KATEGORİ: Yolumuzu Aydınlatanlar

Râhib Yemlîhâ'nın Ta'bîr Ettiği Rü'yâ!.

Hazret-i Ebû Bekr tüccâr idi. Sefer ve ticâret yapardı. Ekseri Şâm'a giderdi. Seferde iken, bir gece rü'yâ gördü ki, gökten Ay inip, kucağına girdi. Ebû Bekr, iki eliyle onu kucakladı ve sinesine bastı. Uyandı. Yemlihâ adında meşhûr bir râhib var idi. Ona varıp, rü'yâsını ta'bir ettirdi...

Vehbi Tülek

Âhir Zamân Peygamberi Doğdu

Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimizin doğduğu gece, İran kralının (Kisrâ) sarâyı sallandı ve on dört burcu yıkıldı. Fârisin (Mecûsilerin) bin seneden beri hiç sönmeden yanan ateşi söndü. Sâve Gölünün suyu yere çekilip kurudu. Mecûsilerin meşhûr âlimi Mü'bedân rü'yâsında, serkeş develerin önlerine kattığı atları öldürüp, Dicle Nehrini geçtiklerini ve memleketlerine dağıldıklarını gördü. Kisrâ, sarâyının sallanmasından ve burçlarının yıkılmasından çok korktu. Kimseye bildirmek istemedi. Fakat sabâhleyin tahtına oturunca sabredemeyip bu hâdiseyi vezirlerine ve ileri gelen adamlarına anlattı...

Vehbi Tülek

İran Kisrâsı Ve Arab Kâhin Sa'îb

İran Kisrâsı (Kralı) Dicle Nehri kenârında büyük bir sarây yaptırmıştı. Bu sarây için hesap edilemeyecek kadar çok para harcamıştı. Bir sabâh kalkıp bu sarâyın ikiye bölündüğünü, sular altında kaldığını gördü...
Yanında kâhinlerden, müneccimlerden ve sihirbâzlardan üç yüz altmış kimse bulunduruyordu. Bunlar arasında Arablardan Sa'ib adında biri vardı ki, kâhinlikte mahâretli ve meşhûr idi. Verdiği hüküm ve haberlerde az hatâ ederdi. Kisrâ bunları toplayıp, köşkünün ikiye yarılıp, harâb olmasının sebebini araştırıp, bulmalarını emretti. Her biri bir tarafa gidip araştırmaya başladılar...

Vehbi Tülek

tâbi'înin Hayırlısı Rebi Bin Harrâş

Reb'i bin Harrâş hazretleri Tâbiinin büyüklerindendir. Hadis âlimlerindendir. Kendisine kadar gelen hadis-i şeriflerden bazıları, muteber hadis kitaplarında onun rivayeti ile yer almaktadır...
NE ZAMAN BİR MUSÎBET GELSE!..

Vehbi Tülek

ben, Ölüyü Diriltemem!

Yûsuf Nebhâni hazretleri son asır İslâm âlimlerinin büyüklerinden ve evliyâdandır. İsmi Yûsuf bin İsmâil'dir. Nebhâni nisbesiyle meşhûrdur. 1849 (H.1265) senesinde Hayfa'da Eczim köyünde doğdu. 1932 (H.1350) senesinde Beyrut'ta vefât etti. Zamânın büyük velisi Seyyid Fehim Arvâsi hazretlerinin hac yolculuğu sırasında, onu ziyâret edip elini öptü. Bereketli sohbetinde bulunup istifâde etti.

Vehbi Tülek

Sekiz Oğlu Gözünün Önünde Şehîd Oldu!

Hazret-i Muaviye'nin (radıyallahü anh) vefatından sonra Yezid'in birçok kimsenin muhalefetine rağmen veliahd olup başa geçmesi neticesinde yönetimden razı olmayan fakat Şam'da ne olup bittiğini öğrenmek isteyen bazı Müslümanlar vardı. Bunlar eshabın ileri gelenlerinin çocukları idi. "Gasilü'l Melâike" diye bilinen Abdullah bin Hanzala hazretleri, kalabalık bir hey'et oluşturup Şam'a Yezid bin Muaviye'yi ziyarete gittiler...

Vehbi Tülek

Cömert Zenginin Cimri Çocukları!..

emenli zengin ve cömert bir zât ölmek üzereydi. Evlâdlarına şöyle vasiyet etti: "Evlatlarım, ben bütün ömrüm boyunca fakirlere, gariplere ve zayıflara öşür payını fazlasıyla ve bolca ayırırdım. Siz de bu usûlü devâm ettirin!.."
Adamcağız bunları söyledikten sonra son nefesini verdi. Fakat o sâlih zât vefât edince, çocuklarının gözünü mal hırsı bürüdü. Kendi aralarında; "Biz babamız gibi yapmayalım!.." diyerek ahitleştiler. Allâhü teala, onların bu kötü niyetleri üzerine, bahçelerini yakıp harâbe hâline getirerek simsiyah kıldı. Bu durumu gören cimri evlâtlar şaşırdılar:
"Acabâ yanlış bir yere mi geldik?" dediler. Allâhü teala, Kalem suresinin, 17'den 36'ya kadar olan ayetlerini, bu hadise üzerine nazil etti:

Vehbi Tülek

beni Bu Zalimin Elinden Kurtar!..

Bir kimse zalim bir hükümdarın elinden kaçıyordu. Yakalanırsa cezalanacaktı. Oturdu, Peygamber aleyhisselama bin salevat okudu...

Peygamber "sallallahü aleyhi ve sellem" efendimiz buyurdu ki: Bir gün dört büyük melek geldi. Cebrail aleyhisselam dedi ki:
(Ya Resulallah, sana her gün on salevat getirenin elinden tutar, sıratı kuş gibi geçiririm.) Mikail aleyhisselam dedi ki:
(Ben de, ona, Kevser havuzundan kana kana içiririm.) İsrafil aleyhisselam dedi ki:
(Ben de, onun affı için başımı secdeye koyarım. Allahü teâlâ onu affetmedikçe başımı secdeden kaldırmam.) Azrail aleyhisselam dedi ki:
(Ben de, onun ruhunu, Peygamberler gibi kabzederim.) Peygamber efendimiz de;
(Bu ne büyük lütuf ve ne büyük bir ihsandır ya Rabbi) dedi.

Vehbi Tülek

bizim Için Af Dileyesin

Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vefâtı zamanında dünyâyı karanlık kapladı. Eshâb-ı kirâm aleyhimürrıdvan birbirlerini göremezlerdi. Kendi ellerini bile göremezlerdi. Bu karanlık defnin bitimine kadar sürdü.

Vehbi Tülek

Bir Allah Adamını Üzmenin Cezası!..

Takıyyüddin ibni Dakik-ül-id meşhûr veli, hadis, usûl, nahiv, edebiyât ve Şâfii fıkıh âlimidir. 1228 (H.625) senesinde Kızıldeniz'le Hicâz arasında bulunan Yenbu şehrinde doğdu. 1302 (H.702) senesinde Kâhire'de vefât etti...

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek