Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.450.621

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Sultan Abdülhamid’e Feminist Teşekkür

19. yüzyıl sonlarında dünyanın çeşitli memleketlerinde düzenlenen milletlerarası fuarlar, o devirdeki devletler için kendilerini tanıtma fırsatı sunuyordu. Bu sebeple, Osmanlı Padişahı Sultan II. Adülhamid Han, bu fuarlarda Osmanlı Devletinin temsil edilmesine çok önem veriyordu.1893 senesinde Amerika Birleşik Devletleri Hükûmeti, Sultan Abdülhamid'e özel bir heyet göndererek, Kristof Kolomb'un Amerika kıtasını keşfinin 400. Yıldönümü dolayısıyla Chicago'da düzenlenecek milletlerarası fuara Osmanlı Devletini de davet etmişti. Osmanlı Hükûmeti, bu fuara Hakkı Paşa başkanlığından bir heyetle katıldı. Fuar alanının, Osmanlı Devletine ayrılan bölümünde örnek bir Anadolu köyü kurulmuş ve burada el sanatları sergilenmişti. Aynı günlerde Amerika'da yaşayan bazı Suriye'li Arabların, turistik maksatlı sema gösterisi yapması, Amerika'daki Osmanlı Büyükelçisinin protestosuna sebep oldu.

Vehbi Tülek

Akka’da Durdurulmasaydim Bütün Doğu’yu Ele Geçirebilirdim

Vehbi Tülek

Bu Yüzden Kara Çaldim

Vehbi Tülek

Akçakoca Kalesi

Vehbi Tülek

Osmanlı devletinin kuruluş yılları. Orhan Gazinin silah arkadaşları, İzmit ve civarını ele geçirmişti. Buralara Anadolu içlerinden göç eden Türkmen boyları yerleştiriliyordu. Böylece Anadolu'nun Türkleşmesi daha geniş alanlara yayılıyordu. İzmit havalisinde ele geçirilemeyen tek kale, Karadeniz sahilindeydi. Çok sarp bir yerde kurulu olduğu için zaptedilmesi çok zordu. Fakat buranın tekfuru zaman zaman Türk köylerine saldırıp gençleri esir alıyor, kadınlara saldırıyordu. Orhan Gazi, yaşlı Akça Koca'ya burasını zaptetme emrini verdi. O sırada Akyazı'da bulunan Akça Koca, hemen harekete geçti ve gün doğmadan kaleye ulaştı. Kaledekiler henüz uykudaydılar. Hemen gazileri kale kapılarına taksim eden Akça Koca, 20 arkadaşıyla birlikte kalenin büyük kapısı önünde pusuya yatıp beklemeye başladı. Güz doğduktan sonra kaledekilerin bir kısmı tarlalara gitmek üzere kaleden çıkmaya başladılar. Açılan kale kapıları, onlar için büyük bir fırsattı. Kaleden çıkanların arkası kesilince Akça Koca, arkadaşlarına hücum emrini verdi ve kapılar kapanmadan kaleden içeri girmeyi başardılar. Hemen kılıçlarını çekip Allah Allah" nidalarıyla yeri göğü inletmeye başladılar. Herkes kaçıyor, saklanacak yer arıyordu. Akça Koca, Tekfurun konağını buldu ve adamı kıskıvrak yakaladı. Tekfur için yapılacak bir şey kalmamıştı. Gazilerden aman diledi ve kaleyi terketmek için izin istedi. Kalede herkes sevinçliydi. Çünkü tekfurun zulmünden kurtulup Osmanlı adaletine kavuşmuşlardı. Bu kaleye daha sonra, burasını fetheden Akça Koca'nın ismi verildi ve ona yurtluk olarak tahsis edildi.

Sirplara Osmanli Hoşgörüsü

Vehbi Tülek

Kibris Halkina Sultan Selim’in Fermani

Vehbi Tülek

Emrediyorum Paşa!

Vehbi Tülek

Sokollu Mehmed Paşanin Mahareti

Vehbi Tülek

Ben Siftah Ettim

Vehbi Tülek

95 - Sultan Ahmed'in Rüyasi

Vehbi Tülek

Eğri Fatihi Iii. Mehmed Han

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Ümmü Varaka (radıyallahü Anha)

Ümmü Varaka (radıyallahü anha) hanım sahabelerdendir. Allah yolunda şehid olmayı çok istiyordu... Bir Ramazan günüydü. Bedir Harbi hazırlıkları başlamıştı. Ümmü Varaka büyük bir heyecanla Fahr-i Kâinat Efendimizden şöyle bir ricada bulundu:
"Yâ Resûlallah! Bana müsaade etseniz de sizinle birlikte harbe katılsam! Yaralılarınızı tedâvi edip, hastalara baksam! Kim bilir belki de Allah yolunda şehidlik de nasip olur..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yaptığı Hizmetlerle Övünmemelidir

Vehbi Tülek

Ebü’l-Mefâhir Yahyâ Bâharzî hazretleri Kübrevî şeyhlerindendir. İran’da Kirman’da doğdu. Necmeddîn-i Kübrâ’nın halifelerinden Şeyh Seyfeddin el-Bâharzî’nin torunudur. Orada Latîfüddin Nûrî, Mısır’da Şeyh Kemâleddin el-Uzerî, Kudüs’te Şeyh Hüsâmeddin er-Rûmî’nin zikir halkasına dâhil oldu. Ondan hırka giydi ve icâzet aldı. 736 (m. 1335)’de vefat etti. “Âdâbü’l-mürîdîn” isimli eserinde şöyle buyuruyor:

Kulum Beni Nasıl Zannederse

Vehbi Tülek

Gördüm Ki, Insanların Çoğu Gâfildir

Vehbi Tülek

Abdullah bin İbrâhim Mirgani hazretleri Hicaz evliyasındandır. Mekke'de doğdu. Soyu, baba tarafından seyyid, anne tarafından şeriftir. Mekke'de Seyyid Yûsuf el-Mehdeli adlı Üveysi bir şeyhe intisap ettikten sonra Tâif'e giderek taliplerini yetiştirdi. 1208'de (1793) orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

bu Da Geçer Yâ Hû...

Vehbi Tülek

Ahmed Hamevî Hazretleri

Vehbi Tülek

Kabir Amellerin Sandığıdır, Ölünce Her Şey Ortaya Çıkar

Vehbi Tülek

Dinde Yapılan Her Yenilik Bidattir

Vehbi Tülek

Faziletli Kadıköy Müftüsü Ahmed Mekkî Efendi

Vehbi Tülek

Azap Tuzağına Düşenler!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Hazret-i Üftade’nin Yardimi

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi. O anda, uzaklardan bir karaltı peydâ oldu. Yaklaştıkca, bunun bir insan olduğunu, suyun üzerinde süratle kendilerine doğru geldiğini gördüler. Onun yürüdüğü yerlerde dalgalar hemen sâkinleşiyordu. Nihâyet o zât geminin yanına geldi ve gemiyi eliyle bir mikdâr tuttuktan sonra, geminin önünden yürümeye başladı. Yürüdüğü yerlerde deniz durgunlaşıyordu. Bir müddet sonra gözden kayboldu. Kaptan, o kimsenin su üzerinde gittiği istikâmete göre, geminin dümenini ayarladı. Bir müddet sonra, selâmetle sâhile vardılar. Herkes bu hâdise karşısında şaşırıp kaldı. Sâdece o delikanlı şaşırmamıştı. Yolcular sâhile çıktıklarında, bir kimse karşılarına çıkıp onlara; "Ey yolcular! Üftâde hazretlerinin selâmı var. Sağ olduğum müddetçe, bu sırrı kimseye söylemesinler diye bana emretti." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Karşılık Beklemiyorum

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek

Başka Du Bilmez Misin?

Hizir Ve Gelin

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Deniz Üzerinde Yürüyüp Sahile Doğru Gitti

Adalet Ve Tevazu

Geç Gelen Kurtarıcı

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Vehbi Tülek

Senin İsmin Defterden Silinmiştir

Vehbi Tülek

Yüz Vermedin!

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

9 Evi Dolaşan Kelle

Vehbi Tülek