Yolumuzu Aydınlatanlar • 09.11.2009
Dün bahsettiğimiz gibi, İsmihan Sultan da kocası gibi hayırda yarışan biridir ve hemen Mekke ve Medine halkına bol bol ihsanlarda bulunur... İsmihan Sultan'ın rüyasının üzerinden az bir zaman geçmiştir ki, kocası Melek Ahmed Paşa da bir rüya görür...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 10.11.2009
Ebü'l-Hasen-i Şâzili hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Şâzili yolunun ilk rehberidir. 1196 (h.592)'da Tunus'ta Şâzile kasabasında doğdu. Tasavvuftaki silsilesi Sırri-yi Sekati'den gelmektedir. Aynı zamanda bu silsilede bulunan Seyyid Ahmed Rıfâi'ye bağlanmıştır...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.11.2009
Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki varlığına son vermek isteyen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Rusya'nın aracılığıyla aralarında anlaşarak, Türkleri Balkanlar'dan atmak istiyorlardı. İşte o günlerde (1913) yazılan ve Bulgarların Müslüman Türklere yaptıkları zulümleri anlatan "Türkiye Uyan" adlı kitaptaki bir çavuşun subayına yazdığı mektubunu sunuyoruz sizlere... Mektup şöyledir:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 14.11.2009
Eshâb-ı güzin "rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'in" arasında Çihâr yâr-i güzin yani Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Ali "radıyallahü teâlâ anhüm" büyüklerin büyüğü ve seçilmişlerin seçilmişi olmakla en öndedirler. Bu bâbda kıyâs yapmaya ve düşünmeye hâcet yoktur...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.11.2009
1683'teki II. Viyana bozgunundan sonra, Osmanlı ordusu bütün cephelerde yeniliyor, on binlerce şehidin kanları pahasına fethedilen şehirler, kasabalar, kaleler, birer birer düşman eline geçiyordu...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.11.2009
Dün bir nebze bahsettiğimiz gibi, Fazıl Mustafa Paşa, mevcut askeri ile Prens Baden kumandasındaki Avusturya ordusunun hücumuna karşılık verdi. Çatışma çok kanlı oldu. Osmanlı ordusunun esas kısmı, taşan nehrin karşı sahilinde kalmıştı. Düşmanla karşı karşıya kalan kısmı ise, tecrübesiz ve sayıca çok azdı. Buna rağmen düşman hücumunu püskürtmeyi başardılar...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 17.11.2009
İsa aleyhisselam havârilerinden iki kişiyi, Allahü teâlânın emri ile Antakya'ya göndererek, orada yaşayan ve putlara tapan insanları, imâna davet etmeleri için vazife vermişti. Bu emir üzerine Antakya'ya giden elçiler, halkı Allahü teâlâya imâna, tevhide, davet ettiler...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 18.11.2009
Dün sizlere arz ettiğimiz gibi, İsa aleyhisselamın elçilerinin hâmisi, koruyucusu olan Habib'ün-Neccâr, Antakya ahalisine; Hazreti İsa'nın elçilerine inanmalarını söyleyerek onlara şu nasihati yaptı:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 19.11.2009
bn-i Abbâs (radıyallahü anh) şöyle rivâyet eder: Bir gün Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz mescidden çıkıp şeytanla karşılaşınca; "Seni benim mescidimin kapısına kim getirdi?" diye sordu. Şeytan; "Allah getirdi" dedi. Resûl-i ekrem; "Niçin getirdi?" diye sorunca, şeytan; "İstediğini bana sorman için" dedi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 20.11.2009
Hasirizâde (Şeyh Ahmed Muhtar Efendi) İstanbul velilerindendir. Babası ve dedesi gibi asil bir zat idi. 1820 (H.1236)'da doğdu. 1901 (H.1319) senesinde vefât etti. Sütlüce'de Hasirizâde Dergâhı adıyla meşhûr dergâhın bânisi Şeyh Mustafa İzzi'nin torunudur. Hasirizâde bu dergâhın dördüncü şeyhidir. Babası, Şeyh Sülün Efendi denmekle meşhûr Şeyh Süleymân Sıdki'dir...