Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.457.504

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Şeyh Sinân Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Şimdi Yunanistan’da bulunan Fere’de doğdu. Bursa’ya giderek Abdüllatîf Kudsî’nin talebesi olan Şeyh Tâceddîn’in talebesi oldu. Kısa zamanda yüksek derecelere kavuşarak icazet verildi ve talebe yetiştirmek üzere memleketinde gönderildi. 890 (m. 1485) senesinde Fere’de vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

98 - Sultan Ii. Osman Ve Hotin Kalesinin Fethi

Osmanlı devletinde bütün kararlar, Divan denile meşveret meclisinde alınırdı. Bütün Vezirler, Paşalar, Beylerbeyleri fikirlerini beyan ederler, fakat son söz yine Padişahın olurdu. 1621 yılının Nisan ayı başları. Yapılan Divan-ı Hümayun'da, bütün Vezirlerin ve Sadrazamın karşı çıkmasına rağmen, henüz 16 yaşındaki Padişah Genç Osman, Lehistan üzerine sefer açılmasına karar verdi.29 Nisan 1621. Otağ-ı Hümayun, Davut Paşa kışlasına kuruldu. Harp tuğları dikildi.

Vehbi Tülek

7 - Genç Osman Dediğin Bir Küçük Uşak

Vehbi Tülek

Bin Yil Yaşasak Yine Cihan Bu

Vehbi Tülek

Kanuni Ve Alvan Hamevi Hazretleri

Vehbi Tülek

Sultân Süleymân Han, Rodos'u fethe karar vermişti. Adanın fethi sırasında, Alvân Hamevi'nin beyaz bir at üzerinde harbe katılıp yardım ettiği, kale kapısını açtığı görüldü. Bu durum, vezir ve ileri gelenlere haber verilince, gerçekten kapının açık olduğunu gördüler. Hep birlikte kapıdan içeri girdiklerinde, Alvân Hamevi'nin, bir toplulukla namaz kıldığını gördüler. Sonra hâdiseyi gören birisi Hama'da Alvân Hamevi ile karşılaşınca ağladı. Alvân Hamevi ona;"Yavrum, gördüğün şeylerden kimseye bahsetme, yoksa helâk olursun." buyurdu. Fakat o şahıs bu durumu gizlice başkalarına söyleyince, Alvân Hamevi ona birini gönderip, bunları anlatmaktan men etmesini söyledi. Gönderdiği şahıs, gidip, "Niçin herkese anlatıyorsun? Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terketmesi müslümanlığın güzelliğindendir. Bunu bilmiyor musun?" dedi.

Osmanli Sultanlarinin Yüksek Dereceleri

Vehbi Tülek

97 - Estergon Kalesi

Vehbi Tülek

Önce Küfrettiler Sonra Alkişladilar

Vehbi Tülek

Kayiğa Karşi Araba

Vehbi Tülek

Zağanos Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Kanunî Sultan Süleyman’in BÂlî Beye Mektubu

Vehbi Tülek

RidÂniye Meydan MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Yozgatlı Hacı Ahmed Efendi

Yozgatlı Hacı Ahmed Efendi büyük velilerdendir. Babası eşraftan Süleyman Efendidir. İlk tahsilini o zamanki medreselerde yapmış ve Arabi, Farisi lisanlarını da öğrendikten sonra kendisinde bir tasavvuf aşkı belirmiştir. O zamanlarda Pir-i Sani lakabını alan Çankırı'nın Çerkeş kasabasındaki Halveti şeyhi Mehmed Mustafa hazretlerine intisâb ederek, hilâfet almıştır.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hâce Yûsuf Çeştî

Vehbi Tülek

Hâce Yûsuf Çeşti hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Seyyid olup, pak nesebi Hazret-i Hüseyin'e (radıyallahü anh) ulaşır. Çeştiyye yolunun, kemâl sahibi büyüklerindendir. 375 (m. 987)'de doğdu. 459 (m. 1067)'de vefât etti. Bir sohbetinde, hasedin kötülüğünü anlatırken buyurdu ki:

Takıyyüddîn Yünûnî

Vehbi Tülek

Abdurrahmân Firkah

Vehbi Tülek

Abdurrahmân Firkah hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 624 (m. 1227)'de Şam'da doğdu. İbnü's-Salâh ve İzzeddin ibn-i Abdüsselâm'dan fıkıh tahsil etti. Genç yaşta iken fetva makamına getirildi. Yahya Nevevi hazretleri onun ilmi üstünlüğünü söylerdi. Firkah hazretleri 690 (m. 1291)'de Şam'da vefat etti. Bir dersinde "Namazda huşû ve kalb huzûru" hakkında şunları anlattı:

Ebül-hayr Fârûkî

Vehbi Tülek

Sıkıntılı Zamanlarda Âyet-el-kürsî Oku!

Vehbi Tülek

Radıyyüddin Lârî

Vehbi Tülek

Kabir Üzerinde Oturmak Uyumak Mekruhtur

Vehbi Tülek

Bir Kimsenin Saâdetine Vesîle Olayım Derken

Vehbi Tülek

Ali Bin Ebû Talha

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Fitne Ve İftira Ateşi Söndürüldü

Kânûni Sultan Süleymân'ın vezir-i âzamı olan Rüstem Paşanın terzibaşısının kardeşinin oğlu olan Ali Efendi, Tırhala'dan getirilerek amcasının yanında yetiştirildi. Rüstem Paşa, 1548' de İran Seferinden dönerken Ankara yakınlarına gelince, Bayramiyye yolu büyüklerinden Hüsâm Efendiyi berâberindekilerle birlikte ziyârete gitti. Sohbet esnâsında orada bulunan larla tek tek tanışan Hüsâm Efendi, Terzibaşının yeğeni olan genç Ali Efendiye gelince onun ne işle meşgûl olduğunu sordu. Terzilik mesleğiyle uğraştığı söylenince, terzilerin piri olarak kabûl edilen İdris aleyhisselâma nisbetle ona İdris lakabını verdi. Ali Efendiyi hizmetine ve talebeliğe kabûl etti. Bir müddet Hüsâm Efendinin hizmetinde ve sohbetinde bulunan Ali Efendi, tasavvuf yolunda ilerledi. Daha sonra İstanbul'a gelen Ali Efendi, ticâretle meşgûl oldu. İlk zamanlar ticâret sebebiyle Belgrad, Filibe, Sofya, Edirne, Gelibolu gibi memleketlere gitti. Gittiği yerler deki âlim ve evliyâ zâtların sohbetlerinde bulunup tasavvuf yolunda yükseldi. Defâlarca hac vazifesini yapmak için Hicaz'a gitti. Oradan Yemen'e gitti. Son zamanlarında ticâreti bırakıp İstanbul Fâtih Çarşamba'da Mehmed Ağa Câmii yakınındaki evinde ikâmet etti. Ticâreti, emrinde bulunan kimseler yürüttüler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Vehbi Tülek

Allah Haramdan Kaçani Korur

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Değişen Sizin Kalbiniz

Gördünüz Rüyadan Haberimiz Var

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Firkateyne Bininiz

Abdullah Bin MübÂrek

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Adam Olmazsan

Vehbi Tülek

Onun Görmediği Yer

Vehbi Tülek

Hakikati Görmek

Vehbi Tülek

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Vehbi Tülek