Meyyit, Selam Vereni Tanır

Meyyit, Selam Vereni Tanır
Meyyit, kendini ziyârete gelenleri tanır. Hazret-i Aişe'nin (radıyallahü anha) haber verdiği hadis-i şerifte: "Bir kimse, din kardeşinin kabrini ziyârete gider ve mezârı başında oturursa onu tanır ve selâmına cevap verir" buyuruldu.
Ebû Hüreyre'nin (radıyallahü anh) bildirdiği hadis-i şerifte; "Bir kimse, tanıdığının mezarı başına gidip selam verince, meyyit onu tanır ve selamına cevap verir. Tanımadığı kimsenin kabrine gidip selam verince, meyyit selamına cevap verir" buyuruldu.
Hadis-i şeriflerde ziyâret kelimesi kullanılmaktadır. Meyyit, kabre geleni tanımasaydı, ziyâret kelimesi kullanılmazdı. Her dilde ve her lügatte, ziyâret kelimesi tanıyan ve anlayan kimselerin buluşmasında kullanılır. "Selâmün aleyküm" sözü de anlayan kimseye söylenir.
Bir kimse, kabre yakın bir yerde namaz kılarsa, meyyitler bunu görür. Namaz kıldığını anlar ve imrenirler. Yezid bin Hârûn diyor ki: "İbn-i Sâseb, bir cenâzede bulundu. Üzerinde hafif elbise vardı. Bir mezar yanında iki rekat namaz kıldı. Sonra kabre dayandı. Diyor ki: Vallahi uyanıktım. Kabirden bir ses işittim. "Beni incitme! Siz ibâdet yaparsınız, fakat işitmezsiniz, bilmezsiniz. Biz ise biliriz, fakat hareket edemeyiz. Buna göre, şu kıldığın iki rekatten daha kıymetli bir şey yoktur" dedi. (Meyyit, İbn-i Sâseb'in kabre dayandığını ve namaz kıldığını anlamıştı.)
Allahü teâlâ, şehidlerin diri olduğunu ve rızıklandırıldıklarını bildirdi. Bir hadis-i şerifte, şehid ruhlarının Cennete girdikleri haber veriliyor. Âlimlerden birkaçı, bu nimetlerin yalnız şehidler için olduğunu, sıddikların böyle olmadıklarını söylüyorlar ise de, imamlarımızın ve Ehl-i sünnet âlimlerinin çoğunun söylediği doğrudur. Bunlar, diri olmak ve rızıklandırılmak ve ruhların Cennete girmesi, yalnız şehidler için değildir dediler. Âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden böyle anlaşılmaktadır buyurdular. Bunların yalnız şehidler için bildirilmesi, şehidlerin ölüp yok oldukları sanılarak, cihaddan korkulmasını önlemek içindir. Cihâda gitmeye ve şehid olmaya mâni olan şüpheyi gidermek içindir.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek