Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.541.234

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Gençlik, Delilikten Bir Şubedir!

Seyyid Ömer bin Ali hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1002 (m. 1593) senesinde Yemen’de Zafâr denilen yerde doğdu. Ukayl bin İmrân’ın derslerine devam etti. Ondan çok istifâde etti. Sonra Hindistan’a gitti. Orada Seyyid Ebû Bekr bin Hüseyn ile görüştü. Onun yanında bir müddet kalan Seyyid Ömer, ondan da hırka giydi. 1063 (m. 1653) senesinde Hindistan’ın Beycâfûr beldesinde vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanuni'nin Belgrad Kadisina Gönderdigi Ferman

Kanuni Sultan Süleyman, 1389 yılında Kosova Savaşı ile fethedilen Arnavutluğa bağlı, Belgrad Bölgesiínde yaşayan halkın haklarının korunması için, 1558 yılında Belgrad Kadısına gönderdiği "İnsan Hakları Fermanı"nda şöyle buyurmaktadır:Devlet askerleri (Sipahiler), biçilmeyip el ile yolunan ottan zorla vergi alırlar imiş, kaldırdım. Askerler, ev yakınında bulunan bağ, bahçe ve bostanlardan yemeklik için üretim yapanlardan para almak isterler imiş, almasınlar, yasakladım. Boş yerlere tarla açanlardan, ihya edenlerden vergi alınmasın. Nehir üzerlerindeki dolap ve karaca değirmenler, yeni
yapılmış olsalar dahi fazla vergi alınmasın. Askerler, tarla ürünlerini satmak için, halka pazar yerine götürmelerini isterler imiş, pazara götürülmesin, teklif dahi edilmesin. Askerler boyunduruk hakkı diye vergi almasınlar. Askerler savaşa gitseler, geride kalan mallarını köy halkından güvenilir adamlar korusunlar. Yeni evlenen yeniçerilerden 'gerdek hakkı' diye vergi
alınır imiş, bundan böyle alınmasın. Savaş esnasında bile askerler eve girip arı kovanlarına dokunmasınlar ve yerleştiği yerde, evleri önünde, sancakları altında kendi geçimleri için ürettikleri arı kovanından dahi vergi alırlar imiş. Onu dahi göresin. Başka kovanlık
olmayıp, evleri yanında ve sancakları altında olan kovandan dahi vergi aldırmayasın. Kovan hakkı bahanesi ile askerler savaş esnasında bile bu bahaneyle evlere girmekten men eylensin. Bu husus için şikayet ettirmeyesin.

Vehbi Tülek

Oracıkta Şehit Düştü

Vehbi Tülek

Emrediyorum Paşa!

Vehbi Tülek

Sarayda Bir Doğum

Vehbi Tülek

Baron de Tott, Sultan III. Mustafa zamanında askeri danışman olarak görev yapmış bir subay. 1755 yılında geldiği İstanbul'u dünyanın merkezi olarak görür. Aslen Macar asıllı olan Tott'un Türkiye'de geçirdiği yıllarını kaleme aldığı Fransızca seyahatnamesi çok beğenilmiş, defalarca basılmıştır. Seyahatnamesi için Tott şöyle der: "Ben Türklerin arasında 23 yıl yaşamış olmak sıfatıyla bu millet hakkında daha doğru şeyler yazabileceğime inanmış bulunuyorum." Baron de Tott'un İstanbul'da bulunduğu 1759 yılında, padişah III. Mustafa'nın ilk çocuğu doğar. Bu doğum, o vakte kadar hiçbir şehzade ve sultan için düzenlenmemiş biçimde şenliklerle kutlanır. Çünkü III. Mustafa'dan önceki iki padişahın çocuğu olmamıştır. Tott, sultanın doğumunu bakın nasıl anlatıyor:

