Şuaybzâde Ali Âkif Efendi

Şuaybzâde Ali Âkif Efendi

Tesavvuf bilgilerinin mütehassısları, (Zikir etmekle kalb temizlenir. Zikir etmekle, Allahın sevgisi elde edilir. Zikir etmekle, ibâdetin tadı duyulur. Zikir etmekle, imân kuvvetlenir. Zikir etmekle, namâz kılmak hevesi artar. Zikir etmekle, ahkâm-ı islâmiyye kolaylıkla yapılır. Zikir etmekle, taklitçilikten kurtulup, vicdâniliğe kavuşulur. Kur'ân-ı kerimdeki (Allahü teâlâyı çok zikir ediniz!) emri bunu göstermektedir) derlerdi. Tesavvuf yolunda ilerlemek için, önce tevbe, sonra istihâre yapılırdı. Tevbe yapmak için kısaca, (Yâ Rabbi! Bulûğum ânından şimdiye kadar yaptığım günâhlara pişmân oldum. Şimdiden sonra da, inşâallahü teâlâ hiç günâh işlememeğe söz veriyorum) denir. Günâhlar ayrı ayrı sayılmaz. Sonra gusül abdesti alınır. Gusülden sonra, o gece (İstihâreye niyyet etdim) diyerek iki rek'at namâz kılıp, yatılırdı. Birinci rek'atte (Kâfirûn), ikinci rek'atde (İhlâs) sûresi okunurdu. Her gün, böyle zikir ederlerdi. Tevfik Hak teâlâdandır derlerdi.

İmâm-ı Birgivi'nin "Kırk Hadis"i, yirmibirinci hadisine göre, her mü'minin istihâre yapması sünnettir. İstihâre namâzından sonra şu duâ okunur:

KENDİSİ ÎFÂ ETMELİDİR!..

"Allahümme inni estehirüke bi-ilmike ve estakdirüke bi-kudretike ve es'elüke min fadlikel'azim fe inneke takdiru ve lâ akdiru ve ta'lemü velâ a'lemü ve ente allâmül-guyûb." Yedi gece böyle istihâre yapılır. Sonra, kalbe gelen şey yapılır. İstihâreden sonra, abdestli olarak, kıbleye dönüp yatılır. Rü'yâda beyâz veyâ yeşil görmek hayra alâmettir. Siyâh veyâ kırmızı görmek şerre alâmettir, denildi. İstihâre namâzını başkasına kıldırmak sünnet değildir. İstihâre yapmasını öğrenmeli, bu sünneti kendisi ifâ etmelidir. Bedenle yapılan ibâdetleri başkasına yaptırmak câiz değildir...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek