Resûlullahın Kabr-i Şerîfini Ziyaret Hakkında
Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) kabr-i şeriflerini ziyâretin müstehab olduğuna ve Müslümanların bu husustaki icmâına dâir âlimler buyurdular ki:
Kâdı Iyâd buyurdu ki: Resûlullahın kabr-i şerifini ziyâret sünnettir. Müslümanlar bu hususta icmâ etti. Aynı zamanda bu, teşvik edilen faziletli bir iştir."
Kâdı Ebü't-Tayyib buyurdu ki: "Hac ve umreden sonra, Resûlullahı ziyâret etmek müstehabdır."
Tecrid kitabında, Mahâmili; "Hacının, Mekke-i mükerremede hac ile alâkalı vazifeleri bitirdikten sonra, Resûlullah efendimizin kabr-i şeriflerini ziyâret etmesi müstehabdır" demektedir.
Ebû Abdullah Hüseyn bin Hasen Halimi, "Minhâc" adlı eserinde, imânın şubelerini anlatırken, Resûlullah efendimizi tazim husûsunda şöyle demektedir: "Resûlullaha tazim, onu görüp yüksek sohbetlerinde bulunan Eshâb-ı kirâma nasip olan büyük bir nimettir. Bugün ise, Resûlullahın kabrini ziyâret, Ona tazimi ifâde eden hususlardandır."
İmâm-ı Mâverdi, "Hâvi" adlı eserinde; "Resûlullahın kabr-i şeriflerini ziyârete gelince, emredilmiş bir husus olup, mendûbdur" demektedir. Ahkâm-ı Sultaniyye'sinde ise; "Hac işlerini yürütmekle görevli kimseler, hacılar hac farizasını yaptıktan sonra, memleketlerine dönecekleri zaman, onları Medine-i münevvere yolundan götürürler. Böylece hac ile beraber, Resûlullahın kabr-i şeriflerini ziyâret ve O'na hürmet ve itaat hususu da yerine getirilmiş olur. Resûlullahın kabr-i şerifini ziyâret, haccın farzlarından olmamakla beraber, dinen mendûb ve hacının müstehab ibâdetlerindendir" demektedir. Mühezzeb sahibi ise; "Resûlullahın kabr-i şeriflerini ziyâret etmek müstehabdır" demektedir.
Kâdı Hüseyn buyurdu ki: "Hac bitirildikten sonra, sünnet olan şeyler şunlardır: Hacının mültezemde durup duâ etmesi, zemzem suyundan içmesi, Medine-i münevvereye gidip Resûlullahın kabr-i şeriflerini ziyâret etmesi."
Rüyâni buyurdu ki: "Hac vazifesi bitirildikten sonra, Resûlullahın kabr-i şerifini ziyâret müstehabdır."
Eshâb-ı kirâmın bu husustaki icmâı bilindiği için, onların bu mevzûdaki sözlerini bildirmeye ihtiyâç yoktur.