Padişahi İçin Maktul Düşen Vezir

Vehbi Tülek

İskender Bey Kimdir

Vehbi Tülek

Benim Milletimin Ocaği Yaniyor

Vehbi Tülek

İngiliz Tüccarlar Fesad Çikariyorlar

Vehbi Tülek

Silada

Vehbi Tülek

Buna Karişmak Bizim Vazifemizdir

Vehbi Tülek

Ehli Sünnetin HÂmisi Iv. Murad Han

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Tâbiînin Büyüklerinden Alkame Bin Kays

Tâbiinin büyüklerinden olan Alkame bin Kays, Kur'ân-ı kerimi ve fıkıh ilmini Eshâb-ı kirâmdan Abdullah ibni Mes'ûd'dan öğrendi. Onun derslerinde çok üstün bir seviyede yetişti. Nitekim hocası Abdullah ibni Mes'ûd; "Benim okuduğum her şeyi okur ve bildiklerimi bilir" buyurmuştur.
İbrâhim Nehâi anlatır: "Alkame bin Kays, Abdullah ibni Mes'ûd'un huzûrunda Kur'ân-ı kerim okurdu. Abdullah ibni Mes'ûd onu dinledikçe; "Oku! Anam babam sana fedâ olsun!" derdi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Dinimiz, Mücâdele Ve Münâkaşadan Meneder

Vehbi Tülek

Merzifonlu Abdürrahîm Efendi Sultan İkinci Murâd Han devri âlim ve velîlerinden olup, 1390 (H.787-793)’de Merzifon’da doğdu. İlk tahsilini babasından ve memleketindeki diğer âlimlerden aldı. Bu sırada Osmancık'ta müderrislik yapan Akşemseddîn ile dostluk ve arkadaşlıkları çok ileri idi. Abdürrahîm Merzifonî Mısır'da Şeyh Zeynüddîn-i Hafî ile buluşup ona intisab etti. Hocası, kavuştuğu mânevî makamlara ve hâllere onu da çıkardıktan sonra icâzet verdi. 1465 (H.870) senesinde Merzifon'da vefât edip oraya defnedildi. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Kurtuluş, Sâlihlerin Sohbetindedir

Vehbi Tülek

Helâle Harama Riâyet Etmeye Mecbûruz

Vehbi Tülek

İbrâhim bin Muhammed Nasrabâdi hazretleri hadis ve fıkıh âlimidir. Nişâbûr'da doğdu. İlim öğrenmek için Bağdâd, Mısır, Şam ve başka yerlere gitti. Ebû Bekr Şibli, Ebû Ali Rodbâri, Ebû Muhammed Mürteiş ve daha birçok büyük âlimle görüşüp, kendilerinden ilim öğrendi. Ömrünün sonuna doğru hacca gitti ve 367 (m. 977) yılında orada vefât etti.

Abdullah El-harrâz

Vehbi Tülek

İbrâhim Bin Şeybân

Vehbi Tülek

Merkebin Yükü Nedir Bir Sor Bakalım

Vehbi Tülek

Feyizler, Resûlullahın Kalbinden Yayılmakta

Vehbi Tülek

Ebû İshâk El-fezârî

Vehbi Tülek

Hizmet Edene Hizmet Edilir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bunlar Şarapti

Bunlar Şarapti

Kâdı Yâkûb şöyle anlatır:

Birgün Şam'da bir mescidin kenarındaydım. Orada bir köprü vardı. Hava çok sıcaktı. Abdullah el-Yuneyni, abdest almak için dereye indi. O sırada bir nasrâni, şarap yüklü katırı ile köprüden geçiyordu. Katır bir ara ürktü ve yük yere yıkıldı. Çevrede başka kimse yoktu. Abdullah el-Yuneyni, yukarı çıkıp bana; "Yükü yüklemeye yardım et!" dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Abdullah El-acemî

"encümen-i Bîzebân"

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Ölüyü Diriltemem

İftiranin Neticesi

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek

At Hirsizi

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek