Zorla Alınan Hediye Sahih Değildir
Hediye veya hibe mevcut ve bilinen bir malı, birine karşılıksız temlik etmektir. Belli bir karşılık isteyerek vermek de caizdir. Mesela, borcunu ödemesini şart etmek caizdir. Karşılık vermek şartı ile yapılan hediye, karşılığı verilmedikçe sahih olmaz. Hediyenin ve karşılığının, ayrılmadan önce verilmeleri gerekir. (Sen ölürsen benim, ben ölürsem senin olsun) diyerek evini birine vermek bâtıldır. Ali, Veli'ye, (Yaşadığın müddetçe evim senin olsun) dese, Veli ölünce, ev, sahibine verilir. (Al, sarf et) diye verilip, hediye olduğu söylenmeyen para, teslim edilince, ödünç verilmiş olur. (Al, giy) diyerek verilen elbise, hediye olur.
Hediye verilmeden önce, veren vazgeçebilir. Hediye verildikten sonra, ancak ikisinin rızası ile vazgeçilebilir.
Hâfız, pazarlık etmeden, Allah rızası için hatim veya mevlid okursa, kendisine verilen hediyeyi alması caiz olur. Az diye itiraz ederse, aldığı haram olur.
Çocuğun hediye vermesi sahih değildir. Çocuğa verilen hediyenin sahih olması için, çocuğun, hediye edilen şeyi eline geçirmesi gerekir. Fakir, zenginin verdiği sadakayı zengine hediye etse, zenginin alması caiz olur. Biri, "Bu malı sana hediye ettim" dese, öteki de alsa, hediye tamam olur. Müşteri, malı teslim almadan başkasına hediye edebilir. Henüz ele geçirmeden önce, ikisinden biri ölse, hediye bâtıl olur. İki kimse, ortak oldukları bir evi birine hediye etseler, caiz olur. Bir kimse, evini iki kişiye hediye etse, caiz olmaz. Çünkü taksimi mümkün olan şeyi, hisse-i şayialı olarak vermek caiz değildir. Gelecek ay başında, şu malı sana hediye ettim demek sahih olmaz. Ölünceye kadar nafakasını vermek ve kendine hizmet etmek şartı ile evini birine hediye ve teslim edince, hizmete başlarsa, evi geri alamaz. Evini, ölünceye kadar içinde oturmak şartı ile satmak fâsid ise de, hediye etmek caizdir ve evi teslim ettikten sonra, geri alamaz. Hediye verirken malın mevcut olması şart, hazır olması şart değildir. Zorla alınan hediye sahih değildir.