Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.474.927

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Bu Ümmet, Dalâlet Üzere Ittifak Etmez!

Mevlânâ Mehdî Şîrâzî hazretleri Osmanlı tefsîr âlimlerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Şirâz’da ilim tahsil ettikten sonra İstanbul’da meşhur âlimlerin derslerine devam etti. İstanbul, Dimetoka, Silivri ve Filibe’de müderrislik vazîfesinde bulundu. 957 (m. 1550) senesinde Filibe’de vefât etti. Bu mübarek zat, bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

CÂmide Nargile

Süleymâniye Câmii, Mimar Sinan'ın kalfalık (Selimiye ustalık) eseridir. Câmi ile bir külliye hâlinde olan bu eser Kanuni Sultan Süleyman Hân zamanında 1550' de başlanarak 1556'da bitirildi.Avlusu ile birlikte dikdörtgen şeklindeki câminin harem kısmı, 68x63 m dir. 26,50 m kutrunda ve 53 m yükseklikte olan düz pandantifli kubbe, dört kalın kemer üzerinde oturmak ta ve kâidesinde yuvarlak kemerli 32 pencere bulunmaktadır. Câmi 138 pencereden ışık alır. Akustik ve havalandırma düzeni bir mimâri şâheseridir. Mimar Sinan, Süleymâniye Câmii'ni yaptığı sırada birtakım kimseler; "Câmi içinde nargile fokurdatır durur" diye, kendisini Kanuni Sultan Süleyman Hân'a şikâyet ederler. Kanuni, âni bir baskın yapar. Hakikaten Mimar Sinan'ı nargile fokurdatırken bulur. Fena hâlde canı sıkılır. Sert bir sesle "Bre bu ne hâldir?" diye çıkışır. Mimar Sinan gâyet soğukkanlı "Pâdişahım, bu nargileyi burada bulundurmamın sebebi, fokurtusu içindir. Dikkat ederseniz, Tömbekisi (tütünü) yoktur. Fokurduyan suyun sesi bana câmide okunacak Kur'ân-ı kerim seslerinin her tarafa yayılmasını sağlamak için lüzumlu tedbirleri almama yardım etmektedir." diye cevap verir. Mimar Sinan bu tedbiriyle, bugün ancak modern tiyatro binalarında görülebilen akustik tertibatı, yâni ses yankılanması ayarını, 16. asırda yapmış oluyordu.

Vehbi Tülek

Osmanlilarda Mevlid Kandilleri

Vehbi Tülek

Eğri Kalesinde Şehid Olan Evliya

Vehbi Tülek

Beş Yüz Beş Kuruş

Vehbi Tülek

Rodos adasında bir Konsolos Hıristiyan halkını devamlı hükümet aleyhine kışkırtırmış. Durumdan haberdar olan Kaptan-ı derya Çengeloğlu Tahir Paşa, Konsolosu birkaç kez:"Size buranın havası pek yaramıyor," diyerek kibarca uyarmış. Konsolos, bu uyarıları hiç dikkate almadığı gibi faaliyetini de kendi çapında sürdürmeye devam etmiş. Paşa bu duruma daha çok sinirlenerek Konsolosun adadan ayrılmasına vesile olacak olan şu sözleri söylemiş:"Siz beni beş yüz beş kuruş zarar ettireceksiniz. Sizi vurup öldürmesi için önce beş yüz kuruşa bir köle alacağım. O seni öldürdükten sonra da beş kuruşa bir ip alıp köleyi asacağım."

Hükümdarlar VilÂyet Zabteder, Bahşetmez!

Vehbi Tülek

Yirmisekiz Mehmed Çelebi Ve Parisde Opera

Vehbi Tülek

Minare Eğri Mi?

Vehbi Tülek

Kirk Yillik KÂni

Vehbi Tülek

44 - Rodos Zaferi

Vehbi Tülek

Harp Hiledir: Muhasaralarda Sahte Ric'at

Vehbi Tülek

Elçimizin Devlet Ve Tuvalet Dersi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hastalığa Sabredenler!..


İskilipli Abdülbâki Efendi Anadolu evliyasındandır. Çorum'un İskilip ilçesindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra İstanbul'a giderek tanınmış ilim adamlarından din ve fen ilimlerini tahsil etti. Bu sırada gözlerine bir hastalık gelerek bir gözü görmez oldu...

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Allah'tan Başkası Için "yarattı" Demek!

Vehbi Tülek

Ebü'l-Abbas Kalânisi hazretleri kelâm âlimidir. İran'da Rey'de doğdu. Bağdat'a giderek kelam ilmi tahsil etti. İmam-ı Eş'ari hazretleri ile görüşürdü. IV. (m. X.) yüzyıl başlarında vefat etti. Buyurdu ki:

Dîne Karıştırılan Bidatlerden Sakın

Vehbi Tülek

Çatalcalı Ali Efendi

Vehbi Tülek

Çatalcalı Ali Efendi kırküçüncü Osmanlı şeyhülislâmıdır. 1041 (m. 1631) senesinde Çatalca'da doğdu. 1103 (m. 1692) senesinde Edirne'de vefât etti. Muteber fetvâ kitaplarından biri olan "Fetâvâ-i Ali Efendi" adlı eserindeki fetvâlardan bazıları şöyledir:

Allahü Teâlâ, Kibirli Olanları Elbette Sevmez

Vehbi Tülek

Cennetten Gelen Kandilin Nuru

Vehbi Tülek

Yumuşaklık, Öfke Ateşini Söndürür

Vehbi Tülek

Kurtuluş, Sâlihlerin Sohbetindedir

Vehbi Tülek

Yâ Resûlallah! Ben Şehîd Değil Miyim?

Vehbi Tülek

Bir Derviş Gâzi Dursun Fakîh

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Salavat-ı Şerifin Bereketi

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Yoksa Hizir Olduğunu Söylerim

Ayyaşin Sonu

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Bereketi Var Mı?

Değişen Sizin Kalbiniz

Bana İyi Bir Elbise Yapiver

Firkateyne Bininiz

Vehbi Tülek

Sakiz Ağacinda Yapilan Hac

Vehbi Tülek

Iv. Mehmed Han Ve Ahmed CÂhidî Efendi

Vehbi Tülek

Pişman Oldular!

Vehbi Tülek

Bizi Hatirlayin!

Vehbi Tülek

Cennetlik Hanım Isteyen...

Vehbi Tülek