Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.486.925
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Abdülhamid Han'ın uzun yıllar mâbeyn kâtipliğini yapmış Tahsin Paşa, hâtıralarında anlatıyor: -Bir akşamdı. Mabeynde nöbetçi olarak ben kalmıştım.Gelen mektup, telgraf, rapor ve tezkerelerin listesini tertipleyip huzura çıkmak üzereyken bir telgraf geldi. İstanbul'da Laleli postanesi memurlarından birinin Yıldız'a çektiği bu telgrafta, karısının o gece doğum yapacağı, doğumun çok zor olacağına dair doktorlar tarafından dikkat işareti verildiği, elinde hiçbir vasıta bulunmadığı ve Merhamet-i Şâhâneye sığındığını bildiriyordu. Bu telgrafa kıymet vermedim ve onu listeye almadım.
1569'da Rusya'nın Hazar kıyılarındaki ilerlemelerinin önünü almak, Astırhan'ı kurtarmak ayrıca İran üzerine yapılacak seferlerde Hazar Denizi vâsıtasıyla askere kısa zamanda zahire ve harp malzemesi yetiştirebilmeyi sağlamak gâyesiyle Volga Nehri ile Don Nehirlerinin birbirlerine çok yaklaştıkları bir noktada kanal açma teşebbüsüne girişildi. Ancak kış mevsiminin gelmesi üzerine çalışmalar tamamlanamadı. Ertesi yıl da İran ile Rusya'nın Kırım Hânını kandırmaları yüzünden, tekrar işbaşı yapılamadığından bu büyük teşebbüs gerçekleştirilemedi.Kıbrıs'ın fethinden sonra Kırım Hanına bir miktar asker ve top gönderen Selim Han, 1569'da Astırahan Seferi başarısızlığını telâfi etmek ve daha fazla genişlememeleri için gözdağı vermek üzere Rusya içlerine bir sefer düzenlenmesini emretti. Nitekim 1571 baha rında harekete geçen Devlet Giray Han, 120.000 kişilik süvâriden meydana gelen ordusu ile Rusya üzerine yürüdü. Çok sür'atli hareket eden Devlet Giray, yaptığı muhârebe lerde Rus ordularını on binlerce zâyiât verdirerek dağıttı ve Moskova'ya girdi. 150.000 esirle Kırım'a dönen Devlet Giray Han, bu zaferi üzerine Taht-alan lakabıyla anıldı. Ertesi yıl tekrar sefere çıkan Devlet Giray Han, Oka Nehrine kadar uzandı. Bu başarıları üzerine İkinci Selim Han, murassâ kılıcı, hil'at ve nâme-i hümâyûn göndererek Devlet Giray'ı tebrik etti. Çar, Osmanlı Devletine bağlı Kırım Hanlığıyla, yılda 60.000 altın vergi vermeyi kabûl ederek barış yaptı.
Hüseyn ibn-i Kâvân Geylâni hazretleri tefsir, usûl, nahiv ve Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 842 (m. 1438)'de İran'daki Geylân'da doğdu. 889 (m. 1484)'de Mekke'de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Ebû Bekr bin Sâlim, Yemenli meşhûr velilerdendir. 1513 (H.919) senesinde Terim'de doğdu. 1584 (H.992)'de Hadramût köylerinden Aynat'da vefât etti. Tasavvufta üstün haller sâhibi idi. Zamânında herkes tarafından sevilen ve sohbetine gidilen bir veli idi. Küçük yaşta ilim tahsiline başladı. Ulûm-u âliyye denilen yüksek din bilgilerini öğrendi...
Son asırda yetişen, zahir ve batın ilimlerinde kâmil ve dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir, büyük âlim ve veli Seyyid Abdülhakim Arvâsi hazretleri "rahmetullahi aleyh" (Sefer-i âhiret) risâlesinde özetle buyuruyor ki:
Bir şahıs, Harem-i Şerif'in kapısında, "Ey doğrulara yardım eden, haramlardan kaçınanları koruyan Allâh'ım!.." diyerek hep aynı duâyı okuyordu. Ona, "Sen başka duâ bilmez misin?" dediler. O şöyle açıkladı, bu duâyı tekrar etme sebebini:"Ben Beyt-i Şerif'i tavâf ederken ayağıma takılan bir şeyi eğilip aldım. Bir de baktım ki, içinde bin altın bulunan bir kese. Şeytanımla imânım mücâdeleye tutuştular. 'Bin altın çok para, senin bütün ihtiyaçlarını karşılar" dedi şeytanım. Îmânım ise, 'Bu haramdır, boşuna saklama; sahibini bul, teslim et!' dedi. Ben böyle mücâdele içinde iken, birinin sesi duyuldu:"Burada, içinde bin altınım bulunan kesem kaybolmuştur. Kim buldu ise getirsin, ona otuz altın müjde vereyim!"