Mevlânâ Dergâhına Dil Uzatanın Sonu!..

Mevlânâ Dergâhına Dil Uzatanın Sonu!..
"İNCE BİLGİLER"DEN ANLATIYORDU!..
Sultan Veled, bir gün oğlu Ârif Çelebi'ye;
"Evlâdım! Sen her nereye baksan, Mevlânâ'yı görür, Mevlânâ'dan bahsedersin. Küçük aklınla mârifetlerden, Allahü teâlânın zâtı ve sıfatlarına âit ince bilgilerden anlatırsın. Sen Mevlânâ'nın hâllerini ve makamlarını ve bu mârifetlerini nereden biliyorsun da, bize hiç tenezzül etmiyorsun?" diye sordu. Ârif Çelebi de;
"Efendim! Ben o yüce zâtı, mânevi âlemde gördüm. O da bu fakiri gördü ve kendi kemâlâtını görebilecek gözün bağışlanmasına vesile oldu" diye cevap verdi...
Lala Fahreddin anlattı:
"Arada sırada Ârif Çelebi'yi kucağıma alıp, Hüsâmeddin Çelebi hazretlerinin evine giderdim. Hüsâmeddin Çelebi, bizi hep kapıda karşılar, Ârif'i kucağına alarak odaya kadar götürürdü. Ona her türlü yiyeceklerden, nefis şerbetlerden ziyâfet çekerdi. Daha önceden alıp hazır ettiği güzel elbiseleri, kendi eliyle giydirirdi. Gideceğimiz zaman da, onu omuzuna alıp eve kadar götürür ve; "Ah! Mümkün olsaydı da Ârif Çelebi'nin lalası olup hizmetiyle şereflenebilseydim. Zirâ, onun nûrunun doğu ile batıyı kuşatacağını ve âleme ışık salacağını, makâmının çok yüce olacağını hocam Mevlânâ hazretleri haber verdiler. Ne mutlu o kimselere ki, Ârif Çelebi'nin hizmetiyle şereflenip, sevgilisi oluyorlar" diyerek, hasretini dile getirirdi."

"BU ÖKÜZ DE NEDİR?.."
Sultan Veled anlattı:
"Ârif Çelebi, beş yaşlarında idi. Bir gün, başı iple bağlı bir öküzün yularından tutmuş götürüyordu. Onu o hâlde görünce; "Ey Ârif, bu öküz de nedir? Onu nereye götürüyorsun?" dedim. Cevâbında; "Bu yular, filân beyin başına takılan yulardır. Çünkü Mevlânâ dergâhına dil uzatmaktadır" dedi. Çocuğun bu hâline güldüm, fakat üç gün sonra duyduk ki, o beyin evini yağma edip, başını kesmişler!..

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek

Kişiyle Alay Etmenin Sonu Pişmanlıktır

Vehbi Tülek

İnsanlarla Uğraşmakta Hayır Ve Fayda Yoktur

Vehbi Tülek