Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.536.900

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Kıyâmet Günü Vardır Ve O Gün Gökler Yarılır!

Abdürrahmân Hadramî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 945 (m. 1538) senesinde, Yemen’in Terim şehrinde doğdu. Zamanının en meşhûr âlimlerinden ders okudu. Hocaları ona icâzet verdiler. Terim şehrinde kadılık yaptı. 1014 (m. 1605) senesinde Terîm’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Ancak İstanbul Kadisi Olursun

Çivizâde, 1545 senesinde Rumeli kadıaskeri olunca, Şâh Muhammed Çelebi'nin Sirâciyye Medresesine tâyin edilmesi için pâdişâha arz edip, onun iyiliğinden bahsederken; "Bu hakirin mülâzimi olmasından başka hiçbir aybı yoktur." dedi. Bunun üzerine pâdişâh, Çivizâde'ye iltifât edip; "Efendi! Yalnız sizin talebeniz olması ona şeref olarak yeter." dedi. Çivizâde bunun üzerine; "Saâdetli pâdişâhım, iki mülâzimim vardır. Biri Şâh Muhammed Çelebi, diğeri de Kınalızâde Ali Çelebi'dir. İki gözüm gibidirler. İkisinin birbirinden farkı yoktur" dedi.

Vehbi Tülek

Osmanlinin Lübnan Siyaseti

Vehbi Tülek

Hükümdar Ne İmiş Görsünler

Vehbi Tülek

Önce Küfrettiler Sonra Alkişladilar

Vehbi Tülek

II. Abdülhamid'e önceden muhalefet ve hatta hakaret eden Rıza Tevfik Bölükbaşı gibi çok önemli simalar, sonradan hatasını anlayıp Pişmanlıklarını ifade eden şiirler yazmışlardır. Işte Rıza Tevfik Bölükbaşı'nın, " Sultan Hamid'in Ruhaniyetinden Istimdat" isimli 15 kıtalık şiirinin beş kıtası:

Genç Kadiasker

Vehbi Tülek

77 - Kristof Kolomb Osmanli Casusu Muydu?

Vehbi Tülek

Şeyh Edebali’nin Nasihatleri

Vehbi Tülek

Kiymeti Takdîr

Vehbi Tülek

Kismetinde Olanin Kaşiğina Çikar

Vehbi Tülek

Misir’a Bedeldin Ey Sinan

Vehbi Tülek

Zağanos Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Şâfiî Fıkıh âlimi Ahmed Bin Ömer

Ahmed bin Ömer, (Ebü'l-Abbâs) büyük velilerdendir. Ömrü Ehl-i sünnete hizmetle geçmiştir. Bilhassa "Münazara" ve "Cedel" ilminde(muhalif tarafın fikirlerini çürütüp kendi fikirlerini benimsetmek üzere geliştirilen ilim) onun karşısına çıkanlar mağlup olurlardı. Ayrıca, uzakta olan Ehl-i sünnet muhaliflerine de reddiyeler yazıp gönderirdi. Kendisine "Elbâz-ül-eşheb" denilirdi. 249 (m. 863) yılında doğdu. 306 (m. 918) senesinde vefât etti. Kabri Bağdâd'dadır.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Böyle Arkadaş Zor Bulunur

Vehbi Tülek

Mahmud Hamza hazretleri Osmanlı Hanefi âlimlerindendir. Şam'da doğdu. Medrese tahsilinden sonra Şam'da kadı nâipliği yaptı. Sonra İstanbul'a gitti. Evkaf müdürü ve vergi nâzırı oldu, ardından Meclis-i Zirâatın reisliği de uhdesine verildi. Sonra Şam müftülü­ğüne getirildi ve 1305 (m. 1887)'de orada vefat etti. Şöyle buyurdu:

Şükrü Paşa Ve Mülazım Sadık Bey

Vehbi Tülek

Ben Yeryüzüne Halîfe Halk Ediciyim

Vehbi Tülek

Altıparmak Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Üsküp’te doğdu. Memleketinde ilim tahsîlini tamamladıktan sonra İstanbul'a gelerek Fâtih Camii'nde hadîs ve tefsîr dersleri okuttu. Daha sonra Mısır'a gitti. Kâhire'de ders verdi. 1033 (m. 1623) senesinde Mısır'da vefât etti. 

Onun Bir Hafta Ömrü Kaldı

Vehbi Tülek

Nezahat Onbaşı

Vehbi Tülek

Yabancı Kadından Süt Emen Çocuklar

Vehbi Tülek

Hocazâde Ahmed Hilmi Efendi

Vehbi Tülek

ey âdemoğulları, Kalkınız!

Vehbi Tülek

Pîrî Baba

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Gül Yaprağı

Gül Yaprağı

Vaktiyle, yol üzerinde bulunan bir dergahın dervişleri, yoldan geçen herkesi misafir kabul ediyordu. Burada hiç konuşulmuyordu. Dervişler anlatmak istediklerini kalben ifade ediyorlardı. Bir gün dergahın kapısına bir yolcu geldi. Yolcu kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada, misafir geldiğini dervişler firaset yoluyla anlıyorlardı, o yüzden kapıda tokmak yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki derviş, kapıda duran yolcuya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yolcu, dergahta kalmak istiyordu. Derviş içeri girdi, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yolcuya uzattı. Bu, yeni bir misafiri kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yolcu dergahın bahçesine girdi, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. Derviş kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

Ölüyü Diriltemem

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

İcÂzetin Sirri

Gül Yaprağı

Kırk Bin Kahramanın Başarısı

İmanı Ona Kafidir

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Yakub-i Germiyani’nin Yağmur Duasi

Vehbi Tülek

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Padişah Ve At

Vehbi Tülek