Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.428.699

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bir Işi Yapmaya Kuvvet Veren Allahü Teâlâdır

Takıyyüddîn Gazzî hazretleri Hanefî fıkıh âlimidir. 950 (m. 1543)’de Filistin’de Gazze’de doğdu. Kahire’ye giderek İbn Nüceym Mısrî gibi âlimlerden ilim tahsil etti. Şâfiî mezhebine mensupken Hanefî’ye geçti. Sultan 3. Murad devrinde İstanbul’a gitti. Takdir edilerek Mısır’da kadılık görevine tayin edildi. 1010’da (m. 1601) Kahire’de vefat etti. “et-Tabakâtü’s-seniyye” isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Alçakliğin Böylesi

Balkan Savaşları sırasında İstanbul'a gelen Fransız Matin gazetesi başyazarı Stephane Lausanne, 1913 yılında yayınlanan kitabında, Osmanlı Devletindeki Ermenilerin yaptıkları zulüm ve katliamları anlatır. Kitabın bir yerinde şöyle bir hadise nakleder:

1890 senesinde Sivas'da Ermeniler isyan çıkararak silahsız Müslüman ahaliye saldırdılar ve bir çok suçsuz insanı katlettiler. Bunun üzerine oraya sevkedilen askeri birlikler hadiseyi bastırdı. Bunun üzerine şehirdeki silahlı Ermeniler, Fransız konsolosluğuna sığındılar. Bizzat konsolos ve eşi onları Osmanlı makamlarına vermemek için direndiler.

Vehbi Tülek

Yediğin, Giydiğin Haram Olunca

Vehbi Tülek

Bodrumlu Fedai Musa

Vehbi Tülek

Osmanli Askeri Ve Papazlar

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman Han Belgrad seferine çıkmıştı. Kaleye iki günlük mesafede son defa mola verdiler. Askerler, çevredeki çeşmelerden istifade edip abdest tazelemeye, su ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlardı. Çeşmelerden birinin yakınında bir manastır vardı. Bu manastırın baş rahibi, Osmanlı askerinin durumunu öğrenip haçlı ordusunu haberdar etmek için, manastırdaki rahibelerden birkaçını süsleyip, ellerine verdiği testilerle çeşmeye gönderdi. Rahibelerin geldiğini gören Osmanlı askeri, hemen çeşme başından ayrılıp rahibe lere sırtlarını döndüler ve testilerini doldurup gidinceye kadar kimse dönüp bakmadı. Rahibeler gelip durumu anlatınca, hemen kağıt kalem istedi ve haçlı ordusu kumandanına şunları yazdı:

Sultan Ii. Murad Ve Şücaeddin Karamani

Vehbi Tülek

Sultan Murad’in Dehasi

Vehbi Tülek

Mimar Sinan

Vehbi Tülek

Yalnizlik Köşkü

Vehbi Tülek

Kanuni Sultan Süleyman’in Fransa Kralina Mektubu

Vehbi Tülek

Yunan Subayinin İntikami

Vehbi Tülek

Bir Şehîdin Son Sözleri

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Büyük Velîlerden Ebû Ali Dekkak

Ebû Ali Dekkak, Nişâbûr'da yetişen evliyânın büyüklerindendir. 405 (m. 1014) senesi Zilka'de ayında Nişâbûr'da vefât etti. Gayet açık ve çok güzel konuşurdu. İnsanların dünyâ ve âhiret saadetleri için yol gösterici olan sözleri çok kıymetlidir...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hamdûn Kassâr Hazretleri

Vehbi Tülek

Hamdûn Kassâr hazretleri, evliyânın büyüklerinden olup, veciz sözleri ile tanınmıştır. 884 (H.271) senesinde Nişâbûr'da vefât etti. Kendisine "Eski büyüklerin sözleri, bizim sözlerimizden daha tesirliydi. Bunun hikmeti nedir?" diye sordular. Cevâbında buyurdu ki: "Onlar, Allahü teâlânın rızâsı, İslâmiyetin izzeti, yükselmesi ve nefslerinden kurtulmaları için konuşurlardı. Biz ise nefsimiz için, dünyâlık ele geçirmek ve insanlar tarafından kabûl görmek için konuşuyoruz. Böyle olunca, elbette sözlerimiz kimseye tesir etmez."

Ali Müzeyyen'i Kurtaran Yılan!..

Vehbi Tülek

Dünyanın Geçici Süsüne Aldanma!

Vehbi Tülek

Lâri Muslihuddin Efendi Osmanlı âlimlerindendir. İran'da, Lâr şehrinde doğdu. Daha sonra Hindistan'a gidip, Lâhor'da hocalık yaptı. Hacca gittikten sonra İstanbul'a geldi. Ebussuûd Efendi'nin ilim meclisine dâhil oldu. Sonra, Diyarbakır'a gidip yerleşti. 969 (m. 1562)'de Diyarbakır'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

İhlâsla 'la Ilahe Illallah' Diyene Cehennem Ateşi Dokunmaz!

Vehbi Tülek

Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi

Vehbi Tülek

Üryânî Mehmed Dede

Vehbi Tülek

Abdülganî Meydânî

Vehbi Tülek

Şeytanın Sürmesi!..

Vehbi Tülek

Firavun'a Nasihat Eden İblis

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

Bir gün Yalova'dan İstanbul'a bir gemi gidiyordu. İstanbul'a yaklaştıkları sırada, şiddetli bir rüzgâr esmeye, dalgalar gittikçe büyümeye, gemiye şiddetle vurmaya başladı. Dalgaların vuruşundan tahtalar gıcırdıyordu. Gemi, koca denizde bir o tarafa, bir bu tarafa yalpalıyor, devrilecek gibi oluyordu. Yolcular ne yapacaklarını şaşırdılar. Herkes geminin bir tarafına birikince, tehlike daha da büyüdü. Kaptan, yolcuları teskin etmeye çalışıyor ve herkesin yerinde oturmasını tavsiye ediyordu. Herkes birbiriyle helâlleşiyor ve şimdiye kadar işlediği günahlarına tövbe ediyordu. Bâzıları da, kurtulmaları için adakta bulunuyordu. Yolcuların arasındaki bir genç, Fâtiha-i şerife ve İhlâs sûrelerini okuyarak, hâsıl olan sevâbı; Peygamber efendimizin, Eshâb-ı kirâmın, evliyânın, âlimlerin ve zamânın velilerinden Üftâde hazretlerinin rûh-ı şeriflerine hediye etti. Sonra da; "Yâ hazret-i Üftâde! Himmetinizi, yardımınızı istirhâm ediyorum." dedi.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Derdi Olan Neylesin?

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Vehbi Tülek

Misâfir Istiyordun. Gönderdik, Kovdun

Ahde Vefa

Namazini Ben Kildirayim

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Allah Haramdan Kaçani Korur

Hayat Kurtaran Yalan

Ayyaşin Sonu

Vehbi Tülek

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Allahü TeÂlÂyi Bilir Misin?

Vehbi Tülek