Mucizeyi De Kerameti De Yaratan Allah’tır

Mucizeyi De Kerameti De Yaratan Allah’tır
Kerâmetler haktır. Mucize ve kerâmet, ikisi de harikulade hâllerdir. Mucizeyi de kerameti de yaratan Allah'tır. Bunu inkâr eden kâfir olur. Mucize, peygamber olduğunu söyleyen kimsenin, doğru söylediğini bildiren şeydir. Mucizeyi Allahü teâlâ yaratmaktadır. Her şeyi Allahü teâlâ yaratmaktadır. Allahü teâlâdan başka yaratıcı yoktur. Şu kadar ki, bu dünyanın ve dünya işlerinin düzgün olması için, Allahü teâlâ, her şeyin yaratılmasını sebeplere bağlamıştır. Bir şeyin yaratılmasını isteyen kimse, o şeyin sebebini kullanır. Sebeplerin çoğu, düşünmekle, tecrübe ile, hesapla bulunacak şeylerdir. Bir şeyin sebebi yapılınca, Allahü teâlâ, o şeyi, dilerse yaratır. Mucize ve keramet böyle değildir. Allahü teâlâ bunları sebepsiz olarak, harika olarak yaratır. Sebebe yapışmak, Allahü teâlânın âdetine uymaktır. Allahü teâlânın sebepsiz yaratması, âdetin haricine çıkmak olur, harika olur.
Mucize, yalnız Peygamberde hasıl olur. Başkasında hasıl olmaz. Herhangi bir kimseyi övmek için (Mucize yaptı) demek, (Mucize olarak kurtuldu) demek, Onun Peygamber olduğunu söylemek olur. Bunda niyete bakılmaz söze bakılır. Herhangi bir kimseye peygamber demek küfür olur. Söyleyenin imanı gider.
Allahü teâlâdan başkasına yaratıcı demek, (falanca yarattı) demek de böyledir. Müslümanlar, böyle tehlikeli şeyler söylememelidir.
İnsanların bütün işleri, âdet-i ilâhiyye içinde meydana gelir. Allahü teâlâ, âdetini bozarak, sebepsiz şeyler de yaratır. Bunlar Peygamberlerden meydana gelirse Mucize, evliyadan meydana gelirse Keramet, diğer müminlerden meydana gelirse Firaset, fâsıklardan meydana gelirse İstidrac, kâfirlerden zuhur ederse Sihir denir.
Hazreti Ömer zamanında yer sarsılmış, zelzele olmuştu. Bunun üzerine Hazreti Ömer, Allahü teâlâya hamd ve sena etti. Bu sırada yer çok şiddetli sallanıyordu. Hazreti Ömer asası ile yere şiddetle vurdu ve; "Sakin ol! Ben sana karşı âdil olmadım mı?" dedi. O anda yer sakin oldu...
Hazreti Ömer, zâhiren ve bâtınen hakikat üzere idi. Yerde ve yeryüzü sakinleri arasında Allahü teâlânın halifesi idi. O, insanları, yaptıkları kötü işleri sebebiyle terbiye ettiği gibi, yeri de, ondan sâdır olan iyi olmayan işleri sebebiyle cezalandırıyor ve terbiye ediyordu.

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek