Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.319.179

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Sâdık Talebe, Hocasını Yanına Çeker!

Ebû Muhammed Cerîrî, Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinin en büyüklerindendir. Sehl bin Abdullah-ı Tüsterî hazretlerinin sohbetinde de bulundu. 311 (m. 923)’de vefât etti. Fıkıh ilminde imâm ve müftî, edeb ilminde mükemmel, diğer bütün ilimlerde âlim idi. Tasavvuftaki derecesi o kadar yüksek idi ki, Cüneyd-i Bağdadî hazretleri bunun için “Zamanımızın velîsidir” buyurdu. Hazreti Cüneyd’e vefât edeceği zaman, “Sizden sonra kimin sohbetlerine devam edelim?” diye sordular. “Ebû Muhammed Cerîrî’ye gidin” buyurdu.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Kanaat, Ama Neden Sonra?

Adamın biri Sadrazam Koca Râgıp Paşa'ya bir arzuhal vermiş; fakirliğinden bahisle, ihsanda bulunmasını istemişti. Râgıp Paşa, arzuhalin altına; "el-Kanâatü kenzün, lâ yefnâ: (Kanaat tükenmez bir hazinedir)" ibaresini yazarak, adama geri verdi. Arzuhalin sahibi, âlim ve nüktedân biriydi. O da ibârenin altına; "Bâ'de'l-ekli ve'ş-şürbi ve's-süknâ: (Yeme, içme ve barınaktan sonra)" cümlesini yazıp arzuhali Râgıp Paşa'ya tekrar takdim etti.Paşa, adamın bu hakimâne ve nüktedân hâlini takdir ederek, isteğinin yerine getirilmesi için emir verdi

Vehbi Tülek

Allah İçin Beni Yukari Çikartin!

Vehbi Tülek

42 - Birakmam Seni Santa Barba

Vehbi Tülek

Çandarli Kara Halil

Vehbi Tülek

Sultan Orhan Gâzi, âlimleri, evliyâyı görüp gözeten bir büyük bey idi. O mübârek kimse, bir gün Alâüddin-i Esved hazretlerini ziyârete gitti. Bu sırada Alâüddin-i Esved hazretleri nâfile namaz kılmakta idi. Orhan Gâzi, avluda bekledi. Bu sırada farz namaz vakti geldi. Orhan Gâzi ve orada bulunan Alâüddin-i Esved'in talebeleri namaz için hazırlandılar. Namazın sünnetini kıldılar. İkâmet okununca, talebeler arasında bulunan Çandarlı Kara Halil imâmete geçti. Hazır olan cemâate namaz kıldırdı. Alâüddin-i Esved de odasından çıkıp geldi. Bir müddet sohbet ettiler. Orhan Gâzi edeple dinledikten sonra başını kaldırıp; "Seferde ve hazerde, ahâli arasında vâki olacak hâdiselerde hükmedip, hak ile bâtılı ayırmak, şer'i, dini hükümleri beyân etmek için bir hoca efendi, âlim lâzımdır. Talebenizden birini benimle sefere gitmek için tâyin etseniz." deyip, arzu ve isteğini arzetti.

Orhan Gazi’nin Vasiyeti

Vehbi Tülek

101 - Sultan Ii. Süleyman Ve Ağriboz Zaferi

Vehbi Tülek

Donanma Sefer Çikarken

Vehbi Tülek

Fatih’in Medreseleri

Vehbi Tülek

22 - Ebussuud Efendi Ve Nureddinzade

Vehbi Tülek

Kibris’in Fethi

Vehbi Tülek

16 - Yavuz Ve Sina Çölü

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Öfkelenince Hemen Abdest Almalıdır.

Ebû Abdullah Mervezi hazretleri büyük fıkıh âlimlerindendir. 202 (m. 817)'de Bağdâd'da doğup, 294 (m. 906) târihinde vefat etmiştir. Babası, Mervli'dir. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Abdülazîz Bağdâdî

Vehbi Tülek

Gulâmü'l-Hallâl hazretleri Hanbeli fıkıh âlimidir. Asıl adı Abdülaziz Bağdâdi olup 285 (898)'de Bağdâd'da doğdu. Büyük âlim Ebû Bekir Hallâl'dan Hanbeli fıkhı tahsil etti. Ona olan bağlılığından dolayı Gulâmü'l-Hallâl, yani "Hallâl'in Kölesi" denildi. Hocasından icazet alarak talebelerini yetiştirdi. 363 (m. 974)'de Bağdâd'da ve­fat etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Ebül-hasan Bekrî Hazretleri

Vehbi Tülek

İyilik Yaptıkları Zaman Sevinenler

Vehbi Tülek

Kadri Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 1010 (m. 1601)'de doğdu. Aslen Karamanlı olup, tahsilini tamamladıktan sonra Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yahya Efendi'ye mülâzım oldu. Çeşitli medreselerde­ mü­derrislik, Mekke ve İstanbul Kadılığı, Anadolu Kadıaskerliği yaptıktan sonra Rumeli Kadıaskerliğine tayin edildi. 1084 (m. 1674)'de vefat etti. Derslerinde buyurdu ki:

Yüz Şehit Sevabına Kavuşanlar

Vehbi Tülek

Leys Bin Hâlid El-bağdâdî

Vehbi Tülek

Züheyr Bin Harb

Vehbi Tülek

Kur’ânın Hatmedildiği Yere Rahmet Yağar

Vehbi Tülek

Emirlere Uymak Ve Günah Işlememek

Vehbi Tülek

Süleymân Sıdkı Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Dördüncü Murad Han Ve Ankaravi İsmail Efendi

Zamânın sultânı Dördüncü Murâd Hana, tarikat erbâbı kötülenmiş, onların bâzı işlerinin yasaklanması istenmişti. Sultan yalnız böyle söyleyenlerin sözleriyle hareket etmeyip, zamânın tasavvuf ehli âlim ve faziletli kimselere de tarikatla ilgili hususları sorup cevap istemişti. Bunlar arasında İsmâil Ankaravi de vardı. O da üç gün içinde yirmi sayfalık bir risâle yazıp arzetti. Cevaplar, Şeyhülislâm Yahyâ Efendi ve diğer zamânın önde gelen âlimleri tarafın dan incelenip uygun görüldü ve pâdişâh tarafından da kabûl edildi. Böylece onların vesilesi ile tasavvuf ehli, sıkıntıdan kurtuldu. Aziz Mahmûd Hüdâi onun bu cevaplarını beğenip; "Allahü teâlâ, muhâliflere karşı Rusûhi'nin ayağını sağlam ve sâbit eylesin. Onların inat damarlarını kesmekte söz kılıcını keskin eylesin. Muhâlifleri susturmakta mızrağını tesirli eylesin. Zamânımızda tasavvuf ehline karşı olanlarla onun cihâdı olmasaydı, onların eli hak tâliplerine uzanır, zarar verirdi. Doğru yolda olanlarla olmayanları birbirinden ayırmak zor olurdu. Allahü teâlâ onun delillerinin oklarını en doğru hedefe isâbet ettirdi." diye medhetti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Örümcek Ağı

Vehbi Tülek

Allah'ın Emaneti

Vehbi Tülek

Delik Kova

Şikayet

Bu Gece Yolcu Olsa Gerektir

Altıyüz Dirhemlik İp

Fani Dünya

Geç Gelen Kurtarıcı

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Vehbi Tülek

Üç Kandil

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek

Keramete İnanmayan Âlim

Vehbi Tülek

Eğer Senin Yanında Makbul Oldu Ise

Vehbi Tülek