Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.428.042

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Takıyyüddîn Gazzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 950 (m. 1543)’de Filistin’de Gazze’de doğdu. Kahire’ye giderek İbn Nüceym Mısrî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Şâfiî mezhebine mensupken Hanefî’ye geçti. Sultan 3. Murad devrinde İstanbul’a gitti. Takdir edilerek Mısır’da kadılık görevine tayin edildi. 1010’da (m. 1601) Kahire’de vefat etti. “et-Tabakâtü’s-seniyye” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Benim Peygamberim Beni Kurtarir

Oruç Reis esir edilmişti. Bir süre zindanda kaldıktan sonra çıkartılarak bir gemide küreğe çakıldı. Papazlar ve Şövalyeler, İtalyanca, Rumca ve İspanyolca bilen ve sözü sohbeti yerinde plan Oruç Reis ile konuşmak tan zevk alırlardı. Şövalyeler ona karşı hürmet duyuyorlardı. Sohbet sırasında ona:

"Ey Osmanlı! Sen güzel sözlü bir kişisin. Bizim lisanımızı da fevkalade konuşuyorsun. Müslümanlıkta ne buldun? Gel bizim dinimize geç! Adı sanı belli bir adam olursun. Büyük bir şövalye kaptan yaparız seni" dediler. Oruç Reis:"Kâfirlerin iyiliği bu mudur? Dinimden dönüp hükümdar olmaktansa müslüman esir kalmayı tercih ederim. Şu duvarlardaki resimleri elinizle dizersiniz ve onlara taparsınız. Şimdi onları ateşe atsalar veya çölde bir kuyuya bıraksalar, veyahut balta ile pare pare eyleseler, kendilerini kurtarıp halas etmeye kadir değildirler." Dedi. Şövalyeler:"Görelim senin Peygamberin neyler, işte halin malum" dediler.

Vehbi Tülek

93 - Sultan Ii. Selim Ve Kibris'in Fethi

Vehbi Tülek

Alman İmparatorunun İstanbul Ziyareti

Vehbi Tülek

SehzÂdelerin Sünnet Dügünü

Vehbi Tülek

Belgrad seferinden dönen Fâtih Sultan Mehmed, Edirne'deki ikameti esnasında biri (Bâyezid) Amasya'da, diğeri (Mustafa) Manisa'da sancakbeyi olan iki şehzâdesinin sünnet edilmelerine karar verir. Bunun üzerine her iki şehzâde de merkeze çağrılır. Bu düğün için Fâtih, çevre hükümdarlara dâvetiyeler göndererek, onların da bu mutlu günlerinde yanlarında bulunmalarını arzu eder. Fâtih'in, ilim adamları ile halka karşı nasıl davrandığını, nasıl bir protokol uyguladığını göstermesi bakımından önemli olan bu düğünden, bütün Osmanlı kaynakları bahsederler. Âşık Paşazâde'nin verdiği malumat şöyledir:

Hazar Kanali Projesi

Vehbi Tülek

Padişah Memlekete Hainlik Etmez

Vehbi Tülek

Orhan Gazi’nin Örnek Şahsiyeti

Vehbi Tülek

MÂdemki Allahü TeÂlÂnin Emridir

Vehbi Tülek

Osmanlilar Karşisinda

Vehbi Tülek

Ciğer PÂresi, Ciğer YÂresi

Vehbi Tülek

Avrupa'daki Osmanli Korkusu

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

İbâdetlerin En Kıymetlisi Ilim Ve Fıkıh Öğrenmektir

İbn-i Münâvî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. Câmi’-us-Sagîr adlı eseri açıklayan büyük âlim Münâvî’nin oğludur. O da babası gibi âlimdi. Zamanındaki meşhur âlimlerin derslerine devam etti. Bütün hocaları kendilerinden rivâyette bulunmaya onu salâhiyetli kılıp icâzet verdiler. 1613 (H.1022) senesinde Mısır’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dört Seyfeddîn!..

Vehbi Tülek

Şâh-ı Nakşibend hazretlerinin meşhur talebelerinden olan Seyfeddin Menâri, o zamanda bulunan himmet ehli velilerden idi. Bir defâsında şöyle anlattı:

Mısırlı Velî Şeyh Ibni Nûh

Vehbi Tülek

İbn-i Tullâye

Vehbi Tülek

İbn-i Tullâye rahmetullahi aleyh, Hanbeli âlimlerindendir. 460 (m. 1068)'de doğdu. 548 (m. 1153) yılında vefât etti. Kitabında şöyle nakleder:

Ömer Bin Muhammed Kalşânî

Vehbi Tülek

Şehit âlim El-buveytî

Vehbi Tülek

Âmir Bin Ebî Mûsel-eş'arîÂmir Bin Ebî Mûsel-eş'arî

Vehbi Tülek

Allah'ın Anıldığı Yerler Cennet Bahçeleridir

Vehbi Tülek

"beni Muhammed'in Rabbi Öldürdü!.."

Vehbi Tülek

Allahü Teâlânın Sıfatlarını Bilmemek Özür Değildir!

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Allah Diyen Genç

Allah Diyen Genç

Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş. Bu ümitsiz sevdasını gidip o beldenin meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: "Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece 'Allah' diye cevap ver." demiş. Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan "Allah" demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla "Allah" diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş. Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. "Kimsin? Derdin ne? Ne istersin?" demiş ise de, genç, padişaha karşı da "Allah" demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış. Derviş akşam gencin yanına gelmiş. "Padişah sana "Kızımı vereyim" diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!" diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: "Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim." deyince, genç, dervişin şaşkın bakışları altında "Yok" demiş. Artık onu da istemiyorum. Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi. Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu? Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Abdullah El-acemî

Gül Yaprağı

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

A'meş Ve Hanımı

Keramete İnanmayan Âlim

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Dört Şey Mühimdir

Vehbi Tülek

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Vehbi Tülek

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Fahreddin Acemî Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Vehbi Tülek

Gerçek Zehir

Vehbi Tülek