Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.485.573

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!

Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Mum Donanmasi

İstanbul'un fethinden önceki umumi hücûm için bütün hazırlıklarını tamamlayan Türk ordusu, 28 Mayıs akşam yemeğini müteâkip istirahate geçti. Güneş battıktan bir müddet sonra karanlık, İstanbul'u örttüğünde şehir halkı bir alev kümesinin ortasında kaldığını dehşetle farketti. Dört bir yanı alev alev yanıyordu. Hoca Sâdeddin Efendi bu manzarayı şöyle nakleder: "O gece pâdişah, zaferleri rehber edinen askerlerine kargı ve mızraklar üzerine meşâleler, şem'alar dikip ol yere batasıca kavmin karşısında mumlar yakarlar deyü buyurdu. Böylece meş'aleler gece karanlığında ışık salınca, yalın kılıçların çakıp parlatılmasına girişildi.

Vehbi Tülek

Benim Peygamberim Beni Kurtarir

Vehbi Tülek

Osmanli'da Tören

Vehbi Tülek

Bu İtibar Sadece İlme Mi?

Vehbi Tülek

Ahmet Şemseddin, Tokatlı'dır. Annesi, İbn-i Küpeli'nin kızı Yusuf Sinaneddin hazretleri nin yeğenidir. Ancak o, babası ve dedesi gibi bir asker olmak ister, orduya girer. İkinci Bâyezid Han'ın yanında seferlere katılır. Ama görünen o ki, bu ocağa ömrünü de verse, geleceği son nokta sıradan sipahiliktir. Zira askerliği sevmesine rağmen, çelebi meşreplidir. Kışlada Evranosoğlu Ahmed adında bir komutan vardır ki tam bir liderdir. Kara yağız, heybetli bir adamdır. Hani "dağ gibi" derler ya, işte öyle. Gözleri çakmak çakmaktır, sesi yıldırımları andırır. Her silahı maharetle kullanır ve tam bir kurmaydır. Vezirler ardınca yürür, paşalar selâma durur.İhtiyar bir âlimin ordugâha yolu düşer. Libası soluk, hırkası yamalıdır. Çarıkları dağılacak kadar eskidir sonra. Evranos bey hürmetle eğilir, ellerini öper. Vezir İbrahim Paşa kalkar, yerini gösterir. Kemalpaşazade sorar: "Bu zat kim?"-Ona Molla Lütfü derler, Filibe medresesinde muâllimdir.

Helal Lokma Gerek

Vehbi Tülek

Mimar Sinan Ve İstanbul’un Suyu

Vehbi Tülek

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

Vehbi Tülek

42 - Birakmam Seni Santa Barba

Vehbi Tülek

Fatih Ve Papazlar

Vehbi Tülek

Osmanoğlunun Ölüsünden Böyle Kaçarsin

Vehbi Tülek

50 - Ulubatli Hasan

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Seyyid Abdülazîz

Seyyid Abdülaziz hazretleri, Doğu Anadolu'da yetişen kıymetli velilerdendir. 1880 (H.1297) senesinde vefât etti. Kabri, Yukarı Doğubâyezid'dedir. Babası Seyyid İbrâhim, dedesi ise Seyyid Abdurrahim hazretleridir. Dedesi, Arvas Medresesinde ve babalarının sohbetinde yetişip kemâle ermiş, büyük bir âlim ve veli olmuştur. 1785 (H.1199) senesinde İshâk Paşa tarafından Doğubâyezid'e dâvet edildi. Bu dâveti kabûl edip oraya yerleşti. Böylece Arvas âilesinden bir kol da oradan yayıldı...
Seyyid Abdülaziz hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce, bir dostuna belâ ve musibetlere sabır husûsunda (Seyfeddin-i Fârûki hazretlerinin Mektubat'ından nakille) şöyle nasihatte bulundular:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Elyesa AleyhisselÂm

Vehbi Tülek

İsrâiloğullarına gönderilen peygamberlerden. İlyâs aleyhisselâmdan sonra gönderilmiştir. Her ikisi de Mûsâ aleyhisselâmın dinini yaymakla vazifelendirilmiş nebi idiler. İlyâs aleyhisselâm, İsrâiloğullarını Allahü teâlâya imâna ve ibâdete çağırdı. Onu dinlemediler, hattâ memleketlerinden kovdular. Ba'l adındaki puta tapmaya ısrarla devâm ettiler. Bu isyânları ve azgınlıkları sebebiyle, Allahü teâlâ onlar üzerine belâ ve musibet gönderdi. Çeşitli sıkıntılarla cezâlandırıldılar. Memleketlerinden bereket kaldırıldı. Yağmur yağmaz oldu, kıtlık başgösterdi ve mahsûl alamadılar. Yiyecek bulamaz oldular. Açlıktan leş yemeye başladılar. Sonunda İlyâs aleyhisselâmı bulup, nasihatını dinlediler. İmân ettikleri için, üzerlerinde belâlar ve musibetler kaldırıldı. Bir müddet sonra, tekrar dinden dönüp puta tapmaya ve çeşitli günahları işlemeye başladılar. Küfürde ısrâr edip, imân etmeye bir türlü yanaşmadılar.

Nasihat Etmek Kolay, Onu Yerine Getirmek Zordur!

Vehbi Tülek

Âlim, Şeytana Karşı Daha Güçlüdür!

Vehbi Tülek

Mustafa Kabûli Efendi Edirne velilerinden ve Rufâi tarikatı büyüklerindendir. 1712 (H.1124) yılında Edirne'de vefât etti. İyi bir tahsil ve terbiye gördü. Edirne'de mahkeme başkâtibi olarak vazife yaptı. Kabûli hazretlerinin bu muhiblerine, sevenlerine söylediği sözlerden birkaçı şöyledir:

Kadere Imân, Sıkıntı Ve Kederi Giderir

Vehbi Tülek

Issız Adada Yaşayan Putperestin Hidayeti!

Vehbi Tülek

Miyadınlı Mehmed Efendi

Vehbi Tülek

Resûlullahın Havarisi Zübeyr Bin Avvam

Vehbi Tülek

Nûreddîn Alî Halebî

Vehbi Tülek

Sevabı En Büyük Ilim

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Abdullah-i EnsÂrî

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Kadin Akli

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Garip Karşilanan Bir Adak

Bereketi Var Mı?

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Vehbi Tülek

Alabilirsen Al

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek