Muhammed Bisâtî
Katâde (radıyallahu anh) anlattı: "Mûsâ (aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Yâ Rabbi! Senin gazâbının ve rızânın alâmeti nedir?" Bunun üzerine Allahü teâlâ; "Size iyilerinizi âmir yaptığım zaman, bu rızâmın alâmetidir. Kötülerinizi âmir yaptığım zaman, bu da gazâbımın alâmetidir" buyurdu."
Süfyân bin Uyeyne buyurdu ki: "Bize şu haber ulaştı: Gecenin evveli olunca, semâdan bir münâdi şöyle seslenir. "Haydi ibâdet edenler kalksın!" O zaman âbidler kalkar, Allahü teâlânın dilediği kadar namaz kılarlar. Sonra yine bir münâdi; "Allahü teâlâdan af ve mağfiret istiyenler nerede?" diye seslenir. Onlar da Allahü teâlâdan af ve mağfiret istemek için duâ ederler. Fecir doğduğu zaman, yine bir münâdi; "Haydi gâfiller kalksın!" der. Onlar da yataklarından, ölülerin kabirlerinden tembel olarak kalkması gibi kalkarlar. Gece ibâdetle meşgûl olanın, gözleri uykusuzluktan sönük, fakat kalbi sevinçlidir."
İbn-i Abbâs radıyallahu anh buyurdu ki: "Müslüman bir kadıda şu üç şeyin bulunması uygun değildir: Kin, hased ve hiddet."
Lokman Hakim buyurdu ki: "Üç kimse, üç yerde bilinir. Hilm sahibi kimse kızgınlık zamanında, kahraman harbde, arkadaş ve gerçek dost ihtiyâç zamanında."
Muhammed bin Selâm şöyle buyurdu: "Seninle dostluğu ihtiyâç zamanında olan kimseyi, kendine arkadaş ve dost edinme. Çünkü, onun sana olan ihtiyâcı bitince, dostluk ve arkadaşlığı da biter." Ebüdderdâ (radıyallahu anh) buyurdu ki: "Üç şey beni güldürdü. Üç şey de ağlattı. Beni güldüren üç şey şunlardır:
1-Ölüm kendisini isteyen kimsenin, dünyâda uzun emel sahibi olması, 2- Akıllı olup da, kendisinden akla uygun işlerin sâdır olmadığı kimse, 3- Rabbinin kendisinden râzı olup olmadığını bilmediği hâlde gülen kimse."
Süfyân-ı Sevri şöyle anlattı: "Lokman Hakim'e; "Hangi ameline daha çok güveniyorsun?" diye sorulunca; "Mâlâya'niyi (faydası olmayan şeyleri) terk etmeme" cevâbını verdi."
Muhammed bin Selâm anlatır: "İlim ehlinden birisi buyurdu ki: Sana fayda vereceğini bildiğin yerde yalanı terk et. Çünkü yalan, senin için zararlıdır. Sana zarar vereceğini bildiğin yerde ise, doğruluğa yapış, zira o sana fayda verir."
Rebi' bin Heysem şöyle buyurdu: "Bedenin hastalığı günâhtır, ilacı ise istiğfardır. Şifâsı da günahlara dönmemektir."