Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.445.845

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Nasuhzade Abdülmecid Efendi Osmanlı evliyasındandır. Kastamonu-Tosya’da doğdu. Şeyh Nasuh Efendinin oğludur. Nasuh Efendi, Zeyneddin Hafi'nin talelerinden Abdüllâtif Kudsi’nin halifesi Taceddin Efendiden hilâfet aldı. Abdülmecid Efendi babasının vefatından sonra irşad faaliyetini devam ettirdi. 973 (m. 1565)de Tosya'da vefat etti. Tezkire-i Ülü'l-Elbâb isimli eserinde şöyle anlatır:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şah Sultan Ve Merkez Efendi

Yavuz Sultan Selim Hânın kızı Şâh Sultan, zevci Sadr-ı âzam Lütfi Paşa ile Yanya'dan İstanbul'a gelirken, yolda eşkıyânın baskınına uğradı. Bu kötü durumdan nasıl kurtulacaklarını düşünürlerken, o anda Allahü teâlânın izni ile, zamânın evliyâsından Merkez Efendi karşılarına çıkıverdi. Önceden orada olmadığı hâlde, bir anda karşılarına dikilen Merkez Efendiyi gören haydutlar, şaşkına döndüler. Eşkıyâ reisi, Merkez Efendinin heybeti karşısında selâmeti kaçmakta buldu. Diğerleri de kaçıp orayı terkettiler. Eşkıyânın ortadan çekilmesiyle Merkez Efendi de bir anda kayboldu. Bu hâli hayretle seyreden Lütfi Paşa ve zevcesi Şâh Sultan, Merkez Efendiyi tanımışlardı. Şâh Sultan, Merkez Efendinin bu kerâmetinden dolayı, İstanbul' da Eyüb Bahariye'de onun adına bir câmi ve yanına medrese yaptırdı. Merkez Efendiyi buraya tâyin ettiler. Bir müddet orada talebe yetiştiren Merkez Efendiye Kânûni Sultan Süleymân Hân, Topkapı surlarının dışında yaptırdığı tekkede vazife verdi. Burada da aynı hizmete devam eden Merkez Efendi, Kânûni Sultan Süleymân Hânın annesinin isteği ve Sünbül Efendinin tenbihi üzerine Manisa'ya gitti. Vâlide Sultanın Manisa'da yaptırdığı imâretin yanındaki dergâhta hocalık yaptı. Tıb bilgisi kuvvetli olan Merkez Efendi, Manisa'da bulunduğu sırada kırk bir çeşit baharattan meydana gelen bir mâcun yaptı. Bu mâcunu hastalar yiyerek şifâ bulurdu. İlkbaharda yetişen çiçeklerden de istifâde edilerek yapılan bu mâcunu almak için, çevre kasabalardan gelirlerdi. Mesir mâcunu diye şöhret bulan bu mâcun, şimdi de yapılmaktadır.

Vehbi Tülek

Kirk Yillik KÂni

Vehbi Tülek

Osmanli Padişahlari Ve İslam Hukuku

Vehbi Tülek

Fatih Ve Kazikli Voyvoda (drakula)

Vehbi Tülek

1456 yılında Fâtih, Wlad'i Eflâk prensligine tayin etmişti. Wlad, kardesi Radul ile birlikte Osmanlı sarayında rehine olarak bulunmuştu. Hüküm sürdüğü memlekete Fâtih'in yardımı ile sahip olmasına ve Pâdişaha karşı dost kalacağına dair yemin etmiş bulunmasına rağmen Wlad, sözünde durmayarak Osmanlılar aleyhine Macarlarla anlasma yapacaktır.Fâtih'in, Karadeniz ve Trabzon'da bulundugu sıralarda, Eflâk'ta bazı hadiseler olmaktaydı. Burada Türklerin "Kazıklı Voyvoda", Macarlarin "Drakula" (Şeytan), Ulahların "Çepelpuç" (Cellad) dedikleri Wlad adında zulüm delisi bir adam, halka idarenin en korkuncunu tattırmaktadır. Bu çılgın adam, vahşi ve insanlık dışı birtakım zevklere sahipti. O, kazıklara vurulmuş ve işkence içinde can vermekte olan Türklerin meydana getirdigi büyük halkanın ortasında, saray halkı ile birlikte yemek yemekten zevk alırdı. Eline Türk esirleri geçince ayaklarındaki derinin yüzülmesini ve meydana çıkan kırmızı etlere tuz ekilmesini, sonra da bunları keçilere yalatmasını emrederdi. Böylece, diri diri ayaklarının derisi yüzülen esirlerin işkencesi, daha büyük olurdu. O, kendisine gönderilen Osmanlı elçilerinin sarıklarını başlarına çiviletmiştir.

Çaldiran MuhÂrebesi

Vehbi Tülek

Ruh Ve Ceset

Vehbi Tülek

Seni Dervişliğe Kabul Edemem

Vehbi Tülek

Yeğen Mehmed Paşa Ve Hocasinin Duasi

Vehbi Tülek

Timur Mağlubiyet Tatmamiş Bir Hakandir

Vehbi Tülek

Yenişehirli Abdullah Efendi

Vehbi Tülek

2 - Şanli "yanya" Müdafaasi Ve Şehid Cavit Paşa

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bugün Öyle Ol Ki, Yarın Mahcup Olmayasın

Abdülehad Fârûkî hazretleri, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin üçüncü oğlu olan Muhammed Saîd Fârûkî'nin beşinci oğludur. 1635 (H.1045) senesinde Serhend'de doğdu, 1710 (H.1122) senesinde vefât etti. Muhammed Ma'sûm Fârûkî'nin ilim meclisinde ve sohbetinde bulunarak pek yüksek derecelere kavuştu. Tefsîr, hadîs, fıkıh gibi ilimlerde büyük âlim oldu. Abdülehad hazretleri sohbetleri sırasında talebelerine buyurdu ki:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Hayât Bin Kays El-harrânî

Vehbi Tülek

Hayât bin Kays el-Harrâni, Urfa'ya bağlı Harrân kazasında yetişen evliyânın büyüklerinden, âriflerin ileri gelenlerindendir. Yüksek hâllerin ve kerâmetlerin sâhibi olup, ehliyeti, ihlâsı, iffeti yanında, dinine çok bağlı bir zât idi. Cömertliğiyle meşhûrdur. 1185 (H.581) yılında orada vefât etti. Harrân'ın dışına defnedildi..

Seni, Allahü Teâlâya Îmâna Davet Ediyorum

Vehbi Tülek

Onlar, Ne Isrâf Ne De Cimrilik Ederler!

Vehbi Tülek

Mecdüddin İbnü'l-Esir Cezeri hazretleri tefsir ve hadis âlimidir. 544'te (m. 1149) Cizre'de doğdu. İlk tahsilini Ciz­re'de yaptı. Sonra Musul'a giderek büyük âlimlerden tefsir ve hadis ilmi tahsil etti. Burada çok talebe yetiştirdi. 606 (m. 1210)'de Musul'da vefat etti.
Bu mübarek zat, bir dersinde buyurdu ki:

Abdullah El-acemî

Vehbi Tülek

Osman Efendi

Vehbi Tülek

Ebû Hâmid Belhî

Vehbi Tülek

Cömertlik Kadar Güzel Bir Huy Var Mı?

Vehbi Tülek

Kanaatkâr Olan, Ansızın Nimetlere Kavuşur

Vehbi Tülek

Saîd Ibni Müseyyib

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Delik Kova

Delik Kova

Mesnevi'de şöyle bir hikaye anlatılır:Bir zamanlar efendisinin evine her gün nehirden su taşıyan bir köle vardı. Köle boynunda taşıdığı bir sopanın iki ucuna birer kova asar, bu kovaları nehirden aldığı su ile doldurur ve eve getirirdi. Ancak kovalardan birisi birkaç yerinden delinmiş eski bir kovaydı. Dolayısıyla, nehirde ağzına kadar doldurulan suyun ancak yarısını tutabilirdi eve kadar. Diğeri ise yepyeni ve sağlam bir kovaydı. Suyu hiç sızdırmadan taşırdı. Tam iki yıl bu böylece devam etti.

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Sünnet Akçesi

Vehbi Tülek

Allah Diyen Genç

Vehbi Tülek

Gül Yaprağı

Abdullah-i İlÂhî Hazretleri Ve Muhyiddin Çelebi

Kadı Iyâd Hazretleri Ve Dürüst Genç

Minareden Okunan Şiir

Dinini Dünyalığa Alet Edenin Sonu

Ana Hakkı Ve Alkama'nın Sonu

Hizir Ve Gelin

Vehbi Tülek

Bana Delil Getir

Vehbi Tülek

Sonunda Orta Yolu Buldular

Vehbi Tülek

Cünnetü'l-esmâ

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

Vehbi Tülek

Anzakli Ömer

Vehbi Tülek