Yolumuzu Aydınlatanlar • 11.10.2009
İmam-ı Gazali hazretleri, "İhya-u Ulûm'id-din" kitabında şöyle nakleder: Resûlullah "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" Efendimiz şöyle buyurdular:
(Allahü teâlânın yüz rahmeti vardır. O yüz rahmetten bir tek rahmeti cinler, insanlar, kuşlar, hayvanlar ve haşerât arasına indirmiştir. O rahmet ile birbirlerine şefkat ederler, onunla birbirlerine merhamet gösterirler. O yüz rahmetten doksandokuzunu, Allahü teâlâ, nezd-i ilâhisinde bekletmiştir. Kıyamet gününde onlarla kullarına rahmet edecektir.
Rivayet edilir ki kıyamet gününde Allahü teâlâ Arş'ın altına şöyle yazar: 'Rahmetim gazabımı geçmiştir. Ben rahmet edenlerin en merhametlisiyim. Bu bakımdan cennet ehlinin iki misli kadar cehennemden insanlar çıkarılıp bağışlanır.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 12.10.2009
İlme âlime önem vermek, hürmet etmek gerekir. Aksi takdirde bunlar devam etmez. Hazret-i Şa'bi anlatır: "Bir gün binmesi için, Zeyd bin Sâbit'e "radıyallahü teâlâ anh" katırını yaklaştırdım. O sırada Abdüllah bin Abbâs "radıyallahü teâlâ anh" gelerek üzengiyi tutmak istedi.
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.10.2009
Peygamber efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: (Hoca çocuğa, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır). Abdüllah ibni Mes'ûd "radıyallahü anh" diyor ki:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 13.10.2009
Eshâb-ı kirâmın ileri gelenlerinden, büyük fakih ve müfessir Abdullah İbn-i Mesud "radıyallahü anh" hazretleri buyurdu ki:
Hicretin onuncu senesiydi. Bir gün Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" Efendimizin nurlu huzurundaydık. Bir zat çıkageldi ve doğruca Resûlullah Efendimizin yanına gitti. Tam bir edeple şöyle dedi:
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.10.2009
Demdemeki adında bir zat yanındakilere şöyle der: "Ben hocamın duasını aldım, bedenim eskimeyecek ve çürümeyecek. Beni kabre koymayın!"
Dürerü'l-Ukûd kitabında şöyle bir hadise anlatılır: Tarihçi Takiyyüddin el-Makrizi'nin anlattığına göre, kendi yaşadığı zamandan 500 yıl önce, yani hicri 336 yıllarında vefat ettiği bilinen Muhammed Demdemeki isimli veli bir şahsın cesedi, Şirvan bölgesinde (Azerbaycan) bir dağdaki mağarada sağlam ve oturur vaziyette bulunuyor imiş!
Yolumuzu Aydınlatanlar • 15.10.2009
Büyük veli Mâlik bin Dinar hazretleri sekizinci asırda (hicri ikinci asır) Basrada yaşamıştır. Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
"Din bakımından faydalanmadığın kimse ile dostluğu terk et. Amellerin en güzeli ihlâsla yapılan ameldir."
"Bahar yağmurları yeryüzünü yeşillendirdiği gibi, Kur'ân-ı kerim de kalbin yağmurudur ve onu canlandırır."
"Üç şey gönlü öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak."
Yolumuzu Aydınlatanlar • 17.10.2009
İbrâhim Tâzi hazretleri, Endülüs'te yetişen İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. 866 (m. 1461) senesinde vefât etti... Aklının kemâlinde, hilminin (yumuşaklığının) yüksekliğinde, ilminin çokluğunda, güzel ahlâkı ile ulaştığı derecelerin üstünlüğünde, herkesle iyi geçinmekte, akran ve emsalinin hepsinden üstün idi...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 17.10.2009
İslâm âlimlerinden Mûsâ bin Nu'mân Merâkişi 683 [m. 1284]'te vefât etti. (Misbâh-uz-zulâm Fil-müstegisin bi-hayr-il-enâm) adındaki kitabında, Resulullah Efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) vesile ederek murâdlarına kavuşanları yazmaktadır...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 18.10.2009
Ebû Ali Dekkak, Nişâbûr'da yetişen evliyânın büyüklerindendir. 405 (m. 1014) senesi Zilka'de ayında Nişâbûr'da vefât etti. Gayet açık ve çok güzel konuşurdu. İnsanların dünyâ ve âhiret saadetleri için yol gösterici olan sözleri çok kıymetlidir...
Yolumuzu Aydınlatanlar • 19.10.2009
Yusuf Nebhâni hazretlerinin, Câmiu Kerâmâti'l-Evliya kitabında anlatıldığına göre, Taberistan'da zalim bir vali vardı. Halkın malına ve namusuna saldırmaktan çekinmezdi. Bir gün yaşlı bir kadın ağlayarak büyük veli Ebu Said el-Kassâb hazretlerinin yanına geldi ve dedi ki: