şerîfzâde Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 1553 (H.960) yılında Eğirdir'de doğdu. İstanbul'da Şeyhülislâm Zekeriyyâ Efendinin derslerine katıldı. Ondan icâzet aldıktan sonra çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Sultan Dördüncü Murâd Han devrinde Anadolu Kâdıaskeri oldu. Padişah onu Nakîbü'l-eşrâflık müessesesinin başına getirdi. 1630 (H.1040) da İstanbul'da vefât etti.