Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.487.774

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!

Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Türklerde Namus

Fransız seyyah A. de la Motraye 1727'de İstanbul'a yaptığı seyahati bir yazısında şöyle anlatır:"...Türklerin nâmuskârlığını yazmak için kendime vazife bilirim. Bir çok tanıdıklarımın başına geldiği gibi, dalgınlığımdan dolayı herkesten fazla benim başıma gelmiş bir hâl vardır: Bu dalgınlığıma rağmen Türk dükkânlarında hiç bir zaman tek bir meteliğim kaybolmamıştır; çünkü o gibi vaziyetlerde dükkâncılar peşimden koşturmuşlar ve hattâ eğer dalgınlığımın neticesini anladıktan sonra dükkâna dönmemişsem, unuttuğum şeyi iâde için Beyoğlu'ndaki ikâmetgâhıma kadar adam gönderip bir çok defâlar, beni aratmışlardır. Meselâ bir yelpazeci dükkânında Türklerin sıcaklarda kullandıkları yelpâzeler satılıyordu. Bir çoklarına baktım; düz deriden ve en harc-ı âlem olanlarından birini alıp parasını verdikten sonra çıkıp gittim.Bir gün tesâdüfen o dükkânın önünden geçerken yelpâzeci beni görür görmez çağırıp saatimi elime teslim etti.Ben bu Türk nâmuskârlığının daha yüzlerce misâlini sayabilirim: Bizzât kendi başımdan geçen vak'alar 30'dan fazla olduğu hâlde, bunların hiç birinde hiç bir zaman Türklerin nâmuskârlıktan ayrıldıklarını görmedim. Rumları bu bakımdan medh ü senâ edemiyeceğim için pek müteessirim..."

Vehbi Tülek

16 - Yavuz Ve Sina Çölü

Vehbi Tülek

Gül Baba’nin Cenaze Namazi

Vehbi Tülek

SehzÂdelerin Sünnet Dügünü

Vehbi Tülek

Belgrad seferinden dönen Fâtih Sultan Mehmed, Edirne'deki ikameti esnasında biri (Bâyezid) Amasya'da, diğeri (Mustafa) Manisa'da sancakbeyi olan iki şehzâdesinin sünnet edilmelerine karar verir. Bunun üzerine her iki şehzâde de merkeze çağrılır. Bu düğün için Fâtih, çevre hükümdarlara dâvetiyeler göndererek, onların da bu mutlu günlerinde yanlarında bulunmalarını arzu eder. Fâtih'in, ilim adamları ile halka karşı nasıl davrandığını, nasıl bir protokol uyguladığını göstermesi bakımından önemli olan bu düğünden, bütün Osmanlı kaynakları bahsederler. Âşık Paşazâde'nin verdiği malumat şöyledir:

Elçiye Zeval Yok

Vehbi Tülek

Gayret-i İslama Ne Oldu?

Vehbi Tülek

Koca Cafer Paşa

Vehbi Tülek

Selim’e Tabi Olasin

Vehbi Tülek

Malkoçoğlu Ve Romanya’yi Fethi

Vehbi Tülek

77 - Kristof Kolomb Osmanli Casusu Muydu?

Vehbi Tülek

59 - Fatih İle Molla Gürani

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Bahrü’l-ulûm Lüknevî

Bahrü'l-ulûm Lüknevi hazretleri, Hindistan'ın meşhur İslam âlimlerindendir. Nesebi, Abdullâh-ı Ensâri'ye kadar uzanır. 1143 (m. 1731) yılında Luknov'da doğdu. Orada çok talebe yetiştirdi. 1225 (m.1810)'de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Tasavvufu Inkâr Edenler Ve Kerîmüddîn Bâbâ Ebdâl

Vehbi Tülek

Kerimüddin Bâbâ Ebdâl, Hindistan'ın büyük velilerindendir. Doğum târihi belli değildir. 1640 (H.1050) senesinde vefât etti. İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin önde gelen talebelerindendi. Çok kerametleri görüldü. Yaşadığı beldede insanları İmâm-ı Rabbâni hazretlerinin yoluna davet etti...

ölümden Kurtuluş Yoktur!..

Vehbi Tülek

Talebenin Terine Karşılık Olarak Kan Veren Zat

Vehbi Tülek

Hâce Şâhî Mûytâb hazretleri Hindistan'da yetişen evliyânın büyüklerindendir. Bedâyûn şehrinde on ikinci asrın sonları ile on üçüncü asrın başlarında yaşamıştır. Kâdı Hamîdüddîn Nâgûrî'nin derslerinde yetişti. Onu mezun edip, zamânın büyük âlimlerinden Mahmûd Mu'îndüz'ün sohbetlerine gönderdi. Oraya giden biriyle haber gönderip; "Bizim Şâhî'ye hırka verip kendisini mezûn etmemiz uygun olmuş mu?" diye sordu. Bu soruya karşılık o da; "Biz, sizin yaptığınız her şeyi beğeniriz" diye cevap verdi.

Bir Allah Adamını Üzmenin Acı Sonu!

Vehbi Tülek

Muhammed Bin Ömer Gamrî

Vehbi Tülek

El-mürşidî Ve İbn-i Batuta...

Vehbi Tülek

İnsanlardan Övgü Beklemek Ateşle Oynamak Gibidir!

Vehbi Tülek

Abdullah Bin Dâvûd Hureybî

Vehbi Tülek

İmân Nasıl Kâmil Olur!..

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Abdullah El-acemî

Abdullah El-acemî

Zamânın sultânı Melik Zâhir Mücirüddin, bir defâsında Abdullah el-Acemi hazretlerinin köyüne gitmişti. Abdullah el-Acemi bahçelerde bekçilik yapıyordu. Melik onu bir bahçe içinde görüp:

"Ey Genç! Bize tatlı bir nar getir." deyince, bulunduğu bahçedeki bir nar ağacından nar koparıp götürdü. Melik kesip tadına baktı ve; "Bu nar ekşi sen nasıl bekçisin narın ekşisini tatlısını ayırd edemiyorsun?" dedi.

Abdullah el-Acemi kendisine âid olmayan meyvelerden hiç yemediği için, ekşisini tatlısını bilmiyordu. Melik'in sözleri üzerine hem üzüldü hem de mahcûb oldu. Gidip bir ağacın altında namaza durdu ve iki rekat namaz kılıp şöyle duâ etti: "Yâ Rabbi bana hangi narın tatlı olduğunu bildir, gidip Melik'e vereyim..."

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Evliyalar Ölmez İmiş

Vehbi Tülek

Arkadaşlarımı Korumak Için

Vehbi Tülek

Minareden Okunan Şiir

Bunlar Şarapti

Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

Mazarratli Harfler Kaçtir?

Ahde Vefa

Kul Hakkı

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Terbiye Yaratilişa Bağlidir

Vehbi Tülek

Elini Değil, Ayağini Uzatmiş

Vehbi Tülek

Bunlar Şarapti

Vehbi Tülek

Değişen Sizin Kalbiniz

Vehbi Tülek

A'meş Ve Hanımı

Vehbi Tülek