Süleyman Bin Necâh

Süleyman Bin Necâh
Kur'an-ı kerim bugüne kadar semadan indiği gibi, değişmemiş olarak kalmıştır. Harfleri ve noktaları bile değişmemiştir demek yetişmiyor. Çünkü Kur'an-ı kerimdeki kelimelerin çeşitli okunuşundan başka, bu kelimelerin uzun, kısa, açık, kapalı, kalın, ince gibi okunmaları da, Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) bildirdiği ve okuduğu gibi kalmıştır. Kur'andan olup da çıkarılmış veyahut Kur'andan olmayıp da sonradan katılmış tek bir kelime yoktur. Çünkü İslam âlimleri Kur'an-ı kerime dokunulmaması, ufak bir şüphenin bile ona yaklaşamaması için çok sağlam bir esas koymuşlardır. Kur'an-ı kerimin her asırda söz birliği ile gelmesi şarttır. Eshâb-ı kirâmdan bugüne kadar, her asırda, yalan üzerinde söz birliği yapacakları düşünülemeyen yüz binlerce hafız vasıtası ile bizlere gelmiştir. Sanki bir an durmayan coşkun bir nehir gibi ebediyete doğru akıp gitmektedir.
Bugün İslam düşmanlarının yeryüzünü kapladığı bir zamanda bile, elhamdülillah, dünyanın her tarafında, Allah kitabının her kelimesi, her noktası birbirine benzemektedir. Bu kitab-ı mübinin ne kadar çok sağlam olduğu şundan da anlaşılır ki, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden bazıları bildirdiği halde, tevâtür, yani söz birliği halini almayan okuma şekilleri, ne kadar kuvvetli olsa bile, Kur'andan olmak için kafi görülmemiştir. Mesela, yemin kefaretini bildiren (üç gün oruç) âyet-i kerimesini, Abdullah ibni Mes'ûd, (üç gün arka arkaya oruç) olarak bildirmiş ve bunu fıkıh âlimleri vesika bilerek, kefaret orucunun üç gün (mütetâbi'ât) olarak, yani art arda tutulması lazım olmuştur. Fakat Abdüllah ibni Mes'ûd hazretleri Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden, çok güvenilir ve çok sağlam bir zat olmakla beraber, sözünde yalnız kaldığı için (Mütetâbi'ât) kelimesi Kur'an-ı kerime girememiştir. İhtiyat olunarak bu kelimenin manası alınmış ve yine ihtiyat olunarak Kur'an-ı kerime sokulmamıştır. Bunlara (Kırâet-i şâzze) denir.

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek