Sadreddîn Horasânî
Yeme-içme âdâbını her Müslümanın bilmesi lazımdır. Size bunlardan bazısını bildireceğim: Çağırılmayan sofraya oturmamalıdır. Sofrada herkesten çok yememelidir. Karnı doyunca, bunu günâh işlemekte kullanmamak için duâ etmelidir. Bunun kıyâmetteki hesâbını düşünmelidir. İbâdet yapmaya kuvvetlenmek niyyeti ile yemelidir. Aç iken de, yavaş yavaş yemelidir. Önce büyükler başlamalıdır. Üçten çok (ye) diyerek, kimseye sıkıntı vermemelidir. Ev sâhibinin sofraya oturmayıp hizmet etmesi câizdir. Birlikte yediği zamân, misâfirleri doymadan, yemekten elini çekmemelidir. Yemekte korkunç ve iğrenç şeyler söylememelidir. Ölümden, hastalıktan, Cehennemden konuşmamalıdır. Sofraya gelen yemeklere bakmamalıdır. Bir lokmayı yutmadan önce, ikinciyi eline almamalıdır. Yemek arasında, bir şey için, hattâ namâz için, sofradan kalkmamalıdır. Namâzı önce kılmalıdır. Eğer, hâzırlanmış yemekler soğuyacak veyâ bozulacak ise ve namâz vakti, yemekten sonra kılmaya elverişli ise, namâzdan önce yemelidir. Yemek kaldırıldıktan sonra, sofradan kalkmalıdır. Yol üstünde, ayakta, yürürken yememelidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (İnsan kalbi, tarladaki ekin gibidir. Yemek, yağmur gibidir. Fazla su, ekini kuruttuğu gibi, fazla gıdâ kalbi öldürür.)
Çok yemek, hastalıkların başı, az yemek [ya'ni perhiz etmek] ilâçların başıdır. Mi'denin üçte biri yemeklere, üçte biri içeceklere ayrılmalıdır. Üçte biri hava payı, yani boş olmak en aşağı derecedir. En iyi derece, az yemek ve az uyumaktır.
MÜ'MİNİN ARTIĞINI YEMELİ
Kapta kalanı sıyırıp, yemek sünnettir. Hoşaf, ayran gibi şey artığına su koyup, çalkalayıp içmek çok sevâbdır. Tabakta, bardakta artık bırakmak câizdir. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", mü'minin artığını yemesini severdi. Yemekten sonra dişleri misvak ile temizlemek sünnettir. Temizliktir. Temizlik imânı kuvvetlendirir. Dişler arasından hilâl [kürdan] ile çıkarılan şeyleri yutmamalıdır. Dil ile toplanan yutulabilir. Yemekten sonra ev sâhibine, bereket, rahmet ve mağfiret ile duâ edilir...