Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.485.581
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
"Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebaşı Cami'nin 1990'li yıllarda
devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat
muhendisi, caminin restorasyonu sırasında yaşadıkları bir olayı tv'de
şöyle anlatmıştı.
Yeğen Mehmed Paşa, Sultan Birinci Mahmûd Hânın vezir-i âzamı idi. Bir defasında sefer için İstanbul'dan hareket etmeden önce, Aksaray civârında oturmakta olan kızının evini Mehmed Emin Tokâdi hazretlerine tahsis edip, oraya dâvet etti. Mehmed Emin Tokâdi de kabûl edip, orayı teşrif etti. Burada ikâmet ettiği sırada Yeğen Mehmed Paşa sık sık ziyâretine gidip, sohbetinde bulunurdu. Huzûruna girerken pâdişâhın huzûruna girer gibi edeb ve hürmet gösterirdi. Mehmed Emin Efendi, ona latife yollu takılırdı. Fakat o dâimâ edeb ve hürmetle huzûrunda dururdu. Yeğen Mehmed Paşa, çıkacağı Avusturya seferi ile ilgili yaptığı hazırlıkları anlatıp duâ istedi. Mehmed Emin Efendi de, gözyaşı dökerek zafere kavuşması için duâ etti.
Ebü'l-Abbâs-ı Mürsi hazretleri Mâliki mezhebi fıkıh âlimi ve evliyânın meşhurlarındandır. 1219 (H.616) senesinde Endülüs'te (İspanya) Mürsiyye (Murcia)'da doğdu. 1287 (H.686) senesinde Mısır'ın İskenderiye şehrinde vefât etti. Zamânındaki Endülüs âlimlerinden ilim tahsil etti.
Ebü'l-Garib İsfehâni, kerâmetler sâhibi velilerden ve derin âlimlerdendir. Anadolu'ya gelen evliyânın ilklerindendir. Künyesi gibi kendisi de garib olan bu mübârek zâtın ismi, doğum ve vefât târihleri bilinmiyor
Kâdı Muhammed Zâhid hazretleri "Silsile-i âliyye" denilen büyük âlim ve velilerin ondokuzuncusudur. Semerkand'da doğdu. Ya'kûb-ı Çerhi hazretlerinin torunudur. Ubeydüllah-i Ahrâr'a talebe oldu. Onun vefâtından sonra halifesi oldu. 936 (m. 1529)'da Semerkand'da Vahş köyünde vefât etti. "Mesmûât" adlı eserinde, hocası Ubeydüllah-i Ahrâr hazretlerinin sohbetlerinde dinlediklerini toplamıştır. Bu eserinden bazı bölümler:
Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri Mesnevi'de şöyle bir hikaye anlatır: ıki atlı arkadaş yola çıkmışlar. Fakat birisi âmâ imiş. Giderlerken âmâ olan şahıs, kamçısını düşürmüş. Fakat arkadaşına itimad edemediği için, yerden almasını söylememiş, inmiş atından el yordamıyla kamçıyı aramış. Derken, kendi kamçısını bulamamış ama eline ondan daha güzel yumuşak bir şey geçmiş. Bu kamçı daha güzelmiş diyerek alıp atına binmiş. Fakat o kamçı diye bulup aldığı, gecenin soğuğundan hareketsiz duran bir yılanmış. Derken biraz sonra hayli ilerlemiş olan arkadaşına yetişmiş. Arkadaşı sormuş