Vahyi Ve Kitapları Inkâr Ettiler

Vahyi Ve Kitapları Inkâr Ettiler
İmâm-ı a'zam Ebû Hanife hazretleri ism-i a'zamın "Allah" lafza-i celali olduğunu söylemiştir. Nitekim Allahü teâlâ, Resûlüne En'âm sûresinin doksanbirinci âyet-i kerimesinde meâlen şöyle buyuruyor: "Yahudiler, Allahın kadrini gereği gibi tanıyamadılar. Çünkü; "Allah hiçbir insana, hiçbir şey indirmedi" dediler. (Vahyi ve kitapları inkâr ettiler.) Onlara de ki: "Mûsâ'nın insanlara bir nûr ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de parça parça kâğıtlar hâline koyup (işinize geleni) açıkladığınız; fakat çoğunu gizlediğiniz o kitabı kim indirdi? Sizin bilmediğiniz ve atalarınızın da bilmediği şeyler, size (Peygamber diliyle Kur'ân'da) öğretilmiştir. Ey Resûlüm, sen, Allah (o kitabı indirdi) de. Sonra onları bırak daldıkları batakta oynaya dursunlar."
İmâm-ı a'zamın talebelerinden bir kısmı bunun için bazı deliller de getirmişlerdir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma; "Şüphesiz ki ben Allahım" diye hitâb buyurdu. Eğer Allahü teâlânın ondan daha büyük ismi olsa idi, onunla hitâb buyururdu. Allah, lafza-i celâlinde bulunan husûsiyet, Allahü teâlânın diğer isimlerinde bulunmaz. Meselâ "Allah" lafza-i celâlinin evvelinde bulunan elif çıkarılınca "lillah" kalır. Bundan sonra bulunan lâ atılınca "lehü" kalır. Sonra lam da atılınca geriye "Hû (Hüve)" kalır. Bunların hepsi de Allahü teâlânın ismi şerifine delâlet etmektedir. "Allah" lafza-i celâli ile, Allahdan başkası isimlendirilmemiştir. Bu, meâlen; "Allah, bütün göklerle yerin ve aralarındakilerin Rabbidir. O hâlde, O'na ibâdet et ve O'na ibâdet etmekte sabret. Hiç sen Allahın ismini taşıyan başka birini bilirmisin?"
Meryem sûresi altmışbeşinci âyet-i kerimesinin tevillerinden birisidir. "Allah" lafza-ı celâli tesniyye ve Cem (çoğul) olmaz. "Allah" lafza-i celâline mahsûs olmak üzere "Yâ Allah" derken nidâ edatı olan ye harfi ile harfi tarif olan elif ve lam harfleri birlikte gelmiştir. Bu durum Allahü teâlânın diğer ism-i şeriflerinde olmaz. Meselâ "Yâ er-Rahmân, yâ er-Rahim" denmez. Fakat elif-lamsız olarak yâ Rahmânü, yâ Rahimü denir.

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek