Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.452.631

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Ebû Saîd Ferec hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Gırnata’da (Granada) 701 (m. 1301) senesinde doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. O zamanın en meşhur ilim merkezlerinden olan Gırnata’da büyük âlimlerden ilim tahsil etti ve her birinden icazet alarak talebe yetiştirdi. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

O Kendini Tanitti

Kânûni, bir gün kayıkla Boğaz'da gezmeye çıkmıştı. Ortaköy hizâsına gelince kıyıya yanaşıp, bir adam göndererek Yahyâ Efendiyi çağırttı. O da yanında bir ahbâbı ile gelip kayığa bindiler. Birlikte giderlerken, Yahyâ Efendinin ahbâbı, devamlı olarak Kânûni'nin parmağında bulunan çok kıymetli bir yüzüğe bakıyor ve bu bakış dikkati çekiyordu. Kânûni bu hâli farkedince, parmağındaki o kıymetli yüzüğü çıkarıp; "Buyurun, daha yakından iyice bakıp ince leyebilirsiniz." dedi. O zât yüzüğü aldı. Evirip çevirdikten sonra, denize atıverdi. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunanlar çok hayret ettiler. Bir müddet gittikten sonra, o zât inmek istediğini bildirince, kayık kıyıya yanaştı. O zât, ineceği sırada denizden bir avuç su alıp Sultana uzattı. Avucunda biraz önce denize attığı yüzük vardı. Yahyâ Efendi hâriç, kayıkta bulunan herkes, yine çok hayret ettiler. Kânûni, elini uzatıp yüzüğü alınca, o zât birdenbire gözden kayboluverdi. Kânûni, Yahyâ Efendiye dönüp;"Ağabey, neler oluyor?" dedi. O da; "O gördüğünüz Hızır aleyhisselâm idi." dedi. Bunun üzerine Kânûni; "O hâlde bizi niye tanıştırmadınız?" deyince, Yahyâ Efendi; "O kendini tanıttı. Ama siz tanımakta geç kaldınız." buyurdu.

Vehbi Tülek

Sultan Ahmed Ve Mehmed Emin Tokadi

Vehbi Tülek

Canli Kuzu

Vehbi Tülek

Doğru Yoldan Ayrilmamak

Vehbi Tülek

Aylaklıktan, başıboşluktan usanan, bunun çıkar yol olmadığını anlayıp doğru yola gelmeye karar veren mirasyedi bir adam, padişaha çıkıp, doğruluktan ayrılmadan, dürüstçe yaşamak için kendisine bir yol göstermesini istedi. Padişah da adama ağzına kadar dolu bir fıçı zeytinyağı verdi. Bunu tek bir damla bile dökmeden şehrin bir ucundan öbür ucuna götürmesini, bir damla dahi döktüğü takdirde hemen orada boynunun vurulacağını söyledi. Yanına da kontrol için yalın kılıç iki gözcü verdi. Adam fıçıyı kralın buyruğuna uygun şekilde, bütün gücünü, dikkat ve zekasını kullanarak bir damla bile dökmeden şehrin bir başından öbürüne götürdü. Sonra geri dönüp kralın huzuruna yeniden çıktı. Verilen görevi eksiksiz yerine getirdiğini söyledi. Padişah, adama sordu:

Somuncu Baba

Vehbi Tülek

İngilizlerin El Koyduklari Osmanli Gemileri

Vehbi Tülek

Ecdaadimizin Vakiflari

Vehbi Tülek

23 - Budin Müdafaasi

Vehbi Tülek

Kirimli Ahmet

Vehbi Tülek

İslamiyet Dersi

Vehbi Tülek

106 - Sultan I. Mahmud'un Duasi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Sabır Mehmed Dede

Sabır Mehmed Dede hazretleri, tarikat büyüklerinden olup, Gelibolu Mevlevihanesi'nin banisidir. 1090 (m.1679) yılında Gelibolu'da vefat etti. Bir sohbetinde zikir hakkında şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Din Bilgilerini Yaymanın Fazileti

Vehbi Tülek

Ebû Bekr ibn-i Fûrek hazretleri Kelâm, tefsir, nahiv, lügat ve Şafii mezhebi usûl ve fıkıh âlimidir. 406 (m. 1015) yılında İran'da, Nişâbûr yakınlarında vefât etti. Kelâm ilmiyle ilgili olarak yazdığı "En-Nizâmi fi usûl-iddin" adlı eserinin mukaddimesinde buyurdu ki:

Kur'ân-ı Kerim Okurken Lâzım Olan Edepler

Vehbi Tülek

Damadzâde Ahmed Efendi

Vehbi Tülek

Damadzâde (Ebülhayr) Ahmed Efendi, altmışıncı Osmanlı Şeyhülislamıdır. 1665'te İstanbul'da dünyaya geldi. Küçük yaşından itibaren ilim tahsiline başladı. İlimde yüksek derecelere ulaşıp, çeşitli medreselerde müderrislik yaptı mürettep ve muayyen medrese tahsilinden ve kadılıklardan sonra 1706 Kasım'da İstanbul Kadısı, 1710'da Anadolu Kazaskeri olduktan sonra üç defa da Rumeli Kazaskeri olup ve 1732'de Paşmakçızâde'nin yerine Şeyhülislâm tayin edildi. İleri yaşta ve hasta olduğu için bu vazifede fazla kalamadı ve emekli olarak Sütlüce'deki evine çekildi...

Susmak Açık Bir Hikmet Ve Güzel Bir Haslettir

Vehbi Tülek

şeyh-ül-allâme Muhammed Senûsî

Vehbi Tülek

Fadlullah Türpüştî

Vehbi Tülek

Allah, Günahların Hepsini Affeder

Vehbi Tülek

Mahluklar Bununla Rızık Bulur

Vehbi Tülek

Kur’ân-ı Kerim Bir Mucizedir

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Günlerden bir gün, yıllardan bir yıl, bir padişahın ganimet malından eline çok güzel ve tarif edilmez bir kumaş geçer. Terzi başını çağırtıp o kumaşı eline verir. Terzi başı kumaşı görünce aklı başından gider. Ve sanki hasta olur. Padişaha kaftan kesmek için yaklaşıp evvela tahmin için eline arşın alır: -Sultanım, üstatlar, "bin ölç bir kes, ölçmeden kumaşa el vurmasın hiç kes (kimse) demişler", der. -Sultanım, bu kumaş kaftan olmaya el vermez, diye söyler. Dörtte bir, çeyrek daha gerekir ki, hazret-i sultana layık bir kaftan olsun. Padişah çaresiz: -Biraz dursun, der ve buna uygun parça bulunması için şehir ve vilayet aransın, diye emreder. Her ne kadar şehir baştan başa aranır ve memleket boydan boya taranırsa da ona münasip kumaş ve o beze uyar bir yoldaş bulunamaz. Padişah çaresiz kalıp bir başka terziyi davet eder: -Şu güzel kumaştan bana iyi bir elbise yapıver, diye söyler.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Fahreddin-i Acemi Ve Hurufiler

Vehbi Tülek

Bu Dünya Ona Da Kalmaz

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Sarayda İftar

Abdullah El-acemî

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Bize Teveccüh Edin

Zahiri Hükümdarin Celaline Tutuldum

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Bize Teveccüh Edin

Vehbi Tülek