Yolumuzu Aydınlatanlar • 02.08.2010
Mehmed Emin Tokâdi hazretleri, İstanbul'un 4 büyük evliyâsındandır. 1745 (H.1158) târihinde İstanbul'da vefât etti. Kabr-i şerifi, Unkapanı'na inen cadde ile Zeyrek Yokuşunun kesiştiği tepe üzerinde, Soğukkuyu Piri Paşa Medresesi kabristanındadır...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 02.08.2010
İstanbul'da medfun bulunan evliyanın büyüklerinden Hüsâmeddin Uşâki hazretleri, 1594 (H.1003) senesinde vefât etti. Kasımpaşa'da, Uşâki Dergâhına defnedildi. Asıl memleketi Uşak olduğu için, Uşâki adıyla meşhur oldu. Nükteli ve hikmetli sözler söyleyen Hüsâmeddin Uşâki hazretleri buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 03.08.2010
Fâtıma binti Müsennâ, Endülüs'de (İspanya) Sevilla şehrinde yetişen hanım velilerdendir. On ikinci asırda yaşamıştır. Muhyiddin-i Arabi hazretleri Rûh-ül-Kuds isimli eserinde şöyle anlatıyor:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 04.08.2010
İbrâhim bin Şehriyâr hazretleri, 1209 (H. 606) yılında İran'da, Hemedan şehrinde dünyâya geldi. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerimi ezberledi. Sesi ve kırâati çok güzeldi. Büyük tasavvuf âlimi Şeyh Şihâbüddin-i Sühreverdi hazretlerinin ders ve sohbetlerine katıldı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 06.08.2010
Hâris el-Muhâsibi hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Nefsini çok hesâba çekmesi sebebiyle "Muhâsibi" denilmiştir. 857 (H.243)'de Bağdât'ta vefât etti. Bu mübarek zatın da hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 07.08.2010
Celâl Ali Efendi, 18. yüzyılda bir Osmanlı şehri olan Atina'da dünyaya geldi. İlk tahsiline Atina'da başladı. Bir ara âilesi onu komşuları olan bir Rum kızıyla evlendirmek istedi. Fakat o, bunu kabul etmedi. Ailesi baskı yapınca evden kaçarak Atina'yı terk etti. Bir gün yolu Konya'ya düştü. Burada hastalandı. Birkaç ay bir köşede garip kaldı. Bu esnâda mevlevi dergâhı şeyhi Hüseyin Efendi ile tanıştı. Onun dergâhında sıhhate kavuşunca, Hüseyin Efendiye talebe oldu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 08.08.2010
Muhammed bin Ömer Gamri hazretleri, evliyânın büyüklerinden ve Şâfii mezhebi fıkıh âlimidir. 1384 (H.786) senesinde Mısır'ın Gamr bölgesinde doğdu. 1445 (H.849) senesi Şâbân ayının sonlarında Mahallet-ül-Kübrâ denilen yerde vefât etti. Yaptırdığı câminin yanına defnedildi. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.08.2010
Fâris bin Îsâ hazretleri, Bağdât'ta yetişen büyük velilerdendir. Doğum tarihi belli değildir. 951 (H.340) senesinden sonra Semerkant'ta vefât etti...
Bağdât'ta tahsile başlayan Fâris bin Îsâ Bağdâdi, sonra Horasan, Semerkant ve Merv'de zamanın büyük âlimlerinden ilim tahsil edip, tasavvuf yolunda ilerledi. Cüneyd-i Bağdâdi, Hallâc-ı Mensûr, Yûsuf bin Hüseyin, Ebü'l-Abbâs bin Atâ ve Hüseyin bin Muhammed onun hocaları arasındaydı. Hallâc-ı Mensûr'dan hilâfet aldı. Zünnûn-i Mısri hazretlerinin pek kıymetli sözlerini rivâyet etti.
Fâris bin Îsâ hazretleri, çok ibâdet eder, pek güzel sözlerle insanlara doğru yolu anlatır. Onların din ve dünyâ saâdetine ulaşmaları için bütün gücüyle çalışırdı...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.08.2010
Eyyûb-i Sahtiyâni hazretleri, Tâbiinin büyüklerinden, hadis ve fıkıh âlimlerinden olup, 685 (H.66 veya 67) senesinde Basra'da doğdu. 748 (H.131) senesinde tâûn hastalığından Basra'da vefât etti. Kabri oradadır. Eshâb-ı kirâmdan Enes bin Mâlik'i radıyallahü anh görüp onun sohbetinde bulundu. Ondan hadis-i şerif rivâyetinde bulundu. Hadis ilminde hâfız idi. Yâni yüz bin hadis-i şerifi senetleriyle birlikte ezbere bilirdi. Rivâyet ettiği hadis-i şeriflerden sekiz yüz kadarı meşhûr altı hadis kitabı olan Kütüb-i Sitte'de yer almıştır...
Sohbetlerinde buyurdu ki:
"Kişi ancak şu iki hasletle üstün olur: Biri insanlardan bir şey beklememek, diğeri insanlardan gelen sıkıntılara katlanmaktır."
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.08.2010
Ali el-Hariri hazretleri, Şam'da yetişen büyük velilerdendir. Doğum târihi belli değildir. Havran'ın Büsr köyünden ve Benûz-Zeman denilen aşirettendir. Hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur. 1247 (H.645) senesinde Şam'da vefât etti...
Bu mübarek zatın da hikmetli sözleri çoktur. Sohbetlerinde buyurdu ki: