Ömer Fuadi hazretleri

Ömer Fuadi, Kastamonu’da yetişen büyük velî Şeyh Şâbân-ı Velî hazretlerinin kurduğu Şâbâniyye yoluna mensuptur. 1559 (H.966) senesinde Kastamonu’da doğdu. 1636 (H.1046) senesinde vefât etti. Kabri Şâbân-ı Velî Türbesi içindedir. 
Ömer Fuadi hazretleri bir sohbetinde buyurdu ki: 

DÖRDÜNCÜ ASIRDAN SONRA... 
“İslâm âlimleri söz birliği ile bildiriyorlar ki: Hicretin dördüncü asrından sonra, dünyâda, ictihâd edebilecek âlim hiç kalmadı. Şimdi bütün Müslimânların, bilinen dört mezhebden birine uymaları lâzımdır. Çünki, şimdi, Kur’ân-ı kerîmi ve hadîs-i şerîfi anlayıp bunlardan ahkâm çıkaracak ilm sâhibi hiç yoktur. Mezheb imâmını taklîd ederek, Kur’ân-ı kerîme ve Resûlullah efendimizin sünnetine uyulmuş olur. İctihâdda en ileri giden Ebû Hanîfe hazretleri, za’îf hadîs ile bildirilen şey üzerinde bile ictihâd yapmazdı. Mezheb imâmlarının hepsi, bir soru ile karşılaşdıkları zamân, bunun cevâbını, önce Kur’ân-ı kerîmde ararlardı. Kur’ân-ı kerîmde açıkça bulamazlarsa, hadîs-i şerîflerde ararlardı. Hadîs-i şerîflerde bulamazlarsa, (İcmâ’-ı ümmet)de ararlardı. İcmâ’da da bulamayınca, bu soruya benzeyen başka sorunun, ‘Kitâb, Sünnet ve İcmâ’da bulunan cevâbına (kıyâs) ederek, benzeterek, ictihâd edip cevâbını bulurlardı. Bin seneden beri bütün Müslümânlar; âlimler, sâlihler, velîler, hep bu dört mezhebden birine uydular. Hiçbiri, kendinin müctehid olduğunu iddiâ etmedi. Yeni türeyen mezhebsiz bir din adamına aldanıp da, mezhebden ayrılmamalıdır. Dört mezhebin hiçbiri, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden kıl kadar ayrılmamıştır. Hepsi, Müslümânlara, Kitâb ile Sünneti açıklamışlardır. İslâm âlimleri, Müslümânların dört mezhebden birini taklîd etmelerini emrediyor. Böylece, kâfir olmak veyâ bid’at sâhibi olmak gibi, iki tehlikeden kurtulmalarını istiyorlar. Çünkü, bir câhil, bir mezheb imâmını taklîd etmezse, delîlsiz kalarak yoldan çıkar...” 
Ömer Fuadi hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce şu şiiri söyledi: 

Sâliklerin yoldaşı 
Lâ ilâhe illallâh 
Âşıkların haldaşı 
Lâ ilâhe illallah 
Mümine veren îmân, 
İmânda sâbit kılan 
Günahlarını yuyan 
Lâ ilâhe illallah 
Cehennemden kurtaran, 
Cennet safâsı veren 
Dost Cemâlin gösteren 
Lâ ilâhe illallah 
Ey Füâdî fikreyle, 
bu nîmete şükreyle 
Dâim Hakk’ı zikreyle 
Lâ ilâhe illallah 

Toplam Görüntülenme: 1117

Yayın tarihi: Pazar, 02 Ekim 2011

Bunları okudunuz mu?