Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.398.778

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Başka Mezhebi Taklit Eden, Kendi Mezhebinden Çıkmaz!

Yunuszade Ahmet Vehbi Efendi, son devir Osmanlı müderrislerindendir. 1 Temmuz 1871 tarihinde Afyon-Bolvadin’de doğdu. DedesiKonya'nınTuzlukçu kasabasıKoraşı köyünden gelerek Bolvadin’e yerleşmişti. İstanbul Fatih Medresesinden mezun oldu. 1894’te Şam’a gidip, hadis ilmi üzerine ihtisas yaptı. Dönüşünde Bolvadin Nebi Efendi Medresesinde müderrislik yaptı. Zamanında yayınlananbazı dergi ve gazetelerde yazı ve şiirleri yayınlandı. Millî Mücadele’de önemli hizmetleri bulunan Yunuszade Ahmet Vehbi Efendi 9 Aralık 1938 tarihinde vefat etti. Soyadı kanunu ile birlikte Ünlü soyadını aldı.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

15 - Akdeniz'de Türk Korsanlari

1513 yılı baharında Batı Akdeniz sularında pervasızca dolaşan bir korsan gemisi. Güvertede orta yaşlı, kırmızı sakallı, yüzü deniz rüzgarlarıyla sertleşmiş, tecrübeli bir kaptan. Adı, Oruç, fakat leventleri ona Baba Oruç diyorlar. Muavinleri, Kazdağlı Salih ve ihtiyar Süleyman Reisler. Bir hafta kadar İtalya sahillerinde dolaştıkları halde bir tüccar gemisine tesadüf edemediler. Üsleri olan Cerbe adasında eli boş dönmek itibarlarını sarsacak. Sonra, Tunus sultanına vergi de verecekler.

Vehbi Tülek

Varna Zaferi

Vehbi Tülek

Hazar Kanali Projesi

Vehbi Tülek

Fransiz Donanmasinin Osmanlilara Rehin Edilmesi

Vehbi Tülek

Kanuni'nin esaretten kurtardığı Fransız kralı François ölmüş, yerine geçen II. Henri de, Alman tehdidine karşı Osmanlı himayesinin devamı için İstanbul'daki büyükelçisi Gabriel d'Aramon'u vazifelendirdi. D'Aramon, 1 Şubat 1553 günü Fransa kralı adına Osmanlı devleti ile bir anlaşma imzaladı.Bu anlaşma, tarihte benzeri görülmemiş bir sözleşme niteliğindeydi. Fransızlar, Osmanlı yardımına karşılık senede 300.000 altın ödemeyi taahüd ediyorlardı. Ancak bu para ödenince ye kadar Fransız donanması Osmanlıların elinde rehin kalacaktı. II. Henri, Kanuni Sultan Süleyman Han'ı Avrupa'nın tek imparatoru olarak tanıyor ve kendisinin de onun himayesinde olduğunu kabul ediyordu. Ayrıca gönderdiği mektupta da şöyle diyordu:

Hazar Kanali Projesi

Vehbi Tülek

Yavuz Sultan Selim Ve Bihrûze Hatun

Vehbi Tülek

75 - Ertuğrul Şehitleri

Vehbi Tülek

Zağanos Mehmed Paşa

Vehbi Tülek

Beş Yüz Beş Kuruş

Vehbi Tülek

Iii. Murad Han Ve Hazret-i Üftade

Vehbi Tülek

Ulu CÂmi’nin Açilişi

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Hazreti Cebrâil'in Şükür Namazı

Dürri Mehmed Efendi, Altmışikinci Osmanlı Şeyhülislâmıdır. Doğum yeri ve târihi kesin olarak bilinmemektedir. 1149 (m. 1737) senesinde İstanbul'da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Kâfirin Hakkı Için De Helâlleşmek Lâzımdır

Vehbi Tülek

Şemsüddin Raini hazretleri hadis, fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. 902 (m. 1496)'de, Mekke-i mükerremede doğdu. 954 (m. 1547'de Trablusgarb'da vefât etti. Bir dersinde, tövbe hakkında şunları anlattı:

Sâdık Talebe, Hocasının Sözünden Dışarı Çıkmaz

Vehbi Tülek

Kitap Ile Ilim Yaymanın Sevabı

Vehbi Tülek

Ebü'l-Hasen Mısri hazretleri Hadis ve fıkh âlimi olup meşhûr vaizlerdendir. Samarrâ'da 257 (m. 871)'de doğdu. Mısır'a gitti ve sonra Bağdâd'a döndü. Bundan sonra "Mısri" diye anıldı. Bağdâd'da 338 (m. 949) vefât etti. Kıymetli nasihatleri vardır. Vaazlarında buyurdu ki:

Kıyâmete Kadar Kabri Aydınlık Olan Kullar

Vehbi Tülek

Cüneyd-i Bağdadi Ve Tûr-i Sînâ'daki Râhib

Vehbi Tülek

Velîler, Kimsenin Helâk Olmasını Istemezler

Vehbi Tülek

Abdülvâhid Melîhî

Vehbi Tülek

Ab­dülvâ­hid Bin Zeyd ­haz­ret­le­ri­nin Kö­le­si

Vehbi Tülek

İbrâhim-i Havvâs Ve Hidâyete Eren Rahîb

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Yeterki Kalbi Kirilmasin

Yeterki Kalbi Kirilmasin

Bir hükümdarın pek çok cariyeleri vardı. İçlerinde pek güzel dilberler bulunmasına rağmen, siyah bir cariyeye daha fazla alaka ve sevgi gösterirdi. Diğerlerinin bunu çekemediğini fark eden padişah, bir gün kendilerine üzeri mücevheratla süsülü birer kristal bardak vermişti. Manevi değeri yanında maddi kıymeti de pek yüksek olan bu bardakları ellerinde tutan cariyeler, hayranlıkla bakarlarken padişah:
- Herkes elindeki bardağı yere vurup kırsın, demişti. Güzel cariyeler hediyelerini sinelerine bastırarak:
- Efendimizin bu kadar değerli bir hediyesini nasıl kırabiliriz! dediler. Siyah cariye ise padişahın emrini, hiç tereddüt etmeden ve vakit kaybetmeden der'akab yerine getirdi. Barfdak yere çarpılmış ve param parça olmuştu. Padişah siyah cariyeye hitaben: - Diğer cariyelerim bu kadar kıymetli bardağı kıramadıkları halde sen neden kırdın? dedi. Siyah cariyenin verdiği cevap ise çok takdire şayandı:
- Bana efendimin kalbi lazım, kadehin ne kıymeti olabilir. Yeterk ki onun kalbi kırılmasın!
Hükümdar, bu cevabın içerisinde diğerlerine gereken dersi vermiş bulunuyordu. Yüzü güze fakat özü çirkin bir kadın, kocasının kalbini kırmaya devam ettikçe, kalbte açtığı yaraya güzellik olamaz

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Bülbülün Zikri

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Yürüdüğü Yerde Deniz Durgunlaşiyordu

B0r Çuval Toprak

Dört Şey Mühimdir

Anzakli Ömer

Delik Kova

O Kullarına Çok Merhametlidir

Vehbi Tülek

Delik Kova

Vehbi Tülek

Tencere Yuvarlanir, Kapağini Bulur

Vehbi Tülek

Abayi Yakmak

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Annenin Hizmete İhtiyaci Var

Vehbi Tülek