Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.432.281

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Onlar Ne Isrâf, Ne De Cimrilik Ederler

Şemsüddîn Muhammed Şirbînî hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. Mısır’ın Şirbîn köyünde doğdu. Tahsil için Kahire’ye gitti. Zekeriyyâ Ensârî ve Şehâbeddin Remlî’nin derslerine devam etti. İcazet aldıktan sonra Mansûrî Külliyesi’nde tefsir hocalığına tayin edildi. 977 (m. 1570)’de Kahire’de vefat etti. “Muğni’l-muhtâc” isimli eseri, Nevevî’nin “Minhâc” şerhidir. Bu kitabında şöyle buyuruyor:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kadizade Rumi (musa Paşa)

Osmanlılarda ilk önemli matematikçi ve astronom 1440'da vefat eden Bursa'lı Kadizade Rumi'dir. Musa Paşa da denen Kadızade-i Rumi, önce Bursa' da öğrenim gördü. Matematik ve astronomiyi Molla Fenari' den öğrendi. Kadızade, öğretimini Bursa'da yaptı. Kız kardeşinden başka kimseye haber vermeden Horasan'a oradan Türkistan'a giderek bilgisini artırmaya çalıştı. Timur Han'ın torunu Ulug Bey (1394-1449) zamanında Semerkand'da bulunduğu sırada, müdür Gıyaseddin Cemşid'in ölümü üzerine Semerkand rasathanesi müdürlüğüne, aynı zamanda Semerkand Medresesi baş müderrisliğine getirildi. Dört köşe olan bu medresenin dört tarafında dört sınıf vardı. Bir gün Uluğ Bey, müderrislerden birini görevden uzaklaştırdı. Kadızade, bunu protesto etmek için derslerine girmedi. Uluğ Bey, onu hastalandı sanarak ziyarete geldi. Karşısında Uluğ Bey'i gören gören Kadızade, 20. yüzyıl profesörlerine örnek olabilecek şu açıklamayı yapmış:" Biz müderrisliği, hiçbir kimseyle ilgisi olmayan bir görev zannederdik. Halbuki şimdi bunun da hüküm sahiplerinin elinde oyuncak olduğunu gördük. Öyleyse biz de dersten vazgeçtik."Bunun üzerine Uluğ Bey, görevden aldığı müderrisi eski görevine döndürdü ve bir daha bu işlere karışmayacağını açıkladı. Tarihte gerçekten büyük olan bilim adamlarının ve yöneticilerin varlığına bir örnek.

Vehbi Tülek

Ekmeğe 5 Para Bile Zam Yok

Vehbi Tülek

Tavsiye Etmem Majeste

Vehbi Tülek

Abd'den Haraç Aliyorduk

Vehbi Tülek

A.B.D. bandıralı ticaret gemileri, Akdeniz'de 1773'den itibaren seyretmeye başlamışlardı. Fakat bilhassa Akdeniz, tamamiyle Osmanlı Denizcileri'nin kontrolunda idi. Bu görevi, Cezâyir Beylerbeyliği'mize bağlı, filolar sürdürüyordu. İşte bu yüzden A.B.D. gemileri de, Cezâyirli görevlilerle anlaşmak mecburiyetinde idiler. Yeni kurulan A.B.D. harp gemileri ise, kendi teknelerini korumaktan uzaktılar. Durumu gözden geçiren, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, Cezâyir Beylerbeyimize müracaata karar verdi. Yapılan müzakereler sonunda, anlaşmaya varıldı. 21 Safer 1210 (5 Eylül 1775) tarihinde, bir Anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaya göre; Amerika Birleşik Devletleri, her yıl Cezâyir Beylerbeyliği'mize 642000 Altın dolar ve 12000 Osmanlı Altını Vergi (Haraç) ödemeyi, kabul ve taahhüt etti. Buna mukabil Cezâyir de, Amerikan Bandıralı hiçbir ticaret teknesine dokunmamayı kabul ve taahhüt etmişti.A.B.D. tarihinde, yabancı dille (Osmanlı Türkçesi) imzalanan tek antlaşmadır. Ayrıca başka bir devlete, vergi (haraç) ödemeyi taahhüt eden de, tek antlaşmadır. Bu tarihi vesikayı, devletleri adına imza eden görevliler:George Washington (A.B.D. Cumhurbaşkanı) ve Hasan Paşa (Cezâyir Beylerbeyi ve Dayısı).

İlmin Kiymeti

Vehbi Tülek

Burasi Hakikat Sultanlarinin Payitahtidir

Vehbi Tülek

Allah İçin Vurmuştum

Vehbi Tülek

O SÂhibine Teslim Oldu

Vehbi Tülek

Eğri Seferi Ve Şemseddin Sivasi Hazretleri

Vehbi Tülek

Fransiz Donanmasinin Osmanlilara Rehin Edilmesi

Vehbi Tülek

Küçük Kiyamet

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sâlih Bir Kimseyi Seven Allah'ı Sevmiş Olur

Ahmed İbn-i Âşir Endelüsi hazretleri Mağrib evliyasındandır. Endülüs'ün (İspanya) Şemine (Jimena) şehrinde doğdu. Tahsilini orada ta­mamladıktan sonra Elhadrâ'ya (Algedras) giderek ders verdi. Burası Hristiyanların eline geçince Fas'a gitti. Ribâtülfeth'te Şeyh Ebû Abdullah el-Yâbüri'ye intisap etti ve onun halifesi oldu. 1009'da (m. 1600) Fas'ta Selâ'da vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Maksada Ulaştıran Yol...

Vehbi Tülek

Ali bin Meymûn hazretleri, evliyânın meşhurlarındandır. 1450 (H.854) senesinde Afrika'nın Fimâre bölgesinde doğdu.
İlim tahsili için, gençliğinde Endülüs'e ve Fas'a gitti. Hac dönüşü Şam'da yerleşti. Sultan İkinci Bâyezid Han devrinde Anadolu'ya geldi. Altı sene Bursa'da kaldıktan sonra Suriye'ye geri döndü. 1511 (H.917) senesinde Şam'da vefât etti.

Yalan Söylemek Çok Büyük Günahtır

Vehbi Tülek

Nefsini Islah Eden, Saadete Kavuşur

Vehbi Tülek

Tâhir bin Abdullâh Taberî hazretleri Şâfiî fıkıh âlimidir. 348 (m. 959)’da İran’da Taberistan’a bağlı Âmül’de doğdu. Memleketinde ve Bağdat’ta Dârekutnî ve diğer büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Bağdat’ta Bâbüttâk kadılığına getirildi. 450 (m. 1058)’de vefat etti “Ravzatü’l-müntehâ fî mevlidi’l-İmâmi’ş-Şâfi’î” isimli eserinde İmâm-ı Şâfi’î hazretlerini anlatır. Bu kitabında şöyle nakleder:

Kim Yolculuğa Çıkar Da, Düşmandan Korkarsa!

Vehbi Tülek

Şöhreti Seven Kimse Allahtan Korkmaz

Vehbi Tülek

Rabbine, Onu Görür Gibi Ibâdet Et

Vehbi Tülek

Vehb Bin Münebbih

Vehbi Tülek

Kıbrıslı Hafız Ali Efendi

Vehbi Tülek

Medrese Hocalığında Israr Eden Talebe

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

İftiranin Neticesi

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

A'meş Ve Hanımı

Anzakli Ömer

Helvaci Çocuk

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Her Şeyi Göze Almıştı!

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Kum Ve Kaya

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek