Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.531.704

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Övünmek Için Söylemiyorum Peygamberlerin Reîsiyim

Nûreddîn Hâdırî hazretleri hadîs, nahiv, kırâat ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 747 (m. 1346) senesinde doğdu. Şam’a gidip oranın büyük âlimlerinden ilim öğrendi. Haleb’de Hanefî kadılığına getirildi. Burada fetvâlar verdi ve ders okutarak talebe yitiştirdi. 824 (m. 1421) senesinde Haleb’de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Gördün Değil Mi?

Kânûni Sultan Süleyman Han, Yahyâ Efendinin pek yüksek bir zât olduğunu, Hızır aleyhisselâmla görüştüğünü bilir, kendisini de görüştürmesini isterdi. Aralarında geçen bir menkıbe şöyle anlatılır:Kânûni, bir gün kayıkla Boğaz'da gezmeye çıkmıştı. Ortaköy hizâsına gelince, kıyıya yanaşıp, bir adam göndererek Yahyâ Efendiyi çağırttı. O da yanında bir ahbâbı ile gelip kayığa bindi, birlikte giderlerken, Yahyâ Efendinin ahbâbı, devamlı Kânûni'nin parmağındaki çok kıymetli bir yüzüğe bakıyor ve bu bakış dikkati çekiyordu. Kânûni bu hâli farkedince, parmağındaki yüzüğü çıkarıp; "Buyurun, daha yakından iyice bakıp inceleyebilirsiniz" diye uzattı. O zât yüzüğü aldı, evirip çevirdikten sonra, denize atıverdi. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunanlar çok hayret ettiler. Bir müddet gittikten sonra, o zât inmek istediğini bildirince, kayık kıyıya yanaştı. O zât ineceği sırada denizden bir avuç su alıp Sultan'a uzattı. Avucundaki suda, biraz önce denize attığı yüzük görünüyordu. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunan herkes yine çok hayret ettiler. Kânûni elini uzatıp yüzüğü alınca, o zât birdenbire gözden kayboluverdi. Kânûni, Yahyâ Efendiye dönerek; "Ağabey, neler oluyor?" deyince; "O gördüğünüz Hızır aleyhisselâmdı." cevâbını verdi. Bunun üzerine Kânûni; "O hâlde bizi niye tanıştırmadınız?" deyince; Yahyâ Efendi; "O kendini tanıttı. Ama siz tanımakta geç kaldınız!" buyurdu.Yahyâ Efendinin iki oğlu olup, her ikisi de babaları gibi ilim ve irfân âşığı kimselerdi. Babalarının yolunda bulunmuşlar, vefâtlarında aynı türbeye defnolunmuşlardır.Yahyâ Beşiktâşi hazretlerinin şâirliği de kuvvetliydi. Müderris mahlasıyla tasavvufi şiirleri ve müretteb Divân'ı vardır.

Vehbi Tülek

Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Vehbi Tülek

Iii. Murad Han Ve Hazret-i Üftade

Vehbi Tülek

İkinci Bayezid HÂn’in Tuğlasi

Vehbi Tülek

Sultan II. Bayezid Han rahmetullâhi aleyh, her seferden dönüşünde elbisesine bulaşan tozları toplar ve bir kavanozda biriktirirdi.Yine bir harp dönüşüydü. Bayezid Han elbisesini çıkartmış, üzerindeki tozları toplamaya başlamıştı. Hanımı Gülbahar Hâtun, merakla sordu:" Pâdişâhım, merakımı hoş görün, ama, o tozları niçin biriktirdiğinizi sorabilir miyim? Pâdişah:" Elbette Gülbahar Hâtun, diye karşılık verdi ve devamla, benim senden gizlim yoktur. Bu tozlardan bir tuğla döktürüp mezarıma koyulmasını vasiyet edeceğim. Çünkü Allah, ayakları Hak yolunda tozlananları cehennem ateşinden koruyacağını buyurmaktadır. İşte Hak yolunda küffarla savaşırken üstümüze bulaşan tozları bu yüzden topluyoruz. Vasiyetimizdir; öldüğümüzde bu tozları kabrime koysunlar.Sultan II. Bayezid Han, biriktirdiği bu tozlardan bir tuğla yaptırdı. Bu tuğla, vasiyeti gereğince, öldüğü zaman kabrine kondu.

