Mustafa Hulusi Efendi
Kulların amelleri üç çeşittir: 1- Farz, 2- Fazilet, 3- Ma'siyet...
Hepsi de kulun kesbi, yani kazanması, edinmesi iledir.
Farz: Allahü teâlânın emri, dilemesi, sevmesi, beğenmesi, kazası, kaderi, yaratması, hükmü, bilmesi, tevfiki ve Levh-il-mahfûza yazması iledir.
Fazilet: Allahü teâlânın emri ile değildir. Fakat dilemesi, sevmesi, beğenmesi, kazası, kaderi, yaratması, hükmü, ilmi, tevfiki ve Levh-il-mahfûza yazması iledir.
Ma'siyet: Allahü teâlânın emri ile değildir; fakat dilemesi iledir, sevmesi ile değil fakat kazası iledir. Beğenmesi ile değil, takdir ve yaratması iledir. Tevfiki ile değil, fakat bilmesi ve Levh-il-mahfûza yazması iledir. Bunun gibi, Allahü teâlâ mahlûkatın amellerini, ecellerini, rızıklarını, sıhhat ve hastalıklarını, neşelerini ve kederlerini, günah ve iyi işlerini, onları yaratmadan önce (yarattığında ne yapacaklarını ilm-i ezelisi ile bilerek) Levh-il-mahfûza yazmıştır. Göklerde ve yerde bulunan cinler, insanlar, melekler ve şeytanlar bir araya gelse, bu işlerden birini değiştiremezler.
İlim: Her Müslümana, erkek olsun, kadın olsun, ilim öğrenmek farzdır. Farz olan bu ilim, nefs-i emmâreyi ıslâh eden ilimdir. Bu ilim ikiye ayrılır:
1- İ'tikâda âit bilgilerdir: Bu da tevhid ve sıfat ilmidir. Yani Allahü teâlânın zâtına, birliğine, sıfat-ı selbiyye ve sübûtiyyesine ve inanılacak şeylere âit bilgilerdir.
2- Amele âit bilgilerin Farz, vâcib, sünnet, nafile, helâl, haram, mekrûh, şübheliler ve kalbin kötü huylardan vazgeçip iyi huyları elde etmesine dâir ahlâk (tasavvuf) bilgileridir. Bu bildirilenlerin hakkını veren yani bunları hakkıyla yerine getirenin, ilmi tamâm olur, kalbinde yakini artar. O, faydalı ilim, bâtın ilmi veya mükâşefe ilmi denilen ilmi elde etmiş olur.