Ubeydullah Bin Bâki-billah

Ubeydullah Bin Bâki-billah

Peygamberlerin bildirdikleri ahkâm-ı şer'iyye, hep rahmettir, iyiliktir. Yoksa, bu emirler ve teklifler, mülhidlerin, zındıkların, sandıkları ve söyledikleri gibi, külfet, eziyyet ve işkence değildir ve akla aykırı değildir. Bunların sık sık söyledikleri (kullarına zor ve yorucu şeyler emredip de bunları yaparsanız Cennete girersiniz demek insâf mıdır, merhamet midir? Bir şey emretmemeli idi. Herkesi, kendi başına bırakıp, istedikleri gibi yiyip içmeli, gezip eğlenmeli, yatıp kalkmalı idi. Merhamet ve iyilik böyle olur) gibi lâfları, ne kadar alçakça ve ne kadar ahmakçadır. Bunlar, hiç de düşünmüyor mu ki, iyilik edenlere, şükretmek yâni, sevindiğini bildirmek, aklın istediği bir şeydir. Ahkâm-ı şer'iyye, bütün nimetleri, iyilikleri yaratan, gönderen Allahü teâlâya karşı, şükrün nasıl yapılacağını göstermektedir. O hâlde, ahkâm-ı şer'iyye, teklifât-ı ilâhiyye, aklın istediği bir şeydir. Bundan başka, dünyanın, hayatın düzeni, bu teklifleri yapmakla olur. Allahü teâlâ, herkesi kendi başına bıraksaydı, kötülükten, karışıklıktan başka bir şey olmazdı. Allahü teâlânın haram etmesi olmasaydı, nefisleri, keyifleri peşinde koşanlar, başkalarının mallarına, cânlarına, ırzlarına saldırır, fenâlıklar, karışıklıklar hâsıl olur, saldıran da, karşısındakiler de, zarar görür, helâk olurlardı. Memleketlerin mamûrluğu, insanların rahatı, yâni medeniyyet olmaz, insanlık, canavarlık şeklini alırdı. Allahü teâlâyı inkâr eden, İslâmiyeti beğenmeyen, câhilliğin verdiği cesaret ve taşkınlıkla öğünen cemiyetlerin kanûnlarında, Allahü teâlânın emirlerinden çoğunun yer almış olduğu göze çarpıyor...

RAHAT VE HUZUR İÇİN...

Bütün insanların, din esaslarından uzaklaştıkça, geçimsizlik, sefâlet, işkence, sıkıntı ile kıvrandıkları görülüyor. Zenginlik ve refah arttığı hâlde, dünyadaki huzursuzluğun, insanlıktaki sıkıntının azalmadığı, arttığı göze çarpıyor. Allahü teâlâ, insanların saadetlerine sebep olan şeyleri emretti. Felaketlerine sebep olanları yasak etti. Dinli olsun, dinsiz olsun, bir kimse bilerek veya bilmeyerek, bu emir ve yasaklara uyduğu kadar, dünyada rahat ve huzur içinde yaşar...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek