Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.056.485

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Yaptığın Işler Bize Gösteriliyor Ey Oğul

Bağdâdîzâde Hasan Çelebi Osmanlı âlimlerindendir. Bursa’da doğdu. Orada zamanının âlimlerinden ilim tahsil etti ve icâzet alıp, Dimetoka, İnegöl, İznik, Edirne ve İstanbul’da müderris olarak vazîfe yaptı. Sonra Manisa müftîliğine, daha sonra da Nakib-ül-Eşrâf makamına tayin edildi. Emekli olunca Bursa’ya yerleşip, 986 (m. 1578) senesinde orada vefât etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Veren De Allahü TeÂlÂdir, Alan Da

Osmanlı pâdişâhı Sultan Selim Han Mısır'ı zaptettiği zaman, Cumâ namazını Ezher Câmiindekıldı. Cumâ namazını kıldıran hatib için yüz altın bağışladı. Bunu önceden öğrenen hatib, ogün Cumâ namazını kıldırma sırası kendisinde olan diğer hatib arkadaşından izin almıştı.Nöbetini devreden hatib, diğer arkadaşının altınlara kavuştuğunu görünce, söylenmeyebaşladı. O sırada orada bulunan Abdülvehhâb-ı Şa'râni aralarına girip, nöbetini veren hatibe;"Üzülme! Allahü teâlâ bunu sana kısmet etmemiş." dedi. O da; "Rızkımın kesilmesine buarkadaşım sebeb olduğu için kızıyorum." dedi. Abdülvehhâb hazretleri de; "O sebeb oldugörünüyorsa da, aslında sebeb o değildir. Arkadaşın ilâhi kudretin bir âletidir. Âleti kimhareket ettiriyorsa, hüküm onundur. Yoksa âletin değildir. Senin böyle söylemen, sopa iledövülüp de, sopayı vurana değil sopaya kızan adamın hâline benziyor. Hani sen her Cumâhutbelerinde; "Vallahi veren de Allahü teâlâdır, alan da. Yükselten de Allahü teâlâdır,alçaltan da..." demez miydin? Şimdi niçin bunun tersine göre hareket ediyorsun?" deyince, ohatib; "Üstâdım! Huccet ve isbâtlarınla beni susturdun." diyerek oradan ayrıldı.

Vehbi Tülek

Müftî Olsa Gerektir

Vehbi Tülek

2 - Şanli "yanya" Müdafaasi Ve Şehid Cavit Paşa

Vehbi Tülek

37 - Sultanhisar Torpidobotunun Zaferi

Vehbi Tülek

18 Mart 1915 Perşembe günü sayısız İngiliz ve Fransız gemilerinden oluşan muazzam bir armada, bütün gayretlerine rağmen Çanakkale boğazını geçememiş, Türk'ün azmi karşısında boyun eğmek zorunda kalmıştı. Bu kesin yenilgiye rağmen İngiliz amirali Robek, hâlâ ümidini kesmemişti. -Çanakkale'yi geçebiliriz! Diyordu. Batan ve hasara uğrayan gemilerin yerine başka zırhlılar koyarak talihini bir kez daha denemek istiyordu. Fakat Akdeniz kuvvetleri kumandanlığına atanan General Hamilton böyle düşünmüyordu. O, "Yeni bir maceraya gerek yok" diyordu. 18 Mart savaşını Featon harp gemisinden, yerinde takibetmiş ve o müthiş manzarayı yerinde görmüştü. Hamilton'a göre, donanmanın geçişini sağlamak için karaya asker çıkarılması mecburi idi. Londra deniz meclisi, onun bu planını tasdik etti.

Benim Dahi Muradim Odur

Vehbi Tülek

Osmanli'da Ahlak

Vehbi Tülek

10. Yy.'da Bir Bati'linin İslam Hastanelerini Tasvir Eden Mektubu

Vehbi Tülek

Kanije Kahramani Tiryaki Hasan Paşa

Vehbi Tülek

85 - Çelebi Sultan Mehmet Ve Karamanoğlu

Vehbi Tülek

Devlet Yikildiktan Sonra

Vehbi Tülek

Nalinci Baba Ve Sultan Iii. Murad

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Anadolu Velîlerinden İsmâil Ankaravî Rusûhî

İsmâil Ankaravi Rusûhi hazretleri, ilk tahsilini doğum yeri olan Ankara'da yaptı. Akli ve nakli ilimleri, zamânının âlimlerinden okudu. Arapça ve Farsça öğrendi. Din ve fen ilimlerini öğrendikten sonra tasavvufa yöneldi. Bayrâmiyye yoluna girip feyz aldı. Tasavvuf derecelerinde yükseldi. Hocası tarafından insanlara Allahü teâlânın dinini ve sevgili Peygamberimizin güzel ahlâkını anlatmakla vazifelendirildi. Halvetiyye yolunda da icâzet alıp, insanlara ilim öğretti...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yetimin Gözyaşından Sakınınız

Vehbi Tülek

Ali bin Muhammed hazretleri Mâliki mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Şam'da doğdu. 444 (m. 1052)'de orada vefât etti. Yazdığı "Faziletü ehl-üş-Şâm" kitabından bazı bölümler:

Allahü Teâlâ Onlara Istediklerini Verir.

Vehbi Tülek

İnsan, Yapamayacağı Şeyi Vadetmemeli

Vehbi Tülek

Ubeydullâh ibn-i Ebi'r-Rebi' hazretleri nahiv ve tefsir âlimidir. 599 (m. 1203)'de Endülüs'te (İspanya) İşbiliye'de (Sevilla) doğdu. Orada zamanın ileri gelen âlimlerin­den ders aldı. İşbiliye'nin Hristiyanlar tarafından işgalinin ardından Şeriş'e (Jerez), sonra da Fas'ta Sebte'ye hicret etti. Burada çok talebe yetiştirdi. 688 (m. 1289)'da vefat etti. Bir dersinde şöyle anlattı:

Hoca Sâdeddîn Efendi

Vehbi Tülek

İmândan Sonra En Kıymetli Ibâdet Namâzdır

Vehbi Tülek

En Büyük Ibadet, Vaktini Boş Yere Harcamamaktır

Vehbi Tülek

Âlimler Ve Şehidlerle Beraber Haşredilenler

Vehbi Tülek

Müslüman Topluluktan Ayrılmak Azaptır

Vehbi Tülek

Namazını Ayakta Kılamayan Hasta

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
At Hirsizi

At Hirsizi

Abdullah-ı İlâhi'nin sohbetleri çok tesirli ve faydalı olurdu. Sohbetlerinde ve diğer zamanlarda herkesin gönlünü almaya çok dikkat gösterirdi. Sohbette bulunanlardan birinin bir sıkıntısı, bir müşkülü olsa onun hâlini keşfeder sıkıntısını giderirdi. Sohbetiyle, tereddütleri ortadan kaldırırdı.

Yine bir gün sohbette, söz çalışmak ve gayretten açılmıştı ve; "İnsan çalışıp, gayret göstermedikçe olgunlaşamaz ve bir mertebeye ulaşamaz." buyurmuştu. Bu sırada sohbetinde bulunan bir âlim, bu sözleri işitince, "at hırsızı kıssası" diye bilinen bir hâdiseyi hatırladı. "Peki onun hâli nasıl oldu?" diye düşündü. Abdullah-ı İlâhi, o âlimin kalbinden geçen düşünceleri kerâmetiyle anlayıp, ona doğru dönerek; "Söylediğim söze, at hırsızlığı yapan kimsenin hâli ile karşı çıkmak hâtıra geldi değil mi? Fakat ona da cevap vardır." dedi. Sonra sohbetinde bulunanlara dönüp; "Hiç o hâdiseyi işiteniniz var mıdır?" diye sordu. Ve hâdiseyi şöyle anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Senin Nasibin Diyar-i Rum’dadir

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Garip Karşilanan Bir Adak

Dört Şey Mühimdir

Sarik Ve Sakal

Değişen Sizin Kalbiniz

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Padişah Ve At

Vehbi Tülek

Arafatta Görüşürüz

Vehbi Tülek

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Meşayihın Kadrini Bilmezsen

Vehbi Tülek

Kaldıramayacağın Bir Yükün Altına Girme

Vehbi Tülek