KATEGORİ: Yolumuzu Aydınlatanlar

dîn, Üstâddan Öğrenilir...

Âşık Paşa Kırşehir'de yetişen tasavvuf şairlerindendir. 1272 (H.670) târihinde doğdu. Osmanlı Padişahı Orhan Gâzi zamânında şöhret sâhibi olmuştur. En meşhûr eseri "Garibnâme"dir.

Vehbi Tülek

meliküş-şuarâ

Şeyh Azeri hazretleri, hikmetli şiirleriyle meşhur arif bir zat idi. 1380 (H.782) yılında Maverâünnehr'de İsferâyin kasabasında doğdu. 1462 (H.866) yılında vefât etti. Küçük yaştan itibâren ilim sâhipleri ve gönül sultanları ile berâber oldu. Gençlik çağında dahi dünyâ işlerine iltifat etmedi. Fen ve din ilimlerinde ilerledi. Timur Han'ın oğlu Sultan Şahruh hakkında bir kaside yazdı. Şeyhe çok hürmet ve tâzim gösteren Sultan ona "Melikü'ş-Şuarâ" yani (şairler sultanı) unvânını verdi.

Vehbi Tülek

her Hâlükârda Sabrı Terk Etme!

Abdülkâdir bin Şeyh hazretleri, on altıncı yüzyılın sonu, on yedinci yüzyılın başında Hindistan'da yaşamış evliyânın büyüklerindendir. 1570 (H.978) senesinde Hindistan'ın Ahmedâbâd şehrinde doğdu. 1628 (H.1038) senesinde aynı yerde vefât etti. Kabri orada olup, ziyâret mahallidir...

Vehbi Tülek

nefsim Bana Acımıyor!..

Ebû Muhammed Abdullah hazretleri, Yemen'de yetişen velilerdendir. Seyyidlerdendir. 1538 (H.945) senesinde Terim'de doğdu. 1610 (H.1019) senesinde vefât etti. Cenâzesinde sultan ile devletin diğer ileri gelenleri hazır bulundu...
Ebû Muhammed Abdullah hazretleri vefatından kısa bir zaman önce şöyle dua etmiştir:
"Yâ Rabbi! Nefsimi bana musallat kılma. Ona karşı beni yardımsız, yalnız bırakma. Nefsim bana acımıyor. Bana sen merhamet eyle. Ondan beni muhâfaza eyle.
Yazık bana! Ölümden nasıl kaçarım. Kaçsam bile o mutlakâ bana yetişecektir. Ben ölümü nasıl unutabilirim. Ben unutsam bile, ölüm beni unutmaz. O beni tâkib ediyor... Günahım o kadar çok ki, kalbimi yaraladı. Günahımın çokluğundan, ağlamaktan, artık gözlerimden yaş da akmıyor. Gözlerime uyku girmiyor. Eğer, Rabbim bana merhamet etmezse, hâlim nasıl olur, benim...

Vehbi Tülek

bu Hâle Îtirâz Etme!..

Ahmed Necibi Endülüs'te (İspanya) yetişen büyük velilerdendir. Sevilla (İşbiliye) şehrinde doğdu. Doğum ve vefât târihi belli değildir. Endülüs'te tahsilini tamamladıktan sonra medreselerde talebe yetiştirdi...

Vehbi Tülek

böyle Kimseler Gizli Düşmandır

Alâeddin Ali hazretleri, İran'ın Erdebil bölgesinde doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Babası gibi ilim ve fazilet sâhibi idi. 1429 (H.833) senesi Kudüs'te vefât etti. Oraya defnedildi. Kabri ziyâret mahallidir.

Vehbi Tülek

hiçbirinin Haccı Kabul Edilmedi!

Ali bin Muvaffak hazretleri, Şam'da yaşamış olan evliyânın büyüklerindendir. Zünnûn-ı Mısri ve Abdullah bin Mübarek ile görüştü. 878 (H.265) senesi vefât etti...
Abdullah bin Mübarek bir hac mevsiminde Mekke'de hac vazifelerini ifa ettikten sonra, Harem'de uyuyakalır. Rüyasında semadan iki melek iner. Aralarında şöyle bir konuşma geçer:
-Bu sene 600 bin kişi haccetti. Fakat hiçbirinin haccı kabul edilmedi, ancak Şam'da Ali bin Muvaffak ismindeki bir ayakkabı tamircisinin yaptığı amelin hürmetine Allahü teala hepsinin haccını kabul etti...

Vehbi Tülek

merhaba Ey Derviş Oğlu Derviş!

Ahmed Şernûbi hazretleri, Mısırlıdır. 1538 (H.945) senesinde bir gece rüyâsında Peygamber efendimiz ona; "Ey Ahmed! İstanbul'da Şeyh Nûreddin'e git, ondan tasavvuf ilmini öğren. Zirâ kendisi bu zamanda âriflerin reisidir" buyurdu...

Vehbi Tülek

bunu Da Benimle Ateşe Atın!

Seyyid Ali Nâtiki hazretleri, Horasan velilerindendir. Nesebi, Peygamber efendimize dayanır. İlim tahsili için Horasan'dan Tebriz'e gitti. Zamânın âlimlerinden ilim öğrendi, tahsilini tamamladıktan sonra Herat'a kâdı tâyin edildi...

Vehbi Tülek

Gerçek Kardeşliğin Icâbı!

Şeyh bin Abdullah hazretleri, Yemen'de yetişen meşhûr fıkıh âlimlerinden ve evliyânın tanınmışlarındandır. 1513 (H.919) senesinde Terim şehrinde doğdu. 1582 (H.990)de vefât etti. İyi bir çevrede yetişti. Önce Kur'ân-ı kerimi ezberledi. İlk bilgileri babasından okudu ve güzel bir edeble yetişti. Bundan sonra San'a'ya gidip âlimlerden ilim öğrendi. Buradan da hac yapmak için babası ile birlikte Mekke'ye gitti. Sonra babası ile birlikte Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin kabr-i şerifini ziyâret etmek üzere Medine-i münevvereye gittiler. Büyük bir aşk ve muhabbet içinde ziyâret ettiler. Mübârek türbesine girmekle şereflendiler. İçeriye girdikleri sırada bir hâl kapladı. Kendinden geçip yere düştü ve bayıldı. O sırada çok yüksek hâllere kavuştu...

Vehbi Tülek

Fâtih'in, Kapısından Giremediği Dergâh!

Vehbi Tülek

Tasavvufun Hakîkatinden Gâfil Olandan Sakın!

Vehbi Tülek

Mescid Yapmanın Ve Tâmir Etmenin Fazîleti

Vehbi Tülek

El Helâl Kârda, Gönül Ise Hakîkî Yârdadır

Vehbi Tülek

Gelen Belalara Sabırlı Hatta Şükredici Olmalı

Vehbi Tülek