Sarı Yâkub Hazretleri

Sarı Yâkub Hazretleri
Tevekkül sahibi bir Müslüman, ticâret, çiftçilik yapar. Bir san'at öğrenir. Allahü teâlânın âdeti olan sebeblere yapışır. Fakat, tevekkülü bırakmaz, çalışmasına güvenmeyip, Allahü teâlânın fadlına, keremine, ihsânına güvenir. Kendisini, başvurduğu sebeblerle, maksada eriştirmesini, Ondan bekler. Nitekim, ticâreti, çiftçilik sebeblerini de, O gönderdi der. Sebeblere yapışıp eline geçeni Allahü teâlâdan bilir. İşte, sûre-i Kehfteki âyet-i kerimede meâlen, (Her şeye kuvvet veren, ancak Allahü teâlâdır) buyuruldu. Çünkü havl, hareket demektir. Kuvvet de, kudret [enerji] demektir. Bir insan, kuvvetinin, kendinden olmayıp, Allahü teâlânın yarattığını bilirse, her şeyi Ondan bekler.
Hülâsa, işlerin meydâna gelmesinde, sebebleri arada görmeyen kimse, Allahü teâlâdan başka kimseden bir şey beklemez, tevekkül etmiş olur.
Tevekkülün en yüksek derecesini, âriflerin sultânı, Bâyezid-i Bistâmi haber veriyor. Şöyle ki: Ebû Mûsâ Dineveri "rahmetullahi teâlâ aleyh" diyor ki: Tevekkülün ne olduğunu Bâyezid'e sordum. Sen, ne dersin? dedi. Âlimler buyuruyor ki, (Sağın, solun, her tarafın yılan, akreb dolu olsa, kalbine bir şey gelmemesi tevekküldür) dedim. Buyurdu ki: Bunu yapmak kolaydır. Benim yanımda tevekkül (Kâfirlerin hepsini Cehennemde azâb içinde, mü'minlerin hepsini Cennette ni'metler içinde görüp de, ikisi arasında hiç ayrılık bulmamaktır) buyurdu. Ebû Mûsânın dediği, tevekkülün yüksek derecesidir. Fakat bu, zarardan sakınmamak demek değildir.

HER ŞEYİN KUVVETİ....
Ebû Bekr "radıyallahü anh" mağarada, yılanın deliğine mübârek ayağını dayayarak, ondan korundu. Hâlbuki, onun tevekkülü dahâ üstündü. Fakat o, yılandan korkmuyordu. Yılanı yaratandan, Onun yılana kuvvet ve hareket vermesinden korkuyordu. Her şeyin kuvveti ve hareketi, ancak Allahü teâlâdan olduğunu görüyordu...

Allah'ı Sevmenin Alâmeti, Ona Itaati Sevmektir

Vehbi Tülek

Mallarınız Ile Herkesi Memnun Edemezsiniz

Vehbi Tülek

Hem Kendine, Hem De Başkalarına Iyilik Et

Vehbi Tülek

O Gün Öyle Büyük Bir Gündür Ki

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerîm, Harf Ve Kelime Olarak Gönderildi

Vehbi Tülek