Müstekîmzâde Süleymân Sadeddîn Efendi

Müstekîmzâde Süleymân Sadeddîn Efendi

Sadeddin Efendi, Fâtih Camii imamı Seyyid Yûsuf Efendi gibi âlimlerden ders aldı, sonra Mehmed Emin Tokadi'ye intisap ederek yedi yıl hizmetinde bulundu, kendisinden icâzet aldı. İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin üç cildlik "Mektûbât'ı" ile Muhammed Ma'sûm hazretlerinin üç cildlik "Mektûbât'ını" Türkçeye tercüme etti. 1202'de (m. 1788) vefat etti ve Zeyrek'te Mehmed Emin Tokadi'nin kabri yanına defnedildi. Tercüme ettiği, İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin Mektûbâtının 1. Cilt ikiyüzonbeşinci mektûbunda buyuruluyor ki:
"Yavrum! Bu dünyaya düşkün olanlar, mal, para peşinde koşanlar, büyük bir belâya yakalanmışlardır. Büyük bir derde tutulmuşlardır. Çünkü, bu dünyada bulunan, Allahü teâlânın beğenmedikleri şeyler ve her pislikten daha kötü olan pislikler, bu kimselere güzel görünmektedir. Sevimli sanılmaktadır. Necâseti yaldızlamak, zehiri şekerle kaplamak gibidir. Allahü teâlâ insanlara akıl verdi. Akla bu alçak dünyanın kötülüğünü anlattı. Allahü teâlânın beğenmediği şeylerin çirkinliğini gösterdi. Bunun için, âlimler buyurdu ki: (Bir kimse, öldükten sonra, malının zamanın en akıllı olanına verilmesini vasıyet etse, zâhide vermek lâzımdır. Çünkü zâhid, dünyaya düşkün değildir. Onun dünyaya kıymet vermemesi, aklının çok olduğunu gösterir.)

Allahü teâlâ çok merhametli olduğu için, yalnız akıl şâhidini vermekle kalmadı. İkinci ve nakli şâhit olarak da Peygamberleri verdi. Âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberleri ile, bu bozuk malın içyüzünü kullarına bildirdi. O yalancı kahpenin cilvelerine aldanmamalarını, ona tutulmamalarını açıkça emir buyurdu. Şaşmaz, doğru olan bu iki şâhit var iken, bir kimse, şeker sanarak zehir yerse ve altına kavuşacağım diyerek necâseti avuçlarsa, elbette çok alçaklık yapmış olur. Çok pis olduğunu göstermiş olur. Peygamberlere inanmamıştır. Müslüman olduğunu söylese de, münâfık olur. Onun Müslüman görünmesi, âhirette fayda vermez. Yalnız dünyada canını ve malını korumuş olur...

Bugün, kulaklardan gaflet pamuğunu atmalıdır. Yoksa, âhirette âh etmekten, pişman olmaktan başka yapılacak şey olmaz. Hâlinizi sık sık bildiriniz!"

Sâlih Rüyâlar Görmekle Meşhur Olan Zat

Vehbi Tülek

Merkebin Yükü Nedir Bir Sor Bakalım

Vehbi Tülek

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek