Esas Pehlivan, Nefsine Galip Gelendir!
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
(Rahmetullahi Aleyh)
e-Gazete (Bugün)
Bizim Sayfa (Bugün)
16.489.154
Caliyet-ül Ekdar
Silsile-i Aliyye Büyükleri
Şihâbüddîn Şâgûrî hazretleri hadîs âlimidir. 530 (m. 1116) senesinde İran’da Şâgûr’da doğdu. 615 (m. 1218) senesinde Şam’da vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Osmanlı Hükümdarı II. Bayezid Han haber alır ki, Venedik Doçu Gugliemo Monteferlo, sarayının tören salonunun azametli duvarına boydan boya, Müslümanlara ve Osmanlılara hakaret eden bir resim yaptırmış. Üstelik o cüce, haddini bilmeden bir de yazılar ilave etmiş. Misafirlerini bu salonda ağırlarken, Osmanlı'ya karşı küstaça sözler sarfedermiş.Hünkar, Veziriazam Hersekzade Ahmed Paşa'yı çağırtır ve bir name-i hümayun yazdırır. Bir gök gürültüsünden farksız olan bu mektupta şöyle emreder:"Mâlûmum oldu ki, sarayının duvarına, hakkımızda bazı herzeler yazdırmışsın. Aramızda ki anlaşmaya riayet bir tarafa, hükümdarların en kuvvetlisi olan bana nezaketi de ihmal etmiş sin. Ol sebepten, bu namemi getiren Çavuşum, emanet sana verdikten gerû, heman o an ve kendisinin gözü önünde bu duvarı yıktıracaksın! Şayet ola ki ihmalin görüle, bilesin ki bizden sana acı bir azap dokuna!"
Sultan Selim Hanın hükümdarlığının üçüncü ayında çıkan Fransız İhtilali'yle, Avrupa devletleri Fransa'ya cephe olmasına rağmen, Osmanlı Devleti meseleye karışmadığı gibi münâsebetlerini de dostâne devam ettirdi. Nizam-ı Cedid için, Fransa'dan teknik ve yetişmiş eleman getirildi. Fransa'nın müstakbel imparatoru General Napolyon Bonapart, memle ketinde görevden alınınca, sultan Selim Hanın dâveti üzerine, Nizâm-ı Cedid Ordusunda vazife kabul etmişti. Osmanlı Devleti; ihtilâlle değişen yeni Fransız idâresini tanıyan ilk devletlerdendi. Fakat, Fransa'nın 1795 Basel Antlaşmasıyla Venediklilerden Dalmaçya kıyılarını almasıyla Balkanlarda başlattığı istiklâl (bağımsızlık) fikri propagandası, tâkip edilen siyâsetin değişmesine sebep oldu. Adâlet-Eşitlik-Hürriyet fikriyle yapılan Fransız İhtilâli, çıkış gâyesinden uzaklaşarak, Fransa'nın yayılma siyâsetine döndü. Hırvat, Rum ve Sırplar arasında ihtilâl fikirlerini yaydılar; Yahûdileri Filistin'de istiklale dâvet ettiler. Fransa, bununla da kalmayarak, sömürgecilik zihniyetiyle; İngiltere'yi Akdeniz'den çıkarıp, Uzakdoğu'daki İngiliz sömürgelerini ele geçirmek için Hind'e giden yolların en kısası olan Mısır'a sâhip olmak idealiyle, Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğünü bozmaya çalıştı.
Ahmed Müstegânimi hazretleri evliyânın meşhurlarındandır. 1874 (H.1291) senesi Cezâyir'de Müstegânim şehrinde doğdu. 1934 (H.1353) senesi orada vefât etti. Evliyânın önde gelenlerinden Şeyh Muhammed Bûzidi'nin sohbetlerinde kemâle gelip, olgunlaştı. Hocasının vefâtından sonra yerine geçti. Tunus, Trablus, Hicaz, Şam, İstanbul gibi birçok yerleri dolaştı. Gittiği yerlerdeki ilim sâhipleriyle sohbetlerde bulundu. Dönüşünde Müstegânim ve başka yerlerde birçok dergâh inşâ etti. Çok talebe yetiştirdi. Sohbetlerinin birinde buyurdu ki:
İbnül Felekî hazretleri büyük hadîs âlimlerindendir. İlim tahsili için birçok beldeleri gezdi. Bu beldelerdeki âlimlerden hadîs-i şerîf öğrendi. Aynı zamanda fen bilgilerinde de âlim olan İbnül Felekî hazretleri, 427 (m. 1036) senesinde Horasan’da Nişâbûr’da vefât etti. İlim öğrenmenin kıymeti hakkında naklettiği hadîs-i şerîflerden bazıları:
Şâh Muhammed Bedahşi hazretleri, Hindistan'ın meşhûr velilerindendir. 1582 (H.990) senesinde Afganistan'da, Bedahşan bölgesinde doğdu. İlk tahsilini Belh'de yaptı. Sonra Hindistan'a geldi. Tasavvufta Şeyh Miyânmir'in sohbetlerinde bulunarak Kâdiri yolunda kemâle erdi. Kısa zamanda yükselip üstün hallere kavuştu. 1661 (H.1072) senesinde vefât etti.
Bedahşi hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Bağdat. Dul bir kadın. Altı öksüz çocuğu ve bir de ihtiyar ana. Kadın geçimi sağlamak üzere, hafta boyu el emeği verir, göz nuru döker iplik eğirir, pazara çıkar ve anası ile çocuklarının rızkını temin etmeye çalışırdı.
Vakti tamam olunca bu dul kadın vefat eder, çocukların bakımı ise ihtiyar kadına kalır. Kadın pazara her hafata çıkamıyor, ip eğiriyordu. Bir zaman baktıki altıyüz dirhem kadar ip eğirmişti, pazara götürmeye karar verdi.