Hacı Bayram-ı Velî
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 17 Haziran 2006
Hacı Bayram-ı Velî (Nûmân bin Ahmed) hazretleri, Sofiyye-i aliyyeden, yani tasavvuf büyüklerindendir. Küçük yaşından îtibâren ilim tahsîline başlayan bu mübarek zat, Ankara’da ve Bursa’da bulunan âlimlerin derslerine katılarak; tefsîr, hadîs, fıkıh gibi din ilimlerinde ve o zamânın fen ilimlerinde yetişti. “Somuncu Baba” adıyla meşhur olan Hâmid-i Aksarâyî hazretlerine talebe oldu. Onunla hacca gitti. Hac vazîfelerini yaptıktan sonra Aksaray’a geldiler. Orada hocasının 1412 (H. 815) senesinde; “Halîfem, vekîlim sensin” emri üzerine, bu ağır vazîfeyi üzerine aldı. Aynı sene hocası vefât edince, defin işleriyle meşgûl olup, cenâze namazını kıldırdı. Aksaray’da vazîfesini bitirdikten sonra Ankara’ya döndü...
Hasırlı Baba
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 16 Haziran 2006
Aziz Mahmud Hüdâyi hazretleri, Edirne, Mısır, Şam ve Bursa’da Kadılık ve Müderrislik yapmıştır. İstanbul’da halka ve sultanlara mürşid olmuştur. Üsküdar’da vefat etti. Külliyesi içinde bulunan türbeye defnedildi. Eserleri, sohbetleri, şiirleri, vaaz ve nasihatleri ile padişahın ve halkın gözünde önemli bir yer kazanmıştı.
O mübarek zat, kendisini sevenler için şu duayı etmiştir: “Sağlığımızda bizi, vefatımızdan sonra kabrimizi ziyaret edenler ve türbemizin önünden geçtiğinde Fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde boğulmasın ahir ömürlerinde fakirlik çekmesin, imanlarını kurtarmadıkça göçmesin...”
Alemdar Mustafa Paşa
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 14 Haziran 2006
Yeniçerilerinden Hacı Hasan Ağa’dır. Önce Yeniçeri Ocağına intisap etti. Bir süre sonra Kapıcıbaşılık rütbesi ile taltif edildi. Bir müddet sonra da Hezargad ayanlığına tayin edildi...
Tirsinkli İsmail Ağa’nın ani ölümü, Alemdar Mustafa Paşa’nın hayatında bir dönüm noktası oldu. Rusçuk’a gelen Alemdar Mustafa Paşa “Ayanlar ayanı” seçildi. Aynı yıl başlayan Osmanlı-Rus Savaşında Alemdar Mustafa Paşa çok büyük yararlılıklar gösterdi...
Alâeddîn-i Sâbir
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 13 Haziran 2006
Alâeddîn-i Sâbir hazretleri, 1285 (H.684) senesinde Şemsüddîn’e altı senelik mücâhedeye girmesini emretti. Buna “Habs-ı Kebîr” denir ve bir kabrin içinde yapılırdı. Alâeddîn-i Sâbir de bunu yapmıştı. Şemsüddîn de;
“Başüstüne efendim!” dedi. Kabrin içine girerek nefsini terbiye etmeye başladı. Bu mücâhededen çıktığında hocası ona buyurdu ki:
Ebû Saîd Kaylavî
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 12 Haziran 2006
Ebû Saîd Kaylavî, Allahü teâlânın sıfatlarında bilgi sâhibi, kerâmetleri görülen bir zât idi. Kaylaviye ve çevresindeki insanlar huzûruna gelip bilmediklerini sorarlar, kendisinden fetvâ alırlardı. O kadar çok gelen olurdu ki, yüksek bir kürsî yaptırmak mecbûriyetinde kaldı. Kürsî üzerinde, insanların dertlerine çâre olurdu. Nasîhatleri ile pekçok kimsenin doğru yola gelmesine sebeb olurdu...
Hz. Nuh'un asi oğlu: Kenan
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 11 Haziran 2006
Nuh aleyhisselamın ikinci olarak evlendiği Vâile adında bir hanımı vardı. Bu kadın önce iman etmiş ise de daha sonra, imandan ayrılmış, mürted olmuştu. Hazreti Nuh’un bu kadından doğan oğlu Kenan da babasına iman etmemişti.
Nuh aleyhisselâm, yüzyıllar boyunca, kavmini iman ve hidayete davet ettiği hâlde, onların, inanmamakta ısrar etmeleri sebebiyle helâk olmalarının yaklaştığı sırada, son olarak kavmine, Allahü teâlâya iman edip yaptığı gemiye binmelerini söyledi.
Ebû Saîd Ebü'l-Hayr
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 10 Haziran 2006
Ebû Saîd Ebü’l-Hayr hazretlerinin babası verâ sâhibi dindar bir zât idi. 967 (H.357) senesinde Horasan bölgesinde Serahs ile Ebyurd arasında yer alan Meyhene (Mihene) şehrinde doğdu. 1049 (H.440) senesinde aynı yerde vefât etti.
Ebû Saîd Mîhenî tasavvufta çok yüksek mertebeye ulaştı. Zamanındaki bütün evliyânın sultânı, baş tâcı oldu. Bütün Müslümanların matlûbu, sevdiği idi. Tasavvuf yolunun bütün inceliklerine vâkıf olup, ayrıca; fıkıh, tefsîr, hadîs ve başka ilimlerde de çok yüksek âlim idi.
İsmâil Fakîrullah
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 09 Haziran 2006
İsmâil Fakîrullah hazretleri, Anadolu’da yetişen büyük velîlerden. Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin hocasıdır. İsmi, İsmâil, babasınınki Kâsım’dır. Fakîrullah diye tanınır. 1656 (H.1067) senesinde Siirt’in Tillo kasabasında dünyâya geldi. Dedesi Molla Abdülcemâl, Peygamber efendimizin amcası Hazret-i Abbâs’ın torunlarındandır. Zâhirî ilimlerde âlim olup Tillo’da müderristi. Oğlu Mevlânâ Kâsım’ı yetiştirerek âlim olmasına vesîle oldu. Mevlânâ Kâsım da oğlu İsmail’i küçük yaşta yetiştirmeye, ilim öğretmeye başladı...
Muhammed Hâdimî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 07 Haziran 2006
Mevlânâ Ebû Saîd Muhammed Hâdimî’nin dedeleri Buhârâlıdır. Muhammed Hâdimî, ilk tahsîlini babasından gördü. Babası Fahr-er-Rûm (Rûm diyârının seçilmişi, herkesin onunla övündüğü) nâmıyla meşhûr Kara Hacı Mustafa Efendidir. Mustafa Efendi, tanınmış âlimlerdendi.
Seyyid Nizâm Efendi
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 05 Haziran 2006
Seyyid Nizâm Efendinin babası Şehâbeddin Efendi, hazret-i Hüseyin’in Abdullah A’rec kolundan olan torunlarındandır. Peygamber efendimizin yirmi yedinci torunudur. Halk arasında “Seyyid Nizâm” diye meşhûr olmuştur...
“Seyyid Nizâm” Bağdat’ta doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 1550 (H. 957) senesinde İstanbul’da vefât etti. Kabri İstanbul-Zeytinburnu’nda bulunan Seyyid Nizâm Câmii içindedir.