Bunu Böyle Bilesiniz

Vehbi Tülek

21 - Sokollu Mehmet Paşa'nin Şehadeti

Vehbi Tülek

İzzet Paşa Ve Ömer RizÂî Efendi

Vehbi Tülek

Yedi-sekiz Hasan Paşa

Vehbi Tülek

Asil Ruh

Vehbi Tülek

Zor Şehzade

Vehbi Tülek

Ne Oldum Dememeli

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Nefsin Hastalıklarını Tedâvî Etmenin Yolu

Zerrûk el-Bernesî hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. İsmi Ahmed olup, 1442 (H.846) senesinde Fas'ta doğdu. Şeyh Abdürrahmân el-Meczûlî'den fıkıh ilmini öğrendi. Ayrıca zamânının meşhûr âlimlerinden pekçok zâtın sohbetinde bulundu. İlim öğrenmek için çok seyahat yaptı. Mısır'a gidip, Kâhire'de bir müddet ikâmet etti. Hacca gidip, bir süre de Medîne'de mücâvir olarak kaldı. Defâlarca hacca gitti. Çok kerâmeti görülen evliyâ ve âlim bir zât idi. Çok sayıda talebe yetiştirdi. 1493 (H.899)’da Libya’da Trablus'un Tekrîn nâhiyesinde vefât etti. Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Azılı Bir Müşrik Ümeyye Bin Halef

Vehbi Tülek

Ümeyye bin Halef, Peygamberimizin azılı düşmanlarındandır. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile her ne zaman rastlaşsa kaşıyla, gözüyle alay eder, ayıplamaya çalışırdı. Ümeyye bin Halef, kölesi Bilal-i Habeşi'nin ellerini ayaklarını sıkıca bağlattırır, öğle vakti, kızgın güneşte, mekke vadisinde, sırtüstü yatırır, göğsü üzerine bir kaya konmasını emrederdi. "Vallahi ya ölünceye kadar böyle kalırsın, ya da Muhammed'i inkâr eder, Lat ve Uzza'ya taparsın!" derdi. Bilal-i Habeşi ise bu belâ içinde "Ehad! Ehad!" derdi. Bu sözleri duyan Ümeyye bin Hâlef bütün bütün çileden çıkar, Hazret-i Bilâl'in işkencesini bayılıp kendinden geçinceye kadar arttırırdı. Sonra da çekip giderdi. Hazret-i Bilâl nice sonra kendine gelirdi. Sonradan kendisi "Vallahi onları kızdıracak daha ağır bir kelime bilse idim, muhakkak onu söylerdim!" demiştir...

İhrâm Giyen Kimseye Yasak Olanlar

Vehbi Tülek

Ey Busayrî! Kasîdeni Dinlemek Isterim

Vehbi Tülek

İmâm-ı Busayri hazretleri İslâm âlimlerinin ve evliyânın meşhûrlarındandır. 1212 (H.609) senesinde Mısır'da Busayr şehrinde doğdu. Ebü'l-Abbâs-ı Mürsi hazretlerinin talebesidir. Ebü'l-Abbâs Mürsi de, Ebü'l-Hasan-ı Şâzili'nin talebesidir. 1295 (H.695) senesinde Mısır'da İskenderiyye şehrinde vefât etti.

Bu Hasletlerin Bulunduğu Kimse, Cennete Girer

Vehbi Tülek

Salevat Getirmek Hürmete Sebep Olmaktadır

Vehbi Tülek

O, Kusurlarımı Söylüyor Diğerleri Ise Beni Övüyor

Vehbi Tülek

Kuyumcunun Yaşadığı Acâib Bir Hâdise!

Vehbi Tülek

Resûlullah Sabretmemi Vasiyet Buyurmuştu

Vehbi Tülek

Fırtınaya Yakalanan Tüccarın Adağı!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Fatih Sultan Mehmed Han'ın başveziri Mahmûd Paşa, evinde bir dâvet tertib etti. Dâvete, hurûfi yolunda olan sapıklar da çağırıldı. Fahreddin Acemi de perde arkasına saklanmış, onları dinliyordu. Sohbet ilerleyince, Mahmûd Paşa, kendilerini çok sevdiğini ve her dertlerini çekinmeden kendisine açabileceklerini söyledi. Vezirin bu aşırı sevgi ve muhabbetinden dolayı onu kendisinden zanneden bu kimseler, fırkalarının iç yüzünü anlatmaya başladılar. "Her testi içine konulanı sızdırır" sözü gereğince sapıklıklarını ve küfürlerini açıkladılar. Hattâ:"Allahü teâlâ (hâşâ) Fadlullah'a (Hurûfilik bozuk yolunun kurucusu olup, 1393 senesinde Timûr Hanın oğlu Mirân Şah tarafından öldürülmüştü.) hulûl etmiştir." dediler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Vehbi Tülek

Kul Hakkı

Garip Karşilanan Bir Adak

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Hazreti Hâlid'in Üstün Başarısı

Hizir Aleyhisselam Nasil Görülür

Arafatta Görüşürüz

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Korkma!

